Kutub-i Sitte Hadis-i Şerifleri - 001 - 4190

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,344
Tepkime puanı
25
2241 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Bir adam Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a iceceklerden sormustu. Efendimiz:
"Kaynayan sarhos edicilerin hepsinden az da olsa cok da olsa kacin" cevabini verdi."
Nesai, Esribe 24, (8, 300), 48, (8, 324).

2242 - Abdullah Ibnu Amr Ibni'l-As (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) hamr'dan, kumardan, davuldan, misir sarabindan yasakladi ve dedi ki: "Her sarhos edici haramdir."
Ebu Davud, Esribe 5, (3685).

ALKOLLU ICKILERIN TAHRIMI, ICENLERIN ZEMMI

2243 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Her sarhos edici hamrdir. Ve her sarhos edici haramdir. Kim dunyada hamr icer ve tevbe etmeden, onun tiryakisi oldugu halde, olurse, ahirette sarab icemez."
Buhari, Esribe 1; Muslim, Esribe 73, (2003); Muvatta, Esribe 11, (2, 846); Ebu Davud, Esribe 5, (3679); Tirmizi, Esribe 1, (1862); Nesai, Esribe 22, 46, (8, 296, 297, 318).

2244 - Yine Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Omer (radiyallahu anh), Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in minberinde su aciklamayi yapti: "Emma ba'd, Ey insanlar! Hamr'in haram oldugu hukmu inmistir. Bilesiniz ki hamr (gunumuzde ve cevremizde) bes seyden yapilmaktadir: Uzumden, hurmadan, baldan, bugdaydan, arpadan. Hamr, akli orten (her) seydir."
Buhari, Esribe 2, 5; Teysir, Maide 10; Muslim, Tefsir 32, (3032); Nesai, Esribe 20, (8, 295); Ebu Davud, Esribe 1, (3669); Tirmizi, Esribe 8, (1873).

2245 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) buyurdular ki: "Allah, sarhos ediciyi icen kimseye tinetu'l-habal icirmeye ahdetmistir."
"Tinetu'l-Habal nedir?" diye sorulunca:
"Cehennemliklerin (vucudlarindan, cikan) terleridir!" diye cevap verdi.
Muslim, Esribe 72, (2002); Nesai, Esribe 49, (8, 327).

2246 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) hamrla ilgili olarak on kisiye lanet etti: "(Hammaddesinden sarap yapmak maksadiyla) sikana ve siktirana, icene ve sakilik yapana, (imalathaneden veya depodan, toptancidan perakendeciye veya mustehlike kadar) tasiyana ve tasitana, satana ve satin alana, bagislayana, bunun parasini yiyene."
Tirmizi, Buyu 59, (1295); Ibnu Mace, Esribe 6, (3381).

2247 - Ebu Musa (radiyallahu anh) demistir ki: "Bana gore, ha hamr icmisim, ha Allah'i birakarak su sutuna tapmisim, ikisi de birdir."
Nesai, Esribe 42, (8, 314).

HAMRIN TAHRIMI VE YAPILDIGI MADDELER

2248 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Hamr ayni ile haram edilmistir, (bu sebeple) azi da haramdir, cogu da; keza her ickiden hasil olan sarhosluk da (haramdir)."
Nesai, Esribe 48, (8, 320, 321).

2249 - en-Numan Ibnu Besir (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Uzumden hamr yapilir, hurmadan hamr yapilir, baldan hamr yapilir, bugdaydan hamr yapilir, arpadan hamr yapilir. Ben sizi butun sarhos edicilerden yasakliyorum."
Ebu Davud, Esribe 4, (3676); Tirmizi, Esribe 8, (1873).

2250 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Hamr su iki agactandir: Hurma ve asma."
Muslim, Esribe 13, (1985); Tirmizi, Esribe 8, (1876); Ebu Davud, Esribe 4, (3678); Nesai, Esribe 19, (8, 294).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,344
Tepkime puanı
25
2251 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) demistir ki: "Hamr haram edildigi zaman Medine'de mevcut bes cesit icki arasinda uzumden yapilan sarap yoktu."
Buhari, Esribe 2, Teysir, Maide 10.

2252 - Ebu Said (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Allah Teala Hazretleri, hamri mevzubahis etmektedir. Muhtemelen onun hakkinda bir emir indirecektir. Su halde, kimin yaninda hamr varsa, onu satsin ve ondan istifade etsin."
Aradan cok gecmedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sunu soyledi:
"Allah Teala Hazretleri hamri haram kilmistir. Oyle ise, bu ayet kendisine ulasan herkes, yaninda hamr oldugu takdirde, onu ne satin alsin, ne satsin, ne de ondan istifade etsin."
Bu emirden sonra halk, hamr olarak evinde ne varsa Medine sokakIarina goturup doktuler."
Muslim, Musakat 67, (1578).

2253 - Hasan Ibnu Ali (radiyallahu anhuma) babasindan naklen anlatiyor: "Bedir savasi ganimetinden hisseme dusen yasli bir devem vardi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) da humus'dan (o gun) bana yasli bir deve daha verdi. Develerim, Ensar'dan bir zatin hucresinde ihmis dururken (yanlarina) geldim. Bir de ne goreyim, develerimin horgucleri kesilmis, bogurleri oyulmus, cigerleri de sokulmustu. Bu manzarayi gorunce kendimi tutamayip, agladim.
"Bunu kim yapti?" diye sordum.
"Hamza yapti. Su anda, falanca evde, Ensardan birinin icki meclisindedir. Sarkici cariye ona sarki okumus, sarkisinda sunlari soylemisti" dediler:
"Ey Hamza! sisman yasli develere dikkat et,
Onlar avluda baglidirlar,
Bicagi onlarin sinesine vur,
Pirzola veya benzerini cabuk yap!"
Bu sarki uzerinde Hamza (radiyallahu anh) firlayip, kilici kapip develerin horguclerini kesmis, karinlarini yarmis, cigerlerini sokmus."
Hz. Ali (radiyallahu anh) devamla sunlari soyledi: "Ben hemen gidip Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in huzuruna ciktim. Yaninda Zeyd Ibnu Harise vardi. Beni gorunce, basimdan gecenleri yuzumden okudu.
"Neyin var?" diye sordu. Ben:
"Ey Allah'in Resulu! Bugunku gibi (dehsetli bir manzara) gormedim. Hamza iki deveme saldirip horguclerini kesmis, bogurlerini yarmis. Hemencecik surada, bir icki meclisinde!" dedim. Bunun uzerine Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ridasini istedi, getirdiler, giyip yayan gitti. Biz de arkasina dustuk. Hamza'nin bulundugu eve kadar geldi.
Izin istedi, buyur ettiler. Girince bir icki meclisiyle karsilasti. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) fiilinden dolayi Hamza'yi ayiplamaya basladi.
Hamza sarhostu, gozleri kizarmisti. Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a bakti, sonra nazar edip asagidan dizlerine kadar suzdu, tekrar ayagindan baslayip beline kadar suzdu, sonra tekrar bakislariyla suzerek yuzune kadar geldi ve:
"Siz benim babamin kolelerinden baska bir sey misiniz?" dedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) onun sarhos oldugunu anladi. Hemen izinin ustune geri dondu, cikip gitti. Pesinden biz de ciktik.
Bu vak'a hamr'in haram edilmesinden once idi."
Buhari, Hums 1, Buyu 28, Sirb 13, Megazi 11, Libas 7; Muslim, Esribe 2, (1979); Ebu Davud, Harac 20, (2986). Bu kaynaklarin hicbirinde siir tam olarak mevcut degildir, birinci beytin sadece yarisi mevcuttur.

HARAM VE HELAL OLAN SIRALAR

2254 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma): "Kim Allah'in haram kildigini haram kilmaktan hoslanirsa nebiz'i haram kilsin" dedi."
Bir rivayette, Kays Ibnu vehb ona: "Benim bir kupcugum var, icerisine sira koyuyor, sira kaynayip durulunca iciyorum" dedi. (Ibnu Abbas) cevaben: "Bu soyledigin sey ne zamandan beri icecegini teskil etmekte?" diye sordu. Kays: "Yirmi yildan beri" deyince, Ibnu Abbas: "Oyleyse uzun zamandir, damarlarin su ihtiyacini pislikten gordu" dedi."
Nesai, Esribe 48, (8, 322-323).

2255 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) oruc tutuyordu. Orucunu acacagi vakti kolladim. Kabaktan mamul bir kap icerisinde yaptigim nebizi getirdim. Nebiz kaynayip kabariyordu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Bunu su duvara cal. Zira artik bu, Allah'a ve ahirete inanmayanlarin ickisidir" buyurdu."
Ebu Davud, Ersibe 12, (3716); Nesai, Esribe 25, (8, 301).

2256 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Bir adam, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a icerisinde nebiz bulunan bir kadeh getirdi. Efendimiz bu sirada (Haceru'l-Esved) ruknunun yaninda idi. Bardagi ona sundu. Efendimiz, agzina kadar goturdu. Ancak nebizin (keskinlesip eksiliginin) siddetlendigini gordu ve bardagi sahibine geri cevirdi. (Cemaatten) bir adam:
"Bu haram midir ey Allah'in Resulu?" diye sordu. Hz. Peygamber:
"Bana adami cagirin!" dedi. Ondan bardagi tekrar aldi. Sonra su istedi sudan bardaga dokup, tekrar agzina goturdu (yine keskin bularak alnini burusturup) kaslarin catti. Tekrar yine su istedi ve nebize doktu. Sonra da:
"Bu kaplar, size keskinlesir ve kaynamaya baslayacak olursa, icindekinin sertligini su ile kirin!" buyurdu."
Nesai, esribe 82, (8, 323, 324). Imam Nesai, hadisi tahric ettikten sonra: "Bu hadis meshur degildir (fukahaca pek bilinmiyor), biz bununla ihticac (edip amel) etmeyiz" demistir.

2257 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Biz Resulullah (aleyhissalatu vesselam) icin sabahleyin tuluk icerisine nebiz kurardik, efendimiz onu aksamleyin icerdi, aksamdan kurardik sabahleyin icerdi."
Hz. Aise devamla der ki: "Biz su kabini, biri sabah, biri aksam olmak uzere gunde iki kere yikardik."
Ebu Davud, Esribe 10, (3711, 3712); Tirmizi, Esribe 7, (1872); Nesai, Esribe 48, (8, 320).

2258 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) icin kuru uzumden sira kurulunca, o gun, ertesi gun ve daha sonraki gun yani ucuncu gunun aksamina kadar onu icerdi. Sonra, kalaninin hizmetcilere icirilmesini veya dokulmesini emrederdi."
Muslim, Esribe 79, (2004); Ebu Davud, Esribe 10, (3713); Nesai, Esribe 56, (8, 333).

2259 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kuru uzumle hurmanin, taze hurma ile hurmanin karistirilmalarini yasakladi ve dedi ki:
"Kuru uzumle hurmayi, koruk hurma ile olgun hurmayi karistirarak birlikte nebiz kurmayin."
Buhari, Esribe 11, Muslim, Esribe 16, (1286); Ebu Davud, Esribe 8, (3703); Tirmizi, Esribe 9, (1877); Nesai, Esribe 8, (8, 290).

2260 - Ebu Katade (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Cagala hurma ile olgun hurmadan beraber nebiz yapmayin. Olgun hurma ile kuru uzumden de beraber nebiz yapmayin. Herbirinden ayri ayri nebiz yapin."
Muslim, Esribe 25, (1988); Muvatta, Esribe 7, (2, 844); Ebu Davud, Esribe 8, (3704); Nesai, Esribe 6, (8, 289); Buhari, Esribe 11.
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,344
Tepkime puanı
25
2261 - Hz. Enes Ibnu Malik (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) cagala hurma ile olmus hurmanin karistirilip (nebiz yapilmasini) sonra da bunun icilmesini yasakladi. Sarap haram edildigi zaman (Araplarin) iceceklerinin tamamini nerdeyse bu teslkil ediyordu."
Muslim, Esribe 8, (1981); Nesai, Esribe 13, (8, 291, 292).

2262 - Cabir Ibnu Zeyd ve Ikrime (radiyallahu anhuma)'den rivayete gore, her ikisi de olgun hurmadan tek basina (da olsa yapilan nebizi) mekruh addediyorlardi ve bu hukmu Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'tan aliyorlardi.
Ibnu Abbas "Nebizin, Abdulkays'a yasaklanan muzza olmasindan korkuyorum" derdi. Ben, Katade'ye: "Muzza nedir?" diye sordum da bana "Hantem (sirli seramik) ve muzeffet (ziftlenmis) denen kaplarda kurulmus nebiz" diye cevap verdi."
Ebu Davud, Esribe 9, (3709).

2263 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Biz, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) icin kuru uzumden nebiz kurardik, icerisine de hurma atardik."
Ebu Davud, Esribe 8, (3707).

2264 - Bir diger rivayette soyle demistir: "Ben bir avuc kuru uzum, bir avuc da hurma aliyor, bunlari bir kaba koyuyor, parmaklarimla ovup sonra da (elde edilen sirayi) Resulullah'a iciriyordum."
Ebu Davud, Esribe 8, (3708).

2265 - Suveyd Ibnu Gafle (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Omer'in Ebu Musa (radiyallahu anhuma)'ya yazdigi mektubu okudum, diyordu ki: "Emma ba'd! Bilesin bana deve katrani gibi siyah, sert bir sarap tasiyan bir kervan Sam'dan geldi. Ben onlara bunun kaynatilarak ne kadarinin buharlastirilacagini sordum. Bana ucte ikisi ucuncaya kadar kaynatacaklarini soylediler, yani pis olan ucte ikisi gidiyor. Soyle ki ucte biri pis kokulu kisim, ucte biri bozuk kisim (geriye kalan ucte bir temiz kisim kaliyor). Sen yanindakilere, emret, bu kalan ucte biri icsinler."
Nesai, Esribe 53, (8, 328-330).

