Selamun Aleykum..
BURADAKI HACI ADAYLARI İLMEN, FİKREN VE KALBEN SON HAZIRLIKLARINI YAPMAKTALAR....
bugun Cuma buradan Kutsal Yolculuga HACI adaylarimiz ins. pzt Kutsal topraklara cikacagi nedeni ile...
islami okullun ogrencileri tarafindan HAC ibadeti tiyotro olarak.. sergilendi...
Cumadan once camimizin hemen altindaki konferans salonunda yapildi..
Oyun.. ilk once bir spiker cocugun konusmasi ile basladi..
...Kur an -i kerimde Hac ibadeti disinda hic bir ibadet ADI ile Sure yoktur..
Hac Sûresi:
Kur'ân-ı kerîmin yirmi ikinci sûresi.
Hac sûresi Medîne'de nâzil oldu (indi). Yetmiş sekiz âyet-i kerîmedir...
Sûrede, hac ibâdetinin ilk önce İbrâhim aleyhisselâm tarafından yapıldığından ve Peygamber efendimizle devâm ettirildiğinden bahsedildiği için Sûret-ül-Hac denilmiştir...
ve HAC suresinin ilk 25 ayetinde HAC -dan hic bahsedilmedigini anca 26.
ayetinde Hac ibadetinden bahsedildigini.. belirtti..
Ve Her Sene kimin O sene Hacca gidecegini Rabbim.. davet uzre.. secilir.. diyordu..
yani yillarca kimler hangi zamanda gidecegini Rabbim daha onlari Var etmeden onlarin davetinu buyur etmistir..diye cook guzel cocukca masumlugu ile acikliyordu...
Sonra tiyatro basladi..
Ibrahim as. canlandiran cocuk esi Haceri ve bebegi ismaili bir col ortasinda birakiyordu..
Hanimi Hz. ibrahimin as. pesinden kosup
"Ey İbrahim, bizi bu ıssız ve kimsesiz vadide bırakıp da nereye?"gidiyorsun
diyor ve ..agliyordu...
"Ey ibrahim! Bizi burada bırakmanı sana ALLAH mı, emretti?" diye sesleniyordu..
Hz. İbrahim as. hic arkasina bakmadan.. yuzunu donmeden..
: "Evet ALLAH emretti" deyince;..
Hacer annemiz de "Öyleyse ALLAH bize yeter, O bizi korur"
Rabbe ve Resulüne olan teslimiyetini…gosteriyordu...
Artık nereye demiyordu... Ve nasılların, neden ve niçinlerin de yoktu artik...
"Rabbin buyruğuysa durma git ey İbrahim!"
diyen bakışlarla uğurluyordu İsmail’inin babasını…
ibrahim as. tepenin ardina gittiginde
O da bir insan-di duygulari hissleri vardi..O da bir BABa bir Es idi..
basladi dualar etmeye..
Hz. İbrahim’in ayrılmasından sonra suyu ve erzakının tükenmesi üzerine çaresiz kalan Hz. Hacer, oğlu İsmail’in susuzluktan ölmesinden endişe ederek Safa ve Merve tepeleri arasında su bulmak amacıyla koşturmaya başlamışti..
O da bir anne idi...
hiclik ve acziyet icinde Rabbine iltica ediyordu..
ve tam ümitlerin tükendiği bir anda mucize gerçekleşmiş ve Hz. İsmail’in ağlarken ayaklarını vurduğu yerden su fışkırdigini gormustu...
Zem-Zem.. Dur! Dur diyordu
...............
tiyatronun daha fazlasini anlatabilmem o duyguyu yazmam zaten imkansiz artik..
Rabbim her kese bu mubarek beldeleri kabeyi gormeyi nasip etsin..
neyse tiyatro bitti omuz omuza en az 600 din kardesimiz ile birlikte Cuma namazi kilindi..
Cumadan Sonra..
Camimizin Yan tarafinda Barakat resturantta topluca yemek yedigimiz salona gectigimde..
Hz ismaili canlandiran kucuk cocugun bir kosede sessizce agladigini gordum..
Niye agliyordu ki?
kim bilir Bu guzel canlandirmadan cook etkilenmis olacak ki ..
Belki de babasizligina agliyordu..
belki de..Duhâ,suresinin 6. ayeti Kerimesindeki..
". O, seni yetim bulup barindirmadi mi? "Hitabina ducar oldugu icin sevinc gozyaslari mi dokuyor du..
kim bilir belkide Musliman oldugu icin iman tadinda O AN-i Yasiyordu...
Kim bilebilirdi ki..Allah-tan Baska..