2266 - Yine Nesai'nin bir rivayetinde soyle gelmistir: "Abdullah Ibnu Yezid el-Hutami demistir ki: "Hz. Omer (radiyallahu anh) bize sunu yazdi: "Emma ba'd: Sarabinizi ondaki seytanin hissesi gidinceye kadar kaynatin. Zira onda seytanin iki, sizin de bir hisseniz vardir."
Nesai, Esribe 53, (8, 329).

2267 - Hz. Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'in anlattigina gore, bir adam kendisine siradan sual etti. Ibnu Abbas: "Taze oldukca ic" dedi. Adam: "Ben onu kaynatiyorum, ancak yine de icimde bir suphe var" deyince, Ibnu Abbas: "Yani sen onu kaynatmadan once iciyor muydun?" diye sordu. Adam: "Hayir!" dedi. Ibnu Abbas:
"Ates, haram olan hicbirseyi helal kilmaz!" dedi."
Nesai, Esribe 54, (8, 331).

HARAM VE HELAL OLAN KAPLAR

2268 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), comlekte, kabak ve ziftli kaplarda yapilan nebizi(n icilmesini) yasakladi."
Muslim, Esribe 48, (1997); Muvatta, Esribe 5, (2, 843); Ebu Davud, Esribe 7, (3690, 3691); Tirmizi, Esribe 4, (1868, 1869); Nesai, Esribe 28, 33, 36, (8, 303, 306, 308).

2269 - Muslim'in bir rivayetinde soyle denmistir: "(Resulullah) hantemi yasakladi, bu (topraktan mamul her cesit) kuptur. Dubba'yi yasakladi. Bu su kabagidir. muzeffet'i yasakladi, bu ziftlenmis kaptir. Nakr'i yasakladi, bu kabugu soyulup, ici oyulmus hurma agacidir. Efendimiz, sirayi tuluklarda kurmamizi emretti."
Muslim, Esribe 57, (1997).

2270 - Hz. Bureyde (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ben size kaplari yasaklamis, sadece deri kaplardan (nebiz) icmenizi soylemistim. Artik her kaptan icebilirsiniz, yeter ki, sarhos edici icmeyin."
Muslim, Esribe 64, 65, 66; Ebu Davud, Esribe 7, (3698); Tirmizi, Esribe 6, (1870); Nesai, Esribe 40, 48.
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,344
Tepkime puanı
25
BAZI ILAVELER

2271 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) hamr'dan sirke yapmayi yasakladi."
Muslim, Esribe 11, (1983); Tirmizi, Buyu 59, (1294).

2272 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Miraca cikarildigim gece bana iki kadeh getiriIdi, birinde sarap digerinde de sut vardi. Ben sutu aldim. Melek: "Seni fitrata irsad eden Allah'a hamd olsun. Eger sarabi alsaydin ummetin azmisti" dedi."
Nesai, Esribe 41, (8, 312); Buhari, Esribe 1; Muslim, Iman 272, (168).

2273 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah'a iceceklerin en iyisi hangisi?" diye sorulmustur.
"Soguk olan tatli!" diye cevap verdi."
Tirmizi, Esribe 21, (1897).

SIRKETLER

2274 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Allahu Zulcelal hazretleri buyurdu ki: "Biri digerine ihanet etmedigi muddetce iki ortagin ucuncusu ben olurum. Biri arkadasina ihanet etti mi ben aralarindan cekilirim."
Ebu Davud, Buyu 27, (3383).
Rezin sunu ilave etmistir: "... Seytan gelir."

2275 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ben, Ammar ve Sa'd, ucumuz Bedir'de nasibimize dusecek ganimette ortak olduk. Derken Sa'd, iki esirle geldi, Ammar ve ben ise hicbirsey getiremedik."
Ebu Davud, Buyu 30, (3388); Nesai, Buyu 109, (7, 319).

2276 - Zuhre Ibnu Ma'bed, ceddi Abdullah Ibnu Hisam'dan naklen anlatiyor: "Abdullah Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i gormus idi. Annesi Zeyneb Bintu Humeyd onu (Abdullah'i) Resulullah'a goturup soyle dedi:
"Ey Allah'in Resulu; bundan biat al!" Aleyhissalatu vesselam efendimiz:
"0 henuz kucuk!" deyip basini oksadi, bereketle dua etti.
Onu (Zuhre Ibnu Ma'bed'i) ceddi AbduIIah Ibnu Hisam carsiya cikarir, yiyecek satin alirdi. Bir gun, ona Ibnu Omer'le, Ibnu'z-Zubeyr (radiyallahu anhuma) rastladilar:
"(Satin aldiklarina) bizi de ortak kil, zira Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sana bereketle dua buyurdu!" dediler. O, (bu teklifi kabul ederek) onlari ortak yapti.
(Abdullah Ibnu Hisam o duanin bereketine) bazan bir deve yuku kar ederdi de oldugu gibi eve gonderirdi."
Buhari, Sirket 13, Daavat 31, Ahkam 46.

2277 - Saib Ibnu Ebi's-Saib (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a geldim. Beni O'na zikredip hakkimda medh u senada bulun(arak tanit)maya basladilar. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam Efendimiz:
"Ben onu sizden iyi tanirim!" buyurdu. Ben (hemen atilip):
"Annem, babam sana kurban olsun dedim, dogru soyledin, zira sen benim ticaret ortagim idin, sen ne iyi ortaktin, ne itham gormustum, ne de munakasa yapmistik!"
Ebu Davud, Edeb 20, (4836); Ibnu Mace, Ticarat 63, (2287).

SIIR

2278 - Ubey Ibnu Ka'b (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Siirde hikmet vardir"
Buhari, Edeb 90; Ebu Davud, Edeb 95, (5010); Tirmizi, Edeb 69, (2847); Ibnu Mace, Edeb 41, (3755).

2279 - Ebu Davud'da Ibnu Abbas (radiyalahu anhuma)'dan yapilan bir rivayet soyledir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a bir bedevi geldi. (Dikkat cekici bir uslubla) konusmaya basladi. Efendimiz (aleyhissalatu vesselam):
"Surasi muhakkak ki beyanda sihir vardir, surasi da muhakkak ki siirde de hikmetler vardir" buyurdu."
Ebu Davud, Edeb 95, (5011); Tirmizi, Edeb 63, (2848).

2280 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Sizden birinin icine onu bozacak irin dolmasi, siir dolmasindan hayirlidir."
Buhari, Edeb, 92; Muslim, Siir 7, (2257); Ebu Davud, Edeb 95, (5009); Tirmizi, Edeb 71, (2855).
el-Hudri' den Muslim'in kaydettigi bir diger rivayette soyle denmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yurumekte iken karsisina siir insad eden bir sair cikti. Efendimiz: "Seytani tutun" veya "Seytani yakalayin" diye emretti.
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,344
Tepkime puanı
25
2281 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sair Hassan Ibnu Sabit (radiyallahu anh) icin mescide hususi bir minber koymustu. Hassan, orada kurulup mufahara yapar veya Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i hasimlarina karsi mudafaa ederdi. Aleyhissalatu vesselam: "Allah (c.c.) Hassan'i, Resulullah'i mudafaa ettigi veya onun adina mufahara yaptigi muddetce Ruhu'l-Kudus'le takviye etmektedir" derdi."
Buhari, Edeb 91; Ebu Davud, Edeb 95, (5015); Tirmizi, Edeb 70, (2849).

2282 - Amr Ibnu's-Serrid, babasindan (Serrid'den naklen radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir gun ben Resulullah'in bineginin arkasina binmistim. Bir ara bana:
"Hafizanda Umeyye Ibnu Ebi's-Salt'in siirinden birseyler var mi?" diye sordu. Ben: "Evet!" deyince:
"Soyle!" dedi. Ben kendisine bir beyt okudum. O yine:
"Devam et!" dedi. Ben bir beyt daha okudum. O yine,
"Soyle!" emretti. Boylece kendisine yuz beyit okudum."
Muslim, Siir 1, (2255).

2283 - Cabir Ibnu Semure (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ben, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la yuz defadan fazla birlikte oturdum. Ashabi ona siirler okuyor, cahiliye devriyle ilgili hadiseleri zikrediyorlardi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) da sakitane onlari dinlerdi. Bazan (anlatilanlara) onlarla birlikte tebessum buyurdugu olurdu."
Tirmizi, Edeb 70, (2854).

2284 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Umretu'l-kaza sirasinda Mekke'ye girdigi zaman sairi Abdullah Ibnu Ravaha, onunde yuruyor ve su Siiri okuyordu:
"Ey kafir cocuklari (Resulullah'a) yol acin!
Bugun ona gelen vahiy adina, size,
Oyle bir vururuz ki, tepenizi yerinden ucurur,
Ve dostu dostuna unutturur."
Bunu goren Hz. Omer: "Ey Ibnu Ravaha! Sen Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in onunde ve Allah'in Harem bolgesinde siir mi okuyorsun?" dedi. Ancak Resulullah:
"Ey Omer birak onu. Onun siirleri, Mekkeli kafirlere okdan daha cabuk tesir eder!" diyerek mudahale etti."

2285 - Yine Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in (kafilenin yuruyus temposunu ezgileriyle) canli tutan bir kolesi vardi, adi Encese idi. Bu zat guzel sesli birisiydi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ona:
"Ey Encese agir ol! Siseleri kirma -veya siseleri sevkederken agir ol- dedi. Sise ile zayif kadinlari kastediyordu."
Buhari, Edeb 90, 95, 111, 116; Muslim, Fezail 70, (2323).

2286 - Heysem Ibnu Ebi Sinan'in anlattigina gore, bu zat, Ebu Hureyre (radiyallahu anh)'yi Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i zikrettigi kissalarinda dinlemistir. (Bu kissalarin birinde) Ebu Hureyre, Efendimizin su sozunu nakletmistir:
"0 sizin bir kardesinizdir, uygunsuz bir soz soylemez." (Ravilerden Zuhri der ki), "Resulullah, burada Ibnu Ravaha'yi kastetmistir." (Abdullah Ibnu Ravaha, Efendimiz hakkinda su medhiyede bulunmustur
103296.gif

"Tan yeri agarip fecr-i sadik yukseldigi sirada Resulullah, bize Kitabini okuyarak geldi.
0 bize korlukten (dalaletten) sonra hidayeti gosterdi. Kalblerimiz onun soylediklerinin hak olduguna inanmistir. Kafirlere yataklari agirlik verirken, Resulumuz geceyi uyanik gecirir."
Buhari, Edeb 91, Teheccud 21.

2287 - Hz. Bera (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Kureyza gunu, (sairi) Hassan Ibnu Sabit'e:
"Musrikleri hicvet, zira Cebrail seninle beraberdir!" dedi."
Buhari, Edeb 91, Bed'u'l-Halk 6, Megazi 30; Muslim, Fezailu's-Sahabe 153, (2486).

2288 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Hassan Ibnu Sabit, (Mekkeli) musrikleri hicvetmek icin Hz. Peygamber (aleyhissalatu vessellam)'den izin istedi. Aleyhissalatu vesselam:
"Benim nesebimi nasil haric tutacaksin?" dedi. Hassan (radiyallahu anh):
"Senin (nesebini) sade yagdan kiI ceker gibi, onlardan cekip cikaracagim!" Cevabini verdi."
Buhari, Edeb 91, Menakib 16, Megazi 33; Muslim, Fedailu's-Sahabe 156-157, (2489-2490).
Muslim'in bir rivayetinde su ziyade mevcuttur: "(Hassan) dedi ki: "Serefin en yuksegi Al-i Hasim'den Bintu Mahzumogullarindandir. Senin baban ise koledir."

2289 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in soyle soyledigini isittim:
"Hassan onlari -yani musrikleri- hicvetti, hem sifa verdi, hem de sifa buldu."
Hassan (radiyallahu anh) buyurdu ki: "Sen Muhammed'i hicvettin, ben de onun adina cevap veriyorum.
Bu isimde Allah katinda mukafaat vardir.
Sen Muhammed'i nezih, muttaki,
Resulullah vefakar, ahlakli oldugu halde hicvettin. Sen O'na derik olmadigin halde O'nu hiciv mi ediyorsun?
Ikinizden hangisi kotu ise iyi olana feda olsun.
Muhakkak ki, babam, babasi ve irzim,
Muhammed'in irzini sizden korumak icin muhafizdir.
Kizcagizimi kaybedeyim, sayet siz atlarimizi
Keda'nin etrafini toz duman etmis goremezsiniz.
O atlar, uzerinize gemlerini cekerek gelirken,
Sirtlarinda ince mizraklar vardir.
Atlarimiz pek hizli kosarlarken,
Kadinlar basortuleriyle tozlarini alirlar.
Sayet bizden yuz cevirirseniz umre yapariz,
Fetih geldi mi; perde kalkar.
Aksi takdirde oyle bir gunun kavgasini bekleyin ki,
O gunde AIIah diledigini aziz kilacaktir.
Allah der ki: "Ben bir kul gonderdim,
O hakki soyler, kendisinde hicbir gizlilik yoktur."
Allah der ki: "Ben bir ordu hazirladim,
Bu ordum emeli cihad olan Ensardir."
Biz (Ensariler)e her gun Kureys'ten
Ya sovmek, ya kavga, ya da hiciv vardir
Oyle ise, sizden kim ResuIuIIah'i hicveder,
Veya over veya yardim ederse bizce birdir.
AIIah'in Resulu Cibril aramizdadir.
Ruhu'I-Kudus'un bir dengi yoktur."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 157, (2490).

2290 - Ebu Hureyre anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Bir sairin soyledigi en dogru soz Lebid'in soyledigi su sozdur: "Haberiniz olsun, Allah'tan baska her sey batildir. Umeyye Ibnu Ebi's-Salt musluman olayazdi."
Buhari, Edeb 90, Menakibu'l-Ensar 20, Rikak 29; Muslim, Siir 3, (2256); Tirmizi, Edeb 70, (2853).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,344
Tepkime puanı
25
2291 - Hz. Aise (radiyallahu anha)'nin anlattigina gore, kendisinden, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in siirden birseyler terennum edip etmedigi sorulmustur da su cevabi vermistir:
"Evet, Ibnu Ravaha'nin siirini terennum eder ve su misrai okurdu: "Kendisine azik vermedigin kimseler sana haber getirecek."
Tirmizi, Edeb 70, (2852).

2292 - Cundeb Ibnu AbdiIIah (radiyallahu anh) anlatiyor: "Biz Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile beraber oldugumuz bir anda kendilerine bir tas isabet etti, kaydi ve parmagi kanadi. Bunun uzerine:
"(Parmagim ne sizlarsin?) Sen ancak kanayan bir parmak degil misin? (Bu kazaya da, bosa degil) Allah yolunda ugradin" buyurdu."
Buhara, Edeb 90, Cihad 9; Muslim, Cihad 112, (1796).

NAMAZIN FAZILETI

2293 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'in soyle soyledigini isittim:
"Sizden birinizin kapisinin onunden bir nehir aksa ve bu nehirde hergun bes kere yikansa, acaba uzerinde hic kir kalir mi, ne dersiniz?"
"Bu hal, dediler, onun kirlerinden hicbir sey birakmaz!" Aleyhissalatu vesselam:
"Iste bu, bes vakit namazin misalidir. Allah onlar sayesinde butun hatalari siler" buyurdu."
Buhari, Mevakit 6; Muslim, Mesacid 282, (666); Tirmizi, Emsal 5, (2872); Nesai, Salat 7, (1, 231); Muvatta, Sefer 91, (1,174).

2294 - Sa'd Ibnu Ebi Vakkas (radiyallahu anh) anlatiyor: "Iki erkek kardes vardi. Bunlardan biri obur kardesinden kirk gun kadar once vefat etti. Resulullah (aleyhissalatu vesselam)in yaninda bunlardan birincinin faziletleri zikredildi. Bunun uzerine Efendimiz (aleyhissalatu vesselam):
"Digeri musluman degil miydi?" diye sordu.
"Evet, muslumandi ve fena da degildi!" dediler. Aleyhissalatu vesselam:
"Oldukten sonra, namazinin ona ne kazandirdigini biliyor musunuz? Namazin misali, sizden birinin kapisinin onunde akan ve her gun icine bes kere girip yikandigi suyu bol ve tatli bir nehir gibidir. Bu (nehrin) onun uzerinde kir biraktigini goremezsiniz. Oyleyse, siz ona namazinin neler ulastirdigini bilemezsiniz."
Muvatta, Kasru's-Salat 91, (1,174).

2295 - Ebu Umame (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile beraber mescidde idik. O esnada bir adam geldi ve:
"Ey Allah'in Resulu, ben bir hadd isledim, bana cezasini ver!" dedi, Resulullah adama cevap vermedi. Adam talebini tekrar etti. Aleyhissalatu vesselam yine sukut buyurdu. Derken (namaz vakti girdi ve) namaz kilindi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) namazdan cikinca adam yine pesine dustu, ben de adami takip ettim. Ona ne cevap verecegini isitmek istiyordum. Efendimiz adama:
"Evinden cikinca abdest almis, abdestini de guzel yapmis miydin?" buyurdu. O:
"Evet ey Allah'in Resulu!" dedi. Efendimiz:
"Sonra da bizimle namaz kildin mi?" diye sordu. Adam:
"Evet ey Allah'in Resulu!" deyince, Efendimiz:
"Oyleyse Allah Teala hazretleri haddini -veya gunahini demisti- affetti" buyurdu."
Buhari, Hudud 27, Muslim, Tevbe 44, 45, (2764, 2765); Ebu Davud, Hudud 9, (4381).

2296 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in yaninda idim. Bir adam huzuruna gelerek:
"Ey Allah'in Resulu, dedi, ben bir hadd (sucu) isledim, cezasini tatbik et!"
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) adama (birsey) sormadi. Derken namaz vakti girdi. Resulullah'la birlikte o da namaz kildi. Aleyhissalatu vesselam namazini tamamlayinca, adam yanina geldi ve:
"Ey Allah'in Resulu! dedi, ben hadd (cesidine giren bir suc) isledim. Bana Allah'in Kitabini tatbik et!"
Efendimiz: "Sen bizimle birlikte namazini eda etmedin mi?" diye sordu. Adam:
"Evet!" dedi. Efendimiz: "Oyleyse git. Zira Allah, senin gunahini affetti" veya -hadd'ini affetti" dedi."
Buhari, Hudud 17; Muslim, Tevbe 44, 45, (2764, 2765), Hudud 24, (1696).

2297 - Asim Ibnu Sufyan es-Sakafi (radiyallahu anh)'nin anlattigina gore, bunlar Selasil gazvesine gitmisler. Fakat fiilen gazveye istirak edememislerdi. Bunun uzerine kendilerini Allah yoluna verdiler. Sonra Hz. Muaviye (radiyallahu anh)'nin yanina donduler. Hz. Muaviye'nin yaninda Ebu Eyyub el-Ensari ve Ukbe Ibnu Amir vardi. Asim:
"Ey Ebu Eyyub! dedi. Bu sene gazveyi kacirdik. Bize, (bunun telafisi icin bir care) haber verildi. Buna gore, kim dort mescitte namaz kilarsa, gunahlari affedilirmis."
Ebu Eyyub: "Ey kardesimin oglu! dedi. Ben sana bundan daha kolayini haber vereyim. Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in su sozunu isittim: "kim emredildigi sekilde (mukemmel olarak) abdestini alir, emredildigi sekilde namazini kilarsa, onceden yapmis oldugu (kusurlu) ameli sebebiyle affolunur. " Ey Ukbe! (Resulullah'in tebsiri) boyleydi degil mi?"
Ukbe: "Evet!" dedi."
Nesai, Taharet 108, (1, 90-91).

2298 - Ukbe Ibnu Amir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in soyle soyledigini isittim: "Rabbin, koyun guden bir cobanin, bir dagin zirvesine cikip namaz icin ezan okuyup sonra da namaz kilmasindan hoslanir ve AIIah Teala hazretleri soyle der:
"Benim su kuluma bakin! Ezan okuyor, namaz kiliyor, yani benden korkuyor. Kasem olsun, kulumu affettim ve onu cennetime dahil ettim."
Ebu Davud, Salat 272, (1203); Nesai, Ezan 26, (2, 20).
2299 - Imam Malik (radiyallahu anh)'e ulastigina gore, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) soyle buyurmustur: "Istikamet uzere olun. (Bunun sevabini) siz sayamazsiniz. Sunu bilin ki, en hayirli ameliniz namazdir. (Zahiri ue batini temizligi koruyarak) abdestli olmaya ancak mu'min riayet eder."
Muvatta, Taharet 36, (1, 34); Ibnu Mace, Taharet 4, (277).

2300 - Hz. Huzeyfe (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i herhangi bir sey uzecek olursa namaz kilardi."
Ebu Davud, Salat 312, (1319); Nesai, Mevakit 46, (1, 289).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,344
Tepkime puanı
25
2301 - Abdullah Ibnu Selman, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in ashabindan birisinden naklediyor: "Hayberin fethedildigii gun bir adam Hz. Peygamber'e gelerek:
"Ey Allah'in Resulu, bugun ben oyle bir kar ettim ki boyle bir kari su vadi ahalisinden hicbiri yapmamistir" dedi. Efendimiz:
"Bak hele! Neler de kazandin?" diye sordu. Adam:
"Ben alip satmaya ara vermeden devam ettim. Oyle ki ucyuz okiyye kar ettim dedi. Aleyhissalatu vesselam efendimiz:
"Sana karlarin en hayirlisini haber vereyim mi?" diye sordu. Adam:
"O nedir, ey Allah'in Resulu?" dedi. Efendimiz acikladi:
"(Farz) namazdan sonra, kilacagin iki rekattir."
Ebu Davud, Cihad 180, (2785).

2302 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bana kadin ve guzel koku sevdirildi, gozumun nuru namazda kilindi."
Nesai, Isretu'n-Nisa 1, (7, 61).

2303 - Rebi'a Ibnu Ka'b el-Eslemi anlatiyor: "Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile beraber gecelemistim, kendisine abdest suyunu ve baskaca ihtiyaclarini getirdim. Bana:
"Dile benden (ne dilersen)!" buyurdu. Ben:
"Senden cennette seninle beraberlik diliyorum!" dedim. Bana:
"Veya bundan baska birsey?" dedi. Ben:
"Hayir, sadece bunu istiyorum!" dedim.
"Oyleyse kendin icin cok secde ederek bana yardimci ol!" buyurdu."
Muslim, Salat 226, (489); Ebu Davud, Salat 312, (1320).

2304 - Ma'dan Ibnu Ebi Talha el-Ya'meri (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in azadlisi Sevban (radiyallahu anh)'a rastladim. Kendisine:
"Bana bir amel soyle de onu yapayim. Allah da onun sayesinde beni cennetine koysun" dedim. -Veya soyle demisti: "Dedim ki: "..Allah nezdinde en hayirli ameli bana bildir."- Sevban sukut etti. Sonra ben tekrar ayni seyi sordum. O yine sukut etti. Ben ucuncu sefer sordum. Sonunda dedi ki:
"Ayni seyleri ben de Resulullah (aleyhissalatu vesselam)a sormustum. Bana su cevabi vermisti:
Cokca secde yapman gerekir. Zira sen secde ettikce, her secden sebebiyle Allah dereceni artirir, onun sebebiyle gunahini doker." Ma'dan der ki: "Sonra Ebu'd-Derda'ya geldim. Ayni seyi ona da sordum. O da Sevban'in bana soylediginin aynisini soyledi."
Muslim, Salat 225, 226, (488, 489). Nesai, Tatbik 81; Tirmizi, Salat 169, (388); Ibnu Mace, Ikamet 201, (1422-1424).

NAMAZIN EDA VE KAZASININ VUCUBU HAKKINDA

2305 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir adam, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a: "Allah, kullarina kac vakit namazi farz kildi?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam:
"Allah, kullarIna bes vakit namazi farz kildi" diye cevap verdi. Adam tekrar sordu:
"Bunlardan once veya sonra baska bir sey var mi?"
"Allah kullarina bes vakti -farz kildi. " Bu cevap uzerine adam, bunlar uzerine hicbir ilavede bulunmayacagina, onlardan herhangi bir eksiltme de yapmayacagina dair yemin etti. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Bu adam sozunde durursa mutlaka cennete girecektir!" buyurdu."
Muslim, Iman,10, (12); Tirmizi, Zekat 2, (619); Nesai, Salat 4, (1, 228, 229) Bu metin Nesai'dekidir.
Bu rivayeti, Muslim ve Tirmizi, Kitabu'I-Iman'da mezkur, uzun bir hadis zimninda tahric ederler.

2306 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a Mi'rac'a ciktigi gece elli vakit namaz farz kilindi. Sonra bu azaltilarak bese indirildi. Sonra da soyle hitap edildi:
"Ey Muhammed! Artik, nezdimde (hukum kesinlesmistir), bu soz degistirilmez. Bu bes vakit, (Rabbinin bir luftu olarak on misliyle kabul edilerek) senin icin elli vakit sayilacaktir."
Buhari, Bed'ul-Halk 6, Enbiya 22, 43, Menakibu'l-Ensar 42; Muslim, Iman 259, (162); Tirmizi, Salat 159, (213); Nesai, Salat 1, (1, 217-223).

2307 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Allah, namazi peygamberinizin diliyle hazerde dort, seferde iki, korku halinde de dort rek'at olarak farz kilmistir."
Muslim, Salat 5, (687); Ebu Davud, Salat 287, (1247); Nesai, Taksir 1, (3,118,119).

2308 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Allah namazi (ilk defa farz ettigi zaman iki rek'at olarak farz etmisti. Sonra onu hazer icin (dorde) tamamladi. Yolcu namazi ilk farz edildigi sekilde sabit tutuldu."
Buhari, Salat 1, Taksiru's-Salat 5, Menakibu'l-Ensar 47; Muslim, Salatu'-Musafari.n 2, (685); Muvatta, Kasru's-Salat 8, (1,146; Ebu Davud, Salat 270, (1198); Nesai, Salat 3, (1, 225).

2309 - Hz. Omer (radiyallahu anh) anlatiyor: "Kurban bayraminda kilinan namaz iki rek'attir, Fitir (Ramazan) bayraminda kilinan namaz iki rek'attir, sefer namazi iki rek'attir, cum'a namazi da iki rek'attir. Bunlar Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in lisani uzere, tamamdir, kisaltma yoktur."
Nesai, Cum'a 37, (3,111), Taksir 1, (3,118), Ideyn 11, (3,183).

2310 - Abdullah Ibnu Fudale, babasi (Fudale'den) naklen anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in bana ogrettikleri arasinda: "Bes vakit namaza devam edin!" emri de vardi. Ben: "Bu bes vakit, benim mesguliyetlerimin bulundugu anlardir. Bana (bunlarin yerine gececek) cami (kapsamli) bir sey emret, oyle ki onu yaptim mi, benden bes vakit namaz borcunun yerine gecsin!" dedim. Bunun uzerine: "Oyleyse Asreyn'e devam et!" buyurdu. Bu kelime bizim dilimizde yoktu. Bu sebeple: "Asreyn nedir?" diye sordum. "Gunes dogmazdan onceki namazla gunes batmazdan onceki namaz" buyurdu."
Ebu Davud, Salat 9, (428).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,344
Tepkime puanı
25
2311 - Sebretu' bnu Ma'bed (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Yedi yasina geldi mi cocuga namazi emredin, on yasina geldi mi kilmadigi takdirde dovun."
Ebu Davud, Salat 26, (494); Tirmizi, Salat 299, (407).
Tirmizi'nin rivayetinde "Cocuga namazi yedi yasinda ogretin, kilmadigi takdirde on yasinda dovun" seklindedir.

2312 - Amr Ibnu'l-As (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Cocuklariniza, onlar yedi yasinda iken namazi emredin. On yasinda olunca namaz(daki ihmalleri) sebebiyle onlari dovun, yataklarini da ayirin."
Ebu Davud, Salat 25, (495, 496).

2313 - Onun bir diger rivayetinde soyle denir: "Resulullah'a bundan (namazin cocuga ne zaman emredileceginden) sorulmustu:
"Cocuk sagini solundan ayirmasini bildi mi ona namazi emredin" buyurdu."
Ebu Davud, Salat 26, (497).

2314 - Ibnu Omer (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) beni Uhud savasi sirasinda teftis etti. O zaman ondort yasinda idim, savasa katilmama izin vermedi. Hendek savasi sirasinda da beni gordu, o zaman ben onbes yasinda idim, bu sefer bana (cihad) izni verdi."
Nafi' der ki: "Ben Omer Ibnu Abdilaziz'e ugradim, o zaman halife idi. Kendisine bu vak'ayi anlattim. Bana:
"Bu (onbes yas) cocukla buyugu ayiran hududdur" buyurdu. Valilerine yazarak, onbes yasina basanlari mukellef addetmelerini, daha kucukleri aile efradindan saymalarini emretti."
Buhari, Sehadat 18, Megazi 29, Muslim, Imaret 91, (1868); Tirmizi, Cihad 31, (1711); Ebu Davud, Hudud 17, (4406, 4407); Nesai, Talak 20, (6,155).

2315 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim bir namaz unutacak olursa hatirlayinca derhal kilsin. Unutulan namazin bundan baska kefareti yoktur."
Buhari, Mevakitu's-Salat 37; Muslim, Mesacid 314, (684); Tirmizi, Salat 131, (178); Ebu Davud, Salat 11, (442); Nesai, Mevakit 52, 53, (2, 293, 294).

2316 - Buhari ve Muslim'in bir diger rivayetinde soyle denmistir: "Sizden biriniz namaz sirasinda yatmis idiyse veya namaza karsi gaflet etmis (ve unutmus) ise, hatirlar hatirlamaz onu kilsin. Zira Allah Teala Hazretleri soyle buyurmustur: "Beni anmak icin namaz kil!" (Ta-ha 14).
Buhari, Mevakitu's-Salat 37; Muslim, Mesacid 314, (684); Tirmizi, Salat 131, (178); Ebu Davud, Salat 11, (442); Nesai, Mevakit 52, 53, (2, 293, 294).

2317 - Ebu Katade (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah'la beraber bir gece boyu yuruduk. Cemaatten bazilari:
"Ey Allah'in Resulu! Bize mola verseniz!" diye talepte bulundular. Efendimiz:
"Namaz vaktine uyuya kalmanizdan korkuyorum" buyurdu. Bunun uzerine Hz. Bilal: "Ben sizi uyandiririm!" dedi. Boylece Resulullah (aleyhissalatu vesselam) mola verdi ve herkes yatti. Nobette kalan Bilal de sirtini devesine dayamisti ki gozleri kapaniverdi, o da uyuyakaldi.
Gunesin dogmasiyla Resulullah (aleyhissalatu vesselam) uyandi ve:
"Ey BiIaI! Sozun ne oldu?" diye seslendi ve Hz. Bilal: "Uzerime boyle bir uyku hic cokmedi" diyerek cevap verdi. Aleyhissalatu vesselam:
"Allah Teala Hazretleri, ruhlarinizi diledigi zaman kabzeder, diledigi zaman geri gonderir. Ey BiIaI! Halka namaz icin ezan oku" buyurdu. Sonra abdest aldi ve gunes yukselip beyazlasinca kalkti, kafileye cemaatle namaz kildirdi."
Buhari, Mevakit 35, Tevhid 31; Muslim, Mesacid 309-311; Muvatta, Vaktu's-Salat 25; Ebu Davud, Salat 11, (435-441); Tirmizi, Salat 130, (177), Tefsir, Ta-ha (3162); Nesai, Mevakit 53, 54, 55, (1, 294-298), Imamet 47, (2,106).

2318 - Bu hadis Ebu Davud'un bir rivayetinde soyle gelmistir: "Gunesin harareti onlari uyandirinca kalktilar, bir muddet yuruduler, sonra tekrar konaklayip abdest aldilar. Hz. Bilal (radiyallahu anh) ezan okudu. Sabahin iki rekatlik (sunnet) namazini kildilar, sonra da sabah namazini (kazaen) kildilar. Namazdan sonra hayvanlara binip yola koyuldular. Giderken birbirlerine: "Namazimizda ihmalkarlik ettik" diye yakiniyorlardi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Uyurken (vaki olan namaz kacmasi) ihmal sayilmaz, ihmal uyanikliktadir. Sizden biri, herhangi bir namazda gaflete duser kacirirsa, hatirlayinca onu hemen kilsin. Ertesi sabahin namazi da mutad vaktinde kilinir" buyurdu."
Buhari, Mevakit 35, Tevhid 31; Muslim, Mesacid 309-311; Muvatta, Vaktu's-Salat 25; Ebu Davud, Salat 11, (435-441); Tirmizi, Salat 130, (177), Tefsir, Ta-ha (3162); Nesai, Mevakit 53, 54, 55, (1, 294- 298), Imamet 47, (2,106).

2319 - Ebu Davud'un bir diger rivayetinde soyle gelmistir: "Namaz(in kacmis olmasin)dan korkarak kalktik, Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Agir olun, agir olun, bunda bir taksiriniz yok!" buyurdu. Gunes yukselince de:
"Sizden kim sabahin iki rekat sunnetini (mutad olarak) kiliyor idiyse yine kilsin" dedi. Bu emir uzerine kilan da, kilmayan da kalkip sunnetini kildi. Sonra Resulullah (aleyhissalatu vesselam) namaz icin kamet emretti. Kamet getirildi. Efendimiz kalkti ve bize namaz kildirdi. Namaz bitince:
"Haberiniz olsun, AIIah'a hamdediyoruz ki, bizi namazimizdan, dunyevi islerimizden herhangi biri alikoymus degildir. Ancak ruhlarimiz AIlahu Teala'nin kabza-i tasarrufundadir, diledigi zaman onu salar. Sizden kim sabah namazina, sabahleyin mutad vaktinde kavusursa, sabah namaziyla birlikte bir mislini de kaza etsin!" dedi."
Buhari, Mevakit 35, Tevhid 31; Muslim, Mesacid 309-311; Muvatta, Vaktu's-Salat 25; Ebu Davud, Salat 11, (435-441); Tirmizi, Salat 130, (177), Tefsir, Ta-ha (3162); Nesai, Mevakit 53, 54, 55, (1, 294-298), Imamet 47, (2,106).

2320 - Ebu Davud, Tirmizi ve Nesai'nin bir diger rivayetinde soyle gelmistir: "Sunu bilin ki, uykuda ihmal sozkonusu degildir. Ihmal lyani taksir), diger bir namazin vakti girinceye kadar namazini kilmayan icin mevzubahistir."
Buhari, Mevakit 35, Tevhid 31; Muslim, Mesacid 309-311; Muvatta, Vaktu's-Salat 25; Ebu Davud, Salat 11, (435-441); Tirmizi, Salat 130, (177), Tefsir, Ta-ha (3162); Nesai, Mevakit 53, 54, 55, (1, 294-298), Imamet 47, (2,106).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,344
Tepkime puanı
25
2321 - Muslim'in Ebu Hureyre'den kaydettigi bir diger rivayette soyle gelmistir: "...Gunes doguncaya kadar uyanmadi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Herkes bineginin basindan tutsun (ve burayi terketsin). Zira burasi bize seytanin musallat oldugu bir yerdir!" dedi. Biz de emri yerine getirdik."

Buhari, Mevakit 35, Tevhid 31; Muslim, Mesacid 309-311; Muvatta, Vaktu's-Salat 25; Ebu Davud, Salat 11, (435-441); Tirmizi, Salat 130, (177), Tefsir, Ta-ha (3162); Nesai, Mevakit 53, 54, 55, (1, 294- 298), Imamet 47, (2,106).

2322 - Ebu Davud'un Ebu Hureyre'den kaydettigi bir rivayette soyle denmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Size gaflet gelen bu yeri degistirin!" buyurdu.
Buhari, Mevakit 35, Tevhid 31; Muslim, Mesacid 309-311; Muvatta, Vaktu's-Salat 25; Ebu Davud, Salat 11, (435 - 441); Tirmizi, Salat 130, (177), Tefsir, Ta-ha (3162); Nesai, Mevakit 53, 54, 55, (1, 294-298), Imamet 47, (2,106).

2323 - Ibnu Abbas (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) gecenin evvelinde yurudu, sonuna dogru uyku molasi verdi. Ancak gunes doguncaya -veya bir kismi ufuktan cikincaya- kadar uyanamadi. (Uyaninca) namazi hemen kilmadi. Gunes yukselince namazi kildi. Iste bu orta namazdir (Salatu'l-Vusta)."
Nesai, Mevakit 55, (1, 299).

2324 - Imam Malik, Zeyd Ibnu Eslem'den naklen anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki: "Muhakkak ki, Allah, ruhlarimizi kabzetmektedir. Dilerse onu, bize bundan baska bir vakitte iade eder."
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) boyle soyledikten sonra Hz. Ebu Bekri's-Siddik (radiyallahu anh)'a yonelerek:
"Seytan (bu gece) namaz kilmakta iken Bilal'e geldi ve onu yatirdi. Uyumasi icin bir cocuk nasil sallanarak avutulursa oylece onu da sallayarak uyuttu" dedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sonra Bilal'i cagirdi. Gelince Bilal, Resulullah'a onun Hz. Ebu Bekr'e anlattiginin tipkisini haber verdi. Hz. Ebu Bekr bu isittikleri karsisinda: "Sehadet ederim ki, sen Allah'in Resulusun!" demekten kendini alamadi."
Muvatta, vukutu's-Salat 26, ( 1.14-15).

2325 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Omer, Hendek savasi sirasinda bir keresinde gunes battiktan sonra geldi ve Kureys kafirlerine kufretmeye basladi ve bu meyanda: "Ey Allah'in Resulu dedi, gunes batmak uzereyken ikindi namazini (guc bela) kilabildim." Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Vallahi ikindiyi ben kilamadim!" dedi. Beraberce kalkip Butha'ya gittik. Orada Efendimiz abdest aldi, biz de abdest aldik. Gunes battiktan sonra ikindiyi kildi, sonra da aksami kildi."
Buhari, Mevakit 36, 38, Ezan 26, Salatu'l-Havf 4, Megazi 29; Muslim, Mesacid 209, (631); Tirmizi, Salat 132, (180); Nesai, Sehv 105, (3, 84, 85).

2326 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) anlatiyor: "Musrikler Hendek gunu Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i fazlaca mesgul ederek dort vakit namazi kazaya biraktirdilar, geceden Allah'in diledigi bir muddet gecinceye kadar onlari kilamadi. Sonra Bilal (radiyallahu anh)'e emretti, o da ezan okudu. Sonra kamet getirdi. Resulullah ogleyi (kazaen) kildi. (Bilal tekrar) ikamet getirdi, Resulullah ikindiyi kildi. Sonra (Bilal tekrar) ikamet getirdi. Resulullah aksami kildi. Sonra (Bilal yatsi icin) kamet getirdi ve Resulullah yatsiyi kildi."
Tirmizi, Salat 132, (179); Nesai, Mevakit 55, (1, 297, 298).

2327 - Nafi' anlatiyor: "Abdullah Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'e bayginlik gelmis ve akli gitmisti. (Bu esnada kilamadigi) namazi kaza etmedi."
Muvatta, Vukut 24, (1,13).
Imam Malik der ki: "Dogruyu Allah bilir ya, bana gore bu sundan ileri gelir: "Vakit cikmistir. Ama vakit icinde ayilan, o vaktin namazini kilar.."

2328 - Yine Nafi' anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) dedi ki: "Kim bir namazi unutur ve bunu imamin arkasinda namaz kilarken hatirlarsa, imam selami verince unutmus oldugu namazi hemen kilsin, sonra da obur namazi (kildigini yeniden) kilsin."
Muvatta, Kasru's-Salat 77, (1,168).

2329 - Hz. Cabir (radiyallahu anh)'in anlattigina gore, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in soyle soyledigini isitmistir "Kisiyle sirk arasinda namazin terki vardir."
Muslim, Iman 134, (82); Ebu Davud, Sunnet 15, (4678); Tirmizi, Iman 9, (2622). Metin Muslim'in metnidir.
Tirmizinin metni soyledir: "Kufurle iman arasinda namazin terki vardir."

2330 - Tirmizi ve Ebu Davud'un bir diger rivayetinde: "Kulla kufur arasinda namazin terki vardir."
Tirmizi, Iman 9, (2622); Ebu Davud, Sunnet 15, (4678); Ibnu Mace, Salat 77, (1078).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,344
Tepkime puanı
25
2331 - Hz. Bureyde (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Benimle onlar (munafiklar) arasindaki ahid (antlasma) namazdir. Kim onu terkederse kufre duser."
Tirmizi, Iman 9, (2623); Nesai, Salat 8, (1, 231, 232); Ibnu Mace, Salat 77, (1079).

2332 - Abdullah Ibnu Sakik merhum anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in Ashab'i ameller icerisinde sadece namazin terkinde kufur gorurledi."
Tirmizi, Iman 9, (2624).

2333 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ikindi namazini kaciran bir insanin (ugradigi zarar yonunden durumu), malini ve ehlini kaybeden kimsenin durumu gibidir."
Buhari, Mevakit 14; Muslim, Mesacid 200, (626); Muvatta, Vukutu's-Salat 21, (1,11,12); Ebu Davud, Salat 5, (414, 415); Tirmizi, Salat 128, (175); Nesai, Salat 17, (1, 238).

2334 - Ebu'l-Melih (rahimehumullah) anlatiyor: "Biz bulutlu bir gunde Bureyde (radiyallahu anh) ile bir gazvede beraberdik. Dedi ki: "Ikindi namazini erken kilin, zira Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Kim ikindi namazini terkederse ameli bosa gider" buyurdu."
Buhari, Mevakit 15, 34; Nesai, Salat 15, (1, 236).

NAMAZ VAKITLERI

2335 - Hz. Ebu Musa (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a bir zat gelerek namaz vakitlerini sordu. Efendimiz ona hicbir cevap vermedi."
(Sabah vaktinde) safak sokunce, henuz kimse kimseyi taniyamayacak kadar ortalik karanlik iken Bilal'e emretti, sabah ezanini okudu.
Sonra, gunes tam tepe noktasindan batiya donme (zeval) aninda yine Bilal'e emretti, ogle ezanini okudu. Bu vakit icin, -oburlerinden daha iyi bilen- birisi: "Bu, gun ortasi (nisfu'n-Nehar)" demisti. Sonra, gunes henuz yuksekte oldugu zaman emretti, Bilal aksam narnazi icin ezan okudu. Sonra ufuktaki aydinlik (safak) kaybolunca yatsi icin emretti, Bila! yatsi ezanini okudu. Sonra ertesi gun, sabah namazini tehir etti. O kadar geciktirdi ki, kisinin, "sabah vakti cikti veya cikmak uzere" demesi aninda namazi tamamladi. Sonra ogleyi tehir etti, oyle ki, ogle namazini dun ikindiyi kildigimiz ana yakin bir vakitte kildi. Sonra ikindiyi tehir etti. Bir kimsenin, "Gunes (ikindi) kizilligina burundu" diyebilecegi bir vakitte namazdan cikti. Sonra aksami, nerdeyse ufuktan aydinligin (safak) kayboldugu ana kadar tehir etti."

2336 - Bir rivayette de soyle gelmistir: Aksami, ikinci gunde, ufuktaki aydinligin kaybolmasindan once kildi. Sonra yatsiyi, gecenin ilk ucte birine kadar tehir etti. Sonra sabah oldu ve soru sahibini cagirdi: "Iste namazin vakti bu iki hudud arasindadir" buyurdu.
Muslim, Mesacid 178, (614); Ebu Davud, Salat 2, (395); Nesai, Muvakit 15, (1, 260, 261). Metin Muslim'e aittir.

2337 - Ebu Davud'un bir rivayetinde soyle denmistir: "Sabah namazini kisi arkadasinin yuzunu taniyamayacak -veya kisi yanindakini tanimayacak- kadar (ortaligin karanlik oldugu) bir anda kildi. Sonra ikindiyi oylesine tehir etti ki, namazdan ciktigi zaman gunes sararmisti..."
Rivayetin sonunda Ebu Davud der ki: Bu hadisi rivayet edenlerden bazisi soyle dedi: "sonra yatsiyi gece yarisina kadar tehir ederek kildi."
Ebu Davud, Salat 2, (396).

2338 - Hz. Bureyde (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir adam Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a namazlarin vaktinden sormustu. Ona:
"Su (onumuzdeki) iki gunde namazlari bizimle kil!"buyurdu. (O gun) gunes tam tepe noktasindan (batiyor) kayinca ezan icin Bilal'e emretti. O da ogle ezanini okudu. Sonra ogle icin kamet okumasini emretti. Sonra gunes yuksekte, beyaz parlak iken emretti ve ikindi icin kamet okudu. Sonra gunes batinca emretti, aksam icin kamet okudu. Sonra ufuktaki aydinlik kaybolunca emretti, yatsi icin kamet okudu. Sonra safak sokunce
emretti sabah icin kamet okudu. Ikinci gun olunca, Bilal'e ortaligin serinlemesini beklemeyi emretti. O da ogleyi, ortalik iyice serinleyinceye kadar geciktirdi. Ikindiyi, gunes yuksekten, dunku vakitten biraz sonra kildi. Aksami ufuktaki beyazlik kaybolmazdan az once kildi. Yatsiyi gecenin ucte biri gectikten sonra kildi. Sabahi ortalik iyice agarinca kildi. Sonra:
"Namaz vakitlerinden soran kimse nerede?" diye sordu. Soru sahibi:
"Benim ey Allah'in Resulu!" dedi.
"Namazlarinizin vakti dedi, gordugunuz (iki vakit) arasindadir."
Muslim, Mesacid 176, 177, (613); Tirmizi, Salat 115, (152); Nesai, Mevakit 12, (1, 258).

2339 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Cibril (aleyhisselam) bana, Beytullah'in yaninda, iki kere imamlik yapti. Bunlardan birincide ogleyi, golge ayakkabi bagi kadarken kildi. Sonra, ikindiyi her sey golgesi kadarken kildi. Sonra aksami gunes battigi ve oruclunun orucunu actigi zaman kildi. Sonra yatsiyi, ufuktaki aydinlik (safak) kaybolunca kildi. Sonra sabahi safak sokunce ve orucluya yemek haram olunca kildi. Ikinci sefer ogleyi, dunku ikindinin vaktinde herseyin golgesi kendisi kadar olunca kildi. Sonra ikindiyi, herseyin golgesi kendisinin iki misli olunca kildi. Sonra aksami, onceki vaktinde kildi. Sonra yatsiyi, gecenin ucte biri gidince kildi. Sonra sabahi, yeryuzu agarinca kildi.
Sonra Cibril (aleyhisselam) bana yonelip:
"Ey Muhammedl Bunlar senden onceki peygamberlerin (aleyhimussalatu vesselam) vaktidir. Namaz vakti de bu iki vakit arasinda kalan zamandir!" dedi. "
Tirmizi, Salat 1, (149); Ebu Davud, Salat 2, (393).

2340 - Nesai'nin Hz. Cabir (radiyallahu anh)'den yaptigi bir rivayette soyle denmistir: "Sonra O'na (Cibril), Fecr uzayip sabah olunca daha yildizlar parlak ve civil civil iken geldi. Dunku yaptigini aynen yapti, sabah namazini kildi. Sonra da: "Namaz vakti, iste gordugunuz bu iki namaz arasidir" dedi."
Nesai, Mevakit 10, (1, 256).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,344
Tepkime puanı
25
2341 - Bir diger rivayette soyle denmistir: "...Ogleyi, gunes (tepeden batiya) meyledince kildi. (Bu sirada) golge ayakkabi bagi kadardi. Sonra ikindiyi, golge ayakkabi baginin misli ve adam boyu olunca kildi. Sonra aksami, gunes batinca kildi. Sonra yatsiyi, ufuktaki aydinlik kaybolunca kildi. Sonra, sabahi, safak sokunce kildi. Sonra ertesi gunun oglesini, golge, adam boyu olunca kildi. Sonra ikindiyi, kisinin golgesi iki misli olunca kildi. Sonra aksami, gunes batinca kildi. Sonra yatsiyi, gecenin ucte birine veya yarisina dogru kildi. Sonra sabahi kildi ve ortalik agardi."
Nesai, Mevakit I5, 7,10,17, (1, 251, 255, 261, 263).

2342 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Bilesiniz, namazin bir ilk vakti bir de son vakti vardir. Ogle vaktinin evveli gunesin tepe noktasindan batiya meyil (zeval anidir. Son vakti de ikindinin girdigi andir. Ikindi vaktinin evveli, vaktinin girdigi andir. Vaktin sonu da gunesin sarardigi andir. Aksam vaktinin evveli, gunesin battigi andir. Vaktin sonu da ufuktaki aydinligin (safak) kayboldugu andir. Yatsi vaktinin evveli, ufugun kayboldugu andir. Vaktin sonu da gecenin yarisidir. Sabah vaktinin evveli fecrin (aydinligi) dogmasidir. Vaktin sonu da gunesin dogmasidir."
Tirmizi, Salat 114, (151); Muslim, Mevakit 6, (1, 249, 250).

2343 - Muvatta'da Abdullah Ibnu Rafi' Mevla Ummu Seleme'den kaydedilen bir rivayette soyle denmistir: "Abdullah Ibnu Rafi', Ebu Hureyre'ye namazlarin vaktini sormustu. Ebu Hureyre kendisine su aciklamayi yapti: "Ben sana haber vereyim: Golgen kendi mislin kadarken ogleyi kil. Ikindiyi golgen iki mislin olunca kil. Aksami gunes batinca kil. Yatsiyi seninle arana gecenin ucte biri girince kil. Sabahi da alaca karanilikta kil."
Muvatta, Vukutu's-Salat 9, (1, 8). 6

2344 - Imam Malik'in anlattigina gore, Hz. Omer valilerine soyle yazdi: "Nazarimda islerinizin en ehemmiyetlisi namazdir. Kim onu (farz, vacib, sunnet ve vaktine riayetle) korur ve (tam zamaninda kilmaya) devam ederse dinini korumus olur. Kim de onu(n zamanini tehir suretiyle) zayi ederse, onun disindakileri daha cok zayi eder."
Hz. Omer yazisina soyle devam etti: "Ogleyi golge bir ziraliktan birinizin golgesi misli oluncaya kadar kiliniz. Ikindiyi, gunes yuksekte, beyaz, parlak iken, hayvan binicisinin, gunes batmazdan once iki veya uc fersahlik yol alacagi muddet icerisinde; aksami gunes batinca; yatsiyi ufuktaki aydinlik battimi gecenin ucte birine kadar kiliniz. -Kim (yatsiyi kilmadan) uyursa gozune uyku dusmesin, kim (yatsiyi kilmadan) uyursa gozune uyku dusmesin, kim (yatsiyi kilmadan) uyursa gozune uyku dusmesin- Sabahi da yildizlar parlak ve civildarken kiliniz."
Muvatta, Mevakit 6, (1, 6-7).

2345 - Muvatta'nin diger bir rivayetinde soyle gelmistir: "Hz. Omer (radiyallahu anh), Ebu Musa el-Es'ari hazretlerine yazdigi bir mektupta ayni seyi hatirlatti ve (ilaveten) sunu yazdi: "Onda -yani sabah namazinda- mufassal surelerden iki uzun sure oku."
Muvatta, Mevakit 7, (1, 7).

2346 - Yine benzer bir diger rivayette su ifade mevcuttur: Hz. Omer, Ebu Musa (radiyallahu anhuma)'ya soyle yazdi: ". . .Yatsiyi seninle (aksam namaziyla) arana gecenin ucte biri girince kil. Geciktirirsen gecenin yarisina kadar olsun. Sakin gafillerden olma."
Muvatta, 8, (1, 7).

2347 - Abdullah Ibnu Amr Ibni'l-As (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Oglenin (baslama) vakti, gunesin (tepe noktasindan batiya) meylettigi zamandir. Kisinin golgesi kendi uzunlugunda oldugu muddetce ogle vakti devam eder, yani ikindi vakti girmedikce. Ikindi vakti ise gunes sararmadikca devam eder. Aksam vakti ufuktaki aydinlik (safak) kaybolmadigi muddetce devam eder. Yatsi namazinin vakti orta uzunluktaki gecenin yarisina kadardir. Sabah namazinin vakti ise fecrin dogmasindan (yani safagin sokmesinden) baslar, gunes doguncaya kadar devam eder. Gunes dogdu mu namazdan vazgec. Cunku o, seytanin iki boynuzu arasindan dogar."
Muslim, Mesacid,173, (612); Ebu Davud, Salat 2, (396); Nesai, Mevakit 15, (1, 260).

2348 - Ebu'l-Minhal Seyyar Ibnu Selame (rahimehullah) anlatiyor: "Ben ve babam birlikte Ebu Berze el-Eslemi (radiyallahu anh)'nin yanina girdik. Babam ona: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) farz namazlari nasil kilardi?" diye sordu. Su cevabi verdi:
"Efendimiz sizin "el-Evvel" dediginiz ogle namazini gunes (tepe noktasindan) batiya kayinca kilardi. Birimiz ikindiyi kilinca, Medine'nin en uzak yerindeki evine donerdi de gunes hala canliligini korurdu.
Aksam namazi hakkinda ne soyledigini unuttum. Sizin atame dediginiz yatsiyi geciktirmeyi iyi bulurdu (mustehap addederdi). Yatsidan once uyumayi, sonra da konusmayi mekruh addederdi.
Kisi (yaninda beraber oturdugu) arkadasini taniyinca sabah namazindan ayrilirdi. Namazda altmis-yuz ayet miktarinca Kur'an okurdu."
Buhari, Mevakit 11, 13, 39, Ezan 104; Muslim, Mesacid 237, (647); Ebu Davud, Salat 3, (398); Nesai, Mevakit 2, (1, 246), 20, (1, 265).

2349 - Muhammed ibnu Amr Ibni'l-Hasen Ibni Ali Ibnu Ebi Talib (radiyallahu anh) anlatiyor: "Haccac, Medine'ye geldiginde namazi mutad vaktinden tehir ediyordu. Bunun uzerine Cabir Ibnu Abdillah (radiyallahu anh)'a (namazlarin vakti hakkinda) sorduk. Bize su aciklamayi yapti:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ogleyi hararetin siddetli oldugu zamanda (hacire vaktinde) kilardi. Ikindiyi de gunes parlakken kilardi. Aksami, gunes batinca; yatsiyi bazan geciktirir, bazen de one alirdi.
Halkin toplandigini gorunce tacil eder, onlari agir gorunce de tehir ederdi. Sabahi da alaca karanlikta kilardi.
Buhari, Mevakit 18, 21; Musiim, Mesacid 234, (646); Ebu Davud, Salat 3, (397); Nesai, Mevakit 18, (1, 264).

2350 - Nesai'nin Enes (radiyallahu anh)'ten yaptigi rivayette soyle denmistir: "Sabahi, goz(un gorme ufku) genisleyinceye kadar kilardi."
Nesai 29, (1, 278).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,344
Tepkime puanı
25
2351 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ogle namazi kildigi zaman (golgenin) miktari, yazda uc ayaktan bes ayaga kadar idi. Kista da bes ayaktan yedi ayaga kadardi."
Ebu Davud, Salat 4, (400); Nesai, Mevakit 6, (1, 251).

2352 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Mu'min kadinlar Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la birlikte sabah namazlarini, burgulerine sarilmis olarak kilarlardi. Sonra, namazlarini kilinca evlerine donerlerdi de bu esnada karanliktan dolayi kimse de onlari taniyamazdi."
Buhari, Mevakit 13, 27, Ezan 162,165; Muslim, Mesacid 231, (645); Muvatta, Vukut 4, (1, 5); Ebu Davud, Salat 8, (423); Tirmizi, Salat 116, (153); Nesai, Mevakit 25, (1, 271).

2353 - Yine Hz. Aise anlatiyor: "Ben ogle namazini, ne Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kadar, ne de Ebu Bekr ve Omer kadar tacil edip geciktirmeyen bir baska insan tanimiyorum."
Tirmizi, Salat, 118.

2354 - Yine Tirmizi'de Ummu Seleme (radiyallahu anha)'den kaydedilen bir hadiste denmistir ki: "Ogleyi tacilde Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sizden daha titizdi. Siz de ikindiyi tacilde ondan daha titizsiniz."

2355 - Habbab (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a (secde edilen) yerin sicakligindan sikayet ettik, ancak sikayetimizi dinlemedi.
Zuheyr, Ebu Ishak'a: "Sikayetiniz ogle vaktinden miydi?" diye sordu. Oburu:
"Evet!" dedi. Ben:
"Vakit girer girmez, (yani ortalik cok sicakken) kilinmasindan mi?" diye sordum. O yine:
"Evet!" dedi."
Muslim, Mesacid 189, (619); Nesai, Mevakit 2, (1, 247).

2356 - Hz. Enes (radiyallahu anh): "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) (yolculuk sirasinda) bir yere inecek olsa, ogleyi kilmadan orayi terketmezdi" demisti. Bir adam sordu:
"Yani gun ortasinda olsa da mi?"
"Evet, dedi, Enes, gun ortasinda olsa da!"
Ebu Davud, Salat 273, (1205); Nesai, Mevakit 3, (1, 248).

2357 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) gunes odama vurdugu sirada ikindiyi kilardi."
Ebu Davud'un rivayetinde su ziyade var: "... (gunes) odamdan yukselmezden once..."
Buhari, Mevakit 13, Humus 4; Muslim, Mesacid 169, (611); Ebu Davud, Salat 5, (407); Tirmizi, Salat 120, (159); Nesai, Mevakit 8, (1, 252).

2358 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) gunes yuksekte ve canli iken ikindiyi kilardi. Bu esnada kisi avali'ye (dis semtlere) gider, oraya varirdi ve hala gunes yuksekligini muhafaza ederdi. Gidilen bu avali'den bazilari Medine'ye dort mil uzaklikta idi."
Buhari, Mevakit 13, I'tisam 16; Muslim, Mesacid 192-197, (621-624); Muvatta, Vukut 11, (1, 8-9); Ebu Davud, Salat 5, (404-405); Nesai, Mevakit 8, (1, 252-254).

2359 - Bir diger rivayette soyle gelmistir: "Es'ad Ibnu Sehl Ibnu Huneyf der ki: "Biz Omer Ibnu Abdilaziz (rahimehullah) ile ogleyi kildik. Sonra cikip Hz. Enes Ibnu Malik (radiyallahu anh)'in yanina gittik. Varinca onu ikindiyi kiliyor bulduk. Ben kendisine:-
"Ey amcacigim! Kildigin bu namaz da ne?" diye sordum. Bana:
"Bu, ikindi namazidir. Ve bu Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'Ia beraber kildigimiz namazdir" dedi.
Buhari, Mevakit 13, I'tisam 16; Muslim, Mesacid 192-197, (621-624); Muvatta, Vukut 11, (1, 8-9); Ebu Davud, Salat 5, (404-405); Nesai, Mevakit 8, (1, 252-254).

2360 - Bir diger rivayette de soyle gelmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bize ikindiyi kildirdi. Namazdan cikinca Efendimizin yanina Beni Seleme'den birisi geldi ve:
"Ey Allah'in Resulu! dedi. Biz, bir deve kesmek istiyor ve sizin de kesimde hazir bulunmanizi arzu ediyoruz."
Efendimiz "Pekala!" deyip gitti. Biz de onunla gittik. Varinca, devenin henuz kesilmedigini gorduk. Kestiler, parcaladirlar. Bir miktarini pisirdiler. Gunes batmadan o eti yedik."
Buhari, Mevakit 13, I'tisam 16; Muslim, Mesacid 192-197, (621-624); Muvatta, Vukut 11, (1, 8-9); Ebu Davud, Salat 5, (404-405); Nesai, Mevakit 8, (1, 252-254).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,344
Tepkime puanı
25
2361 - Seleme Ibnu'l-Ekva (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) aksami, gunes batip perdeye burununce kiliyordu."
Buhari, Mevakit 18; Muslim, Mesacid 216, (636); Ebu Davud, Salat 6, (417); Tirmizi, Salat 122, (164).
Ebu Davud'un bir rivayetinde soyle denir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) aksami, gunesin battigi vakitte, gunes (kursunun son) izi de ufukta kaybolunca kiliyordu."

2362 - Rafi Ibnu Hadic (radiyallahu anh) anlatiyor: "Biz aksami, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte kilinca, cemaatten ayrilip (ok atisi yapanimiz olurdu da) attigi okun dustugu yerleri rahat gorebilirdi."
Buhari, Mevakit 18; Muslim, Mesacid 217, (637).

2363 - Nesai nin bu hususta Eslem kabilesine mensup ashabtan bir kimseden kaydettigi beyan soyledir: "Onlar Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte aksami kilarlar, sonra da Medine'nin (Mescid'e) en uzak yerinde olan ailelerine donup ok atisi yaparlar ve de oklarinin dustugu yerleri gorurlerdi."
Nesai, Mevakit 13, (1, 259).

2364 - Mersed Ibnu Abdillah el-Muzeni (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ebu Eyyub, gazi (mucahid) olarak yanimiza geldi. Bu sirada Ukbe Ibnu Amir de Misir'da vali idi. Ukbe, aksam namazini tehir etti. Ebu Eyyub ona yonelerek:
"Ey Ukbe! dedi. Bu kildirdigin namaz ne namazidir?"
Ukbe, hatasini anlayarak:
"Mesguliyetimiz vardi" diye ozur beyan etti. Ebu Eyyub:
"Sen Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in su sozunu isitmedin mi? Buyurmustu ki:
"Ummetim, aksam namazini, yildizlar civildayana kadar geciktirmedikce hayir uzere -veya fitrat uzere demisti- olmaktan geri kalmaz. "

2365 - Hz. Ali Ibnu Ebi Talib (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bana su tembihte bulundu:
"Ey Ali, uc sey vardir, sakin onlari geciktirme:
Vakti girince namaz, (hemen kil!)
Hazir olunca cenaze, (hemen defnet!)
Kendisine denk birini buldugun bekar kadin, (hemen evlendir!)"
Tirmizi, Salat 127, (171).

2366 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim sabah namazindan bir rek'ati gunes dogmazdan once kilabilirse, sabah namazina yetismis demektir. Kim ikindi namazindan bir rek'ati gunes batmadan once kilabiIirse ikindi namazina yetismis demektir."

2367 - Buhari ve Nesai'de gelen bir diger rivayette soyle denmistir: "Sizden kim, ikindi namazinin bir secdesini gunes batmazdan once kilabilirse, namazini tamamlasin, sabah namazinin da bir secdesini gunes dogmazdan once kilabilen, namazini tamamlasin."
Ancak Nesai (bir rivayetinde de) soyle der: ". . iIk rekatinde kilarsa. . . "
Buhari, Mevakit 28,17; Muslim, Mesacid 163, (608); Muvatta, Vukut 5, (1, 6); Tirmizi,
Salat 137, (186); Ebu Davud, Salat 5, (412); Nesai, Mevakit 11, (1, 257, 258), 28, (1, 273).

2368 - Yine Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Hararet siddetlenince namazi (vakit) biraz serinleyince kilin. Cunku, siddetli hararet cehennemden bir kabarmadir.
Buhari, Mevakit 9, Bed'u'l-Halk 10; Muslim, Mesacid 180, (615); Muvatta, Vukut 28, (1,16); Ebu Davud, Salat 4, (402); Tirmizi, Salat 7, (157); Ibnu Mace Salat 4, (677); Nesai, Mevakit 5 (1, 248-249).

2369 - Imam Malik in bir rivayetinde (Resulullah'in soyle buyurdugu rivayet edilmistir): "Cehennem, Rabbine (ey Rabbim! bir kismim, diger bir kismimi yiyor diye) sikayet etti. Bunun uzerine Rab Teala ona yilda iki kere teneffus etmesine izin verdi: Kista bir nefes, yazda bir nefes.
(Iste, hararetten en siddetli hissedilen ve soguktan en siddetli hissedilen sey bu soluklardir)."
Buhari, Mevakit 8; Muvatta, Vukut 27, (1,15).

2370 - Ebu Zerr (radiyallahu anh) anlatiyor: "Biz bir sefer sirasinda Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile beraberdik. Muezzinimiz ogle namazi icin ezan okumak istedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ona:
"Serinlemeyi bekle!" dedi. Bir muddet gecince muezzin ezan okumak istemisti, yine ikinci ve hatta ucuncu defa:
"Serinlemeyi bekle!" dedi. (Bekledik), hatta tumseklerin (dogu cihetindeki) golgelerini gorduk. O zaman aleyhissalatu vesselam:
"Siddetli hararet cehennemin bir kabarmasidir. Oyleyse, hararet siddetlenince ogle namazini (vakit) serinleyince kilin" dedi.
Buhari, Mevakit 9,10, Ezan 18; Bed'u'l-Halk 10; Muslim, Mesacid 184, (616); Ebu Davud, Salat 4, (401); Tirmizi, Salat 119, (1, 58).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,344
Tepkime puanı
25
2371 - Kasim Ibnu Muhammed anlatiyor: "Ben, Ashab'i ogle namazini asiyy'de kilar gordum."
Muvatta, Vukut 13, (1, 9).

2372 - Enes Ibnu Malik (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) hava sicaksa ogleyi serinleyince kiliyordu, hava serinse ta'cil (edip ilk vaktinde) kiliyordu."
Nesai, Mevakit 4, (1, 248).

2373 - Ali Ibnu Seyban (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in yanina geldik. Ikindi namazini, gunes gokte beyaz ve (sariliktan ari ve) parlak oldugu muddetce tehir ediyordu."
Ebu Davud, Salat 5, (408).

2374 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Aksam yemegi hazirlanmis ise, yemege namazdan once baslayin. Yemeginizi aceleye de getirmeyin."
Buhari, Et'ime 58, Ezan 42; Muslim, Mesacid 64, (557); Tirmizi, Salat 262, (353); Nesai, Imamet 57, (2,111).

2375 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) soyle buyurdular: "Namaz baslar ve aksam yemegi de hazir olursa aksam yemegiyle baslayin."
Buhari, Et'ime 58, Ezan 42; Muslim, Mesacid 65. (558).

2376 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Birinizin aksam yemegi konur, (bu sirada) namaz da baslarsa, siz aksam yemegi ile baslayin. Ondan bosalincaya kadar acele de etmeyin."
"Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) icin yemek konunca namazin basladigi olurdu. O, yemekten bosalmadikca namaza gelmezdi. Ancak o, imamin kiraatini dinlerdi."

2377 - Ebu Davud'un bir diger rivayetinde AbduIlah Ibnu Ubeyd Ibni Umeyr sunu anlatir: "Ibnu'z-Zubeyr zamaninda, ben Abdullah Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'in yaninda babamla birlikte bulunuyordum. Abbad Ibnu Abdillah Ibni'z-Zubeyr sordu:
"Biz isittik ki, aksam yemegine namazdan once baslanirmis, (dogru mu?)"
Abdullah Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) su cevabi verdi:
"Bak hele! Onlarin aksam yemekleri nasildi? Zanneder misin ki, bu, babanin aksam yemegi gibiydi?"
Buhari, Ezan 42; Muslim, Mesacid 66, (559); Muvatta Isti'zan 19, (2, 971); Ebu Davud, Et'ime 10, (3757, 3759); Tirmizi, Salat 262, (353, 354).

2378 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Yemek veya bir baska sey icin namazinizi tehir etmeyin."
Ebu Davud, Et'ime 10, (3758).

2379 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) (bir gun) yatsiyi tehir etmisti. Omer (radiyallahu anh) cikip:
"Ey Allah'in Resulu, namazi kilalim. Kadinlar ve cocuklar yattilar" dedi. Aleyhissalatu vesselam basi su damliyor oldugu halde cikip:
"Ummetime mesakkat vermemis olsam yatsiyi bu vakitte kilmalarini emrederdim!" buyurdu."
Buhari, Mevakit 24; Muslim, Mesacid 225, (642); Nesai, Mevakit 20, (1, 265).

2380 - Hz. Enes (radiyallahu anh)'den rivayet edilir ki, kendisine: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yuzuk kullandi mi?" diye sorulmustur da su cevabi vermistir:
"Bir gece, yatsiyi gece yarisina kadar (satru'l-leyl) tehir etti. Sonra yuzu bize donmus olarak yanimiza geldi -sanki su anda yuzugunun pariltisini goruyor gibiyim- ve soyle dedi: "Insanlar namazlarini kildilar ve yattilar. Siz ise, namazi beklediginiz muddetce namaz kilma (sevabini almaktasiniz.
Buhari, Mevakit 25, 40, Ezan 36, 156, Libas 48; Muslim, Mesacid 223, (640); Nesai, Mevakit 21, (1, 268).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,344
Tepkime puanı
25
2381 - Yine Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Yatsi namazi icin ikamet okunmustu ki bir adam: "Benim bir isim var!" diyerek araya girdi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) (farzi kildirmazdan once) kalkti, adamla hususi sekilde konusmaya basladi. Insanlar -veya bir kismi- uyuyuncaya kadar konusma uzadi. Namazi sonra kildilar."
Buhari, Ezan 27, 28, Istizan 48; Muslim, Hayz 126, (376); Ebu Davud, Salat 46, (542); Tirmizi, Salat 373, (517, 518); Nesai, Imamet 13, (2, 81).

2382 - Hz. Muaz Ibnu Cebel (radiyallahu anh) anlatiyor: "(Bir gece) Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i yatsi namazi icin uzun muddet bekledik, ama gecikti. O kadar ki, bazilari (hane-i saadetinden) cikmayacagi zannina dustu. Icimizden: "Namazini (evinde) kilmistir" diyen bile oldu.
Iste biz bu hal uzere iken Resulullah (aleyhissalatu vesselam) cikti ve kendisine onceden tahminen soylediklerini tekrar ettiler. Bunun uzerine:
"Geceye bu namazla girin. (Bilin ki) siz bu namaz sayesinde diger ummetlere ustun kilindiniz. Bunu sizden onceki ummetlerden hicbiri kilmadi" buyurdu."
Ebu Davud, Salat 7, (421).

2383 - Ebu Musa (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir gun yatsi namazini geciktirdi. Hatta gecenin cogu gitti. Sonra cikti ve cemaate namazlarini kildirdi. Namazi bitirince Resulullah (aleyhissalatu vesselam) orada hazir bulunan cemaate:
"(Buradan ayrilmakta) acele etmeyin, size bir husus haber vereyim de sevinin: Bilesiniz, uzerinizdeki AIIah'in nimetlerinden biri de sudur: Su saatte namaz kilan sizden baska hic kimse yok -veya sizden baska kimse su saatte namaz kilmamistir.-" Bu iki sozden hangisini soylemisti bilemiyoruz."
Ebu Musa ilaveten dedi ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'tan isittiklerimize sevinerek evlerimize donduk.
Buhari, Mevakit 22; Muslim, Mesacid 224, (641).

2384 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Namazdan bir rekate yetisen namazin tamamina yetismis sayilir."
Buhari, Mevakit 28,17; Muslim, Mesacid 161, (607); Muvatta, Vukut 16, (1,10); Ebu Davud, Salat 241, (1121); Tirmizi, Salat 377, (524); Nesai, Mevakit 30, (1, 274); Ibnu Mace, Ikamet 91, (1122).

2385 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Namazlardan herhangi bir namazin bir rekatine yetisen, o namaza yetismis demektir. Ancak, kacirdigini kaza eder."
Nesai, Mevakit 30, (1, 275).

2386 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) olunceye kadar, hicbir namazi son vaktinde iki kere kilmis degildir."
Tirmizi, salat 127, (174).

2387 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Namazin ilk vaktinde Allah'in rizasi vardir. Son vaktinde de affi vardir."
Tirmizi Salat 127, (172).

2388 - Rafi' Ibnu Hadic (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Sabah namazini aydinlikta kilin."
Tirmizi, Salat 117, (154); Ebu Davud, Salat 8, (424); Nesai, Mevakit 27, (1, 272).

2389 - Yahya Ibnu Said (radiyallahu anh) demistir ki: "Musalli, (farz) namazi vakti cikmis olan namazlari da kilar. Onun vaktinde kilamayip kacirdigi, ehlinden de malindan da daha muhim (bir kayip)dir."
Muvatta, Vukut 23, (1,12).

2390 - Ummu Ferve (radiyallahu anha) -ki Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a biat edenlerden biri idi- anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a, "Hangi amel efdaldir?" diye sorulmustu, su cevabi verdi:
"Ilk vaktinde kilinan namaz!"
Ebu Davud, Salat 9, (426); Tirmizi, Salat 127, (170); Muslim, Iman 137, (85) Buhari, Mevakit 5.
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,344
Tepkime puanı
25
MEKRUH VAKITLER

2391 - Ukbe Ibnu Amir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Uc vakit vardir ki, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bizi o vakitlerde namaz kilmaktan veya olulerimizi mezara gommekten nehyetti:
- Gunes dogmaya basladigi andan yukselinceye kadar.
- Ogleyin gunes tepe noktasina gelince, meyledinceye kadar.
- Gunes batmaya meyledip batincaya kadar."
Muslim, Musafirin 293, (831); Ebu Davud, Cenaiz 55, (3192); Tirmizi, Cenaiz 41, (1030); Nesai, Mevakit, 31, (1, 275, 26).

2392 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Hic biriniz, gunesin dogmasi ve batmasi esnasinda namaz kilmaya kalkmasin."
Buhari, Mevakit 31, 30, Hacc 73; Muslim, Musafirin 289, (838); Muvatta, Kur'an 47, (1, 220); Nesai, Mevakit 33, (1, 277).

2393 - Abdullah es-Sunabihi (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Gunes, beraberinde seytanin boynuzu oldugu halde dogar, yukselince ondan ayrilir. Bilahare istiva edince (tepe noktasina gelince) ona tekrar mukarenet (yakinlik) peydah eder. Zevalden sonra (tepe noktasindan ayrilip batiya meyletimi) ondan yine ayrilir. Batmaya yakin tekrar ona yakinlik peydah eder, batinca ondan ayrilir."
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) iste bu vakitlerde namaz kilmaktan men etti."
Muvatta, Kur'an 44, (1, 219); Nesai, Mevakit 31, (1, 275).

2394 - Amr Ibnu Abese es-Sulemi (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir gun Resulullah aleyhissalatu vesselam'a:
"Ey Allah'in Resulu! dedim, Allah'a biri digerinden daha yakin olan bir saat var midir -veya- Allah'in zikri taleb edilen daha yakin bir saat var midir?"
"Evet, dedi, vardir. Allah'in kula en yakin oldugu zaman gecenin son kismidir. Eger bu saatte Aziz ve Celil olan Allah zikredenlerden olabilirsen ol. Zira o saatte kilinan namaz, gunes doguncaya kadar (meleklerin) beraberlik ve sehadetine mazhardir. Cunku gunes seytanin iki boynuzu arasindan dogar ve bu dogma ani kafirlerin ibadet vakitleridir. O esnada, gunes bir mizrak boyunu buluncaya ve (sari, zayif) isiklari kayboluncaya kadar namazi birak.
Bundan sonra namaz -gunes gun ortasinda mizragin tepesine gelinceye kadar- yine (meleklerin) beraberlik ve sehadetine mazhardir. Gunesin tepe noktasina gelme saati, cehennem kapilarinin acildigi ve cehennemin costuruldugu bir saattir; namazi (esyalarin golgesi) dogu tarafa sarkincaya kadar terkedin.
Bundan sonra namaz -gunes batincaya kadar- meleklerin beraberlik ve sehadetine mazhardir. Gunes, batarken de bu beraberlik ve sehadet kalmaz, cunku o, seytanin iki boynuzu arasinda kaybolur. O sirada yapilacak ibadet kafirlerin ibadetidir."
Ebu Davud, Salat 299, (1277); Nesai, Mevakit 35, (1, 279, 280); Muslim, Musafirin 294, (832).

2395 - Ebu Said (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Sabah namazini kildiktan sonra gunes yukselinceye kadar artik namaz yoktur. Ikindiyi kildiktan sonra da gunes batincaya kadar namaz yoktur."
Buhari, Mevakit 31; Muslim, Musafirin 288, (827); Nesai, Mevakit 35, (1, 277, 278).

2396 - Kutub-i Sittenin bes kitabi tarafindan Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'dan kaydedilen bir rivayette soyle buyurulmustur: "Nazarimda pek degerli bircok kimse -ki bence onlarin en degerlisi Hz. Omer'di- su hususta sahidlik ettiler: "ResuIuIIah (aleyhissalatu vesselam), sabah namazindan sonra gunes doguncaya kadar, ikindi namazindan sonra da batincaya kadar namaz kilmayi yasakladi."
Buhari, Mevakit 330; Muslim, Musafirin 286, (826); Ebu Davud, Salat 299, (1276); Tirmizi, Salat 134, (183); Nesai, Mevakit 32, (1, 276, 277).

2397 - Nadr Ibnu Abdirrahman, ceddi Muaz (radiyallahu anh)'dan anlattigina gore, der ki: "Muaz Ibnu Afra ile birlikte tavafta bulundum (tavaftan sonra kilinan iki rekatlik tavaf namazini) kilmadi. Kendisine:
"Namaz kilmiyor musun?" diye sordum. Su cevabi verdi:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ikindi (namazi)ndan sonra gunes batincaya kadar namaz yoktur. Sabah (namazin)dan sonra da gunes doguncaya kadar namaz yoktur."
Nesai, Mevakit 11, (1, 258).

2398 - Hz. Aise (radiyallahu anha) dedi ki: "Omer vehme dustu (yanildi). Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Namaz kilmak icin gunesin batma ve dogma zamanini taharri etmeyin (arastirip secmeyin). Cunku o, seytanin iki boynuzu arasinda dogar" diye yasakladi."
Muslim, Musafirin 295, (833); Nesai, Mevakit 35, (1, 279).
Muslim, su ziyadede bulundu: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ikindiden sonraki iki rekati hic birakmadi."

2399 - Cundub Ibnu's-Seken el-Gifari'nin -ki bu zat Ebu Zerr (radiyallahu anh)'dir- anlattigina gore, Kabe'nin basamagina cikip soyle demistir.
"Beni bilen bilir, bilmeyen de bilsin ki, ben Cundub'um. Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i, soyle soyler isittim: "Sabah (namazin)dan sonra gunes doguncaya kadar namaz yoktur. Ikindi namazindan sonra da gunes batincaya kadar; Mekke'de haric, Mekke'de haric, Mekke'de haric."
Rezin ilavesidir. Bu hadis, Ahmed Ibnu Hanbel'in Musned'inden tahric edilmistir (5,165).

2400 - Hz. Ali Ibnu Ebi Talib (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ikindi (namazi)ndan sonra, gunesin yuksekte olma halini istisna ederek, namaz kilmayi yasakladi."
Ebu Davud, Salat 299, (1274); Nesai, Mevakit 36, (1, 280).
Nesai nin rivayetinde (ibare, ifade bakimindan biraz farkla) soyle gelmistir: "...gunesin beyaz ve parlak halde olmasini istisna ederek..."
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,344
Tepkime puanı
25
2401 - Ebu Basra el-Gifari (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) el-Muhammas'ta ikindi namazi kildirdi. Ve dedi ki:
"Bu namaz, sizden oncekilere de arz olundu, ama onlar bunu zayi ettiler. Kim buna devam ederse ecri iki kere verilecek. Sahid doguncaya kadar; ondan sonra namaz mevcut degildir."
Muslim, Musafirin 292, (830); Nesai, Mevakit 14, (1, 259, 260).

2402 - es-Saib Ibnu Yezid (radiyallahu anh)'in anlattigina gore, "ikindiden sonra namaz kildigi icin el-Munkedir'i Hz. Omer (radiyallahu anh)'in dovdugunu gormustur."
Muvatta, Kur'an 50, (1, 221).

2403 - Ebu Katade (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) cuma gunu haric, gun ortasinda (nisfu'n-nehar) namaz kilmayi mekruh addederdi ve derdi ki: "Cehennem, cuma disinda (her gun o vakitte) costurulur."
Ebu Davud, Salat 223, (1083).

2404 - Ala Ibnu Abdirrahman'in anlattigina gore, ogle namazindan cikinca, Basra'daki evinde Enes Ibnu Malik'e ugramisti. Zaten evi de mescidin bitisigindeydi. Der ki: "Huzuruna ciktigim zaman bana: "Ikindiyi kiIdiniz mi?" diye sordu. Ben: "Hayir, su anda ogle namazindan ciktik" dedim:
"Ikindiyi kilin!" dedi. Kalkip kildik. Namazdan cikinca:
"Ben, dedi, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in soyle soyledigini isittim: "Bu, munafiklarin namazidir, oturur, oturur seytanin iki boynuzu arasina girinceye kadar gunesi bekler, sonra kalkip dort rek'at gagalar. Namazda Allah'i pek az zikreder."
Muslim, Mesacid 195, (622); Muvatta, Kur'an 46, (1, 220); Ebu Davud, Salat 5, (413); Tirmizi, Salat 120, (160); Nesai, Mevakit 9, (1, 254).

2405 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i vakti disinda sadece iki namazi kilarken gordum: (Veda Hacci sirasinda) Muzdelife'de aksamla yatsiyi birlestirerek kildi. O gun, sabah namazini da (mutad) vaktinden once kildi."
Buhari, Hacc 97, 99; Muslim, Hacc 292, (1289).

2406 - Buhari'nin Abdurrahman Ibnu Yezid'den kaydettigi bir diger rivayet soyledir: "Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) haccetmisti. Yatsi ezani sirasinda veya buna yakin bir zamanda Muzdelife'ye geldik. Yanindaki bir adama soyledi, ezan ve arkasindan ikamet okudu. Sonra aksam namazini kildi. Arkasindan iki rekat (sunnetini) kildi. Sonra aksam yemegini istedi ve yedi. Arkadan bir adama emretti, ezan ve ikamet okudu, iki rekat olarak yatsiyi kildi.
Safak soktugu zaman: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) su saatte bugun ve bu yer disinda su namazi hic kimse kilmamistir" dedi.
Abdullah (radiyallahu anh) dedi ki: "Iste su ikisi, vakti degistirilmis olan yegane iki namazdir. Biri aksam namazi- bu, halk Muzdelife'ye geldikten sonra kilinir; digeri sabah namazi, bu da safak soker sokmez kilinir."
Ibnu Mes'ud sozlerine devamla: "Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in bunu yaptigini, sonra ortalik agarincaya kadar kaldigini gordum" dedi. Sonra sozlerini soyle tamamladi:
"Eger, Emiru'l Mu'minin -yani Hz. Osman (radiyallahu anh)- su anda ifaza'da bulunsa (Mina'ya muteveccihen hareket etse) sunnete uygun hareket etmis olur."
(Hadisin ravisi Abdurrahman Ibnu Yezid der ki): "Bilemiyorum, Ibnu Mes'ud'un bu sozu mu once telaffuz edildi, Hz. Osman'in (Mina'ya) hareket emri mi. . . Derhal telbiye cekmeye basladi ve bu hal, yevm-i nahirde Buyuk Seytan'a tas atilincaya kadar devam etti."
Buhari, Hacc 99).

EZANIN FAZILETI

2407 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Insanlar, eger ezan okumak ile namazin ilk safinda yer almada ne (gibi bir hayir ve bereket) oldugunu bilseler, sonra da bunu elde etmek icin kur'a cekmekten baska care kalmasaydi, mutlaka kur'aya basvururlardi."
Buhari, Ezan 9, 32, Sehadat 30; Muslim, Salat 129, (437); Tirmizi, Salat 166, (225); Nesai, Mevakit 22, (1, 269), Ezan 31, (2, 23); Muvatta, Nida 3, (1, 68); Cemaat 6, (1,131).

2408 - Yine Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Namaz icin ezan okundugu zaman seytan oradan sesli sesli yellenerek uzaklasir, ezani duyamayacagi yere kadar kacar. Ezan bitince geri gelir. Ikamete baslaninca yine uzaklasir, ikamet bitince geri donup kisi ile kalbinin arasina girer ve sunu hatirla, bunun dusun diye aklinda daha once hic olmayan seylerle vesvese verir. Oyle ki (buna kapilan) kisi kac rekat kildigini bilemeyecek hale gelir."
Buhari, Ezan 4, Amel fi's-Salat 18, Sehv 6, Bed'u'I-Halk 11; Muslim, Salat 19, (389), Mesacid 83, (389); Ebu Davud, Salat 31, (516); Muvatta, Nida 6, (1, 69); Nesai, Ezan 30, (2, 21).

2409 - Muslim'in diger bir rivayetinde soyle denmistir: "Seytan namaz icin okunan ezani isitti mi kacar. Muezzinin sesini isitmemek icin sesli sesli yellenir. (Ezan bitip muezzin) susunca geri doner ve vesvese verir. Ikameti isittigi zaman, muezzini duymamak icin gider, susunca geri doner ve vesvese verir."
Muslim, Salat 16, (389); Buhari, Ezan 4.

2410 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in soyle soyledigini isittim: "Seytan namaz icin okunan ezani isitince Ravha nam yere kadar gider."
Muslim, Salat 15, (388)
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,344
Tepkime puanı
25
2411 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile beraberdik. Bilal (radiyallahu anh) kalkip ezan okudu. (Ezani bitirip) susunca, Aleyhissalatu Vesselam: "Kim bunun mislini kesin bir inancla soylerse cennete girer" buyurdu."
Nesai, Ezan 34, (2, 24).

2412 - Abdullah Ibnu Amr Ibni'l-Amr As (radiyallahu anh)'in anlattigina gore, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in soyle soyledigini isitmistir:
"Ezani isittiginiz zaman muezzinin soyledigini aynen (kelime kelime) tekrar edin. Sonra bana salat-u selam okuyun. Zira kim bana salat-u selam okursa Allah da ona on misliyle rahmet eder. Sonra benim icin el-vesile'yi taleb edin. Zira o, cennete bir makamdir ki, mutlaka AlIah'in kullarindan birinin olacaktir. Ona sahip olacak kimsenin ben olmami umid ediyorum. Kim benim icin Allah'tan el-Vesile'yi taleb ederse, sefaat kendisine vacib olur."
Muslim, Salat 11, (384); Ebu Davud, Salat 36, (522); Nesai, Ezan 33, (2, 23); Tirmizi, Salat 154, (208); Ibnu Mace, Ezan 4, (720). Hadisin ilk cumlesi Buhari'de de rivayet edilmistir (Ezan 7).

2413 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ezani isittigi zaman kim: "Allahumme Rabbe hazihi'd-da'veti't-tamme ve's-salati'I-kaime ati Muhammedeni'I-Vesilete ve'I-fadilete veb'ashu makamen mahmudeni'Ilezi va'adtehu. (Ey bu eksiksiz davetin ve kilinan namazin sahibi! Muhammed'e� Vesile'yi ve fazileti ver. O'nu, va'adettigin -bir rivayette va'adettigin uzere- makam-i Mahmud uzere ba's et (dirilt)" derse, ona Kiyamet gunu mutlaka sefaatim helal olur."
Buhari, Ezan 8; Ebu Davud, Salat 28, (529); Tirmizi, Salat 157, (211); Nesai, Ezan 38, (2, 26); Ibnu Mace, Ezari 4, (722).

2414 - Hz. Omer (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Muezzin, "Allahu ekber Allahu ekber" deyince sizden kim samimiyetle, "Allahu ekber Allahu ekber" derse, sonra muezzin: "Eshedu en la ilahe illallah" deyince, "Eshedu en la ilahe illallah" derse; sonra muezzin: "Eshedu enne Muhammeden ResuIuIIah" deyince, "Eshedu enne Muhammeden ResuIuIIah" derse; sonra muezzin: "Hayye aIa's-salat" deyince "La havle vela kuvvete illa billah" derse; sonra muezzin: "hayye aIa'I-felah" deyince, "La havle vela kuvvete illa billah" derse; sonra muezzin: "AIIahu ekber Allahu ekber" deyince, "AIIahu ekber AIIahu ekber" derse; sonra muezzin: "Lailahe iIlaIIah" deyince "Lailahe iIlallah" derse cennete girer."
Muslim, Salat 12, (385); Ebu Davud, Salat 36, (527).

2415 - Sà'd Ibnu Ebi Vakkas (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Muezzini isittigi zaman, kim: "Ben sehadet ederim ki, bir olan AIIah'tan baska ilah yoktur, 0'naserik de yoktur, Muhammed O'nun kulu ve Resuludur. Rabb olarak Allah'tan Resul olarak Muhammed'den -bir rivayette "...nebi = peygamber olarak Muhammed'den din olan Islàm'dan- raziyim" derse gunahi affedilir."
Muslim, Salat 13, (386); Ebu Davud, Salat 36, (525); Tirmizi, Salat 156, (210); Ibnu Mace, Ezan 4, (721); Nesai, Ezan 38, (2, 26).

2416 - Ebu Umame Es'ad Ibnu Sehl (radiyallahu anh) anlatiyor: "Mu'aviye Ibnu Ebi Sufyan (radiyallahu anh)'i minberde oturmus (hutbe vermek uzere bekliyorken) dinliyordum. (Ezan basladi.) Muezzin: "Allahu ekber Allahu ekber" deyince, Mu'aviye de: "Allahu ekber Allahu ekber" dedi; Muezzin: "Eshedu en Ia ilahe illallah!" dedi. Mu'aviye: "Ben de!" dedi; Muezzin: "Eshedu en la ilahe illallah!" dedi. Mu'aviye: "Ben de!" dedi. Muezzin: "Eshedu enne Muhammeden Resulullah!" dedi. Mu'aviye: "Ben de!" dedi. Muezzin: "Eshedu enne Muhammeden Resulullah!" dedi. Mu'aviye: "Ben de!" dedi. Ezan okuma isi bitince dedi ki: "Ey insanlar! Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i minberde iken isittim, O da, muezzin ezan okurken tipki sizin benden isittiginizi soyluyordu (bizzat isittim)."
Buhari, Cuma 23.

2417 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), muezzinin ezan okurken sehadet getirdigini isitince:
"Ben de! Ben de!" derdi."
Ebu Davud, Salat 36, (527).

2418 - Ebu Saidi'l-Hudri (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ezani isittiginiz zaman, muezzinin soylediginin mislini tekrar edin!"
Buhari, Ezan 7; Muslim, Salat 10, (383); Ebu Davud, Salat 36, (522); Nesai, Ezan 33, (2, 23); Tirmizi, Salat 154, (208); Ibnu Mace, Ezan 4, (720).

2419 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim, yedi yil sevabina inanarak ezan okursa, Allah bunu, onun atesten kurtulmasina bir senet yapar."
Tirmizi, Salat 152, (206).

2420 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Muezzin, sesinin gittigi yer boyunca magfiret olunur. Yas ve kuru hersey onun lehinde sehadet eder, namaza katilan kimseye yirmibes kat namaz yazilir ve iki namaz arasindaki (gunahlari) affedilir."
Ebu Davud, Salat 31, (515); Nesai, Ezan 14, (2, 13); Ibnu Mace, Ezan 5, (724).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,344
Tepkime puanı
25
2421 - Bera (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Allah ve melekleri namazda birinci safa rahmet ederler. Muezzin sesinin ulastigi yere kadar magfiret gorur. Yas ve kuru her ne, sesini isitirse, onu tasdik eder. Ona, beraberinde namaz kilanlarin ecrinin bir misli verilir."
Nesai, Ezan 14, (42,13).

2422 - Ibnu Amr Ibni'l-As (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Bir adam: "Ey Allah'in Resulu! Muezzinler (sevapca) bizden ustun oluyorlar. (Onlara yetismemiz icin ne tavsiye edersiniz?) diye sordu. Aleyhissalatu vesselam:
"Onlarin soylediklerini sen de tekrar et. Bitirip sona erince diledigini iste, sana da (ayni sevap) verilecektir" cevabini verdi. "
Ebu Davud, 36, (524).

2423 - Abdullah Ibnu Abdirrahman Ibni Ebi Sa'sa'a anlatiyor: "Ebu Said (radiyallahu anh) bana dedi ki:
"Seni, koyunlari ve kir hayatini seviyor goruyorum. Koyunlarinla birlikte veya kirda olunca namaz ezani okursan, ezan sirasinda sesini yukselt. Zira, muezzinin sesini insan, cin ve sair her ne isitirse en uzagi" bile Kiyamet gunu onun lehinde sehadet eder."
Ebu Said sozlerini soyle tamamladi: "Ben bunu Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'dan isittim"
Buhari, Ezan 5, Bed'u'l-Halk 112, (Menakib 25; Nesai, Ezan 14, (2,13); Muvatta, Nida 5, (1, 69).

2424 - Hz. Muaviye (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i: "Muezzinler Kiyamet gunu, boyun itibariyle insanlarin en uzunu olacaklardir" derken isittim."
Muslim, Salat 14, (387).

2425 - Asim Ibnu Behdele der ki: "Zirri'bnu Hubeys ezan okurken yanina bir adam ugradi ve:
"Ey Ebu Meryem, ezan mi okuyorsun? Ben ezan yuzunden senden nefret ediyorum" dedi. Zirr ona soyle cevap verdi:
"Fazilet sebebiyle benden nefret mi ediyorsun? Vallahi seninle konusmuyorum."
Rezin ilavesidir. (Kaynagi bulunamamistir).

EZANIN BASLANGICI

2426 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Muslumanlar Medine'ye geldikleri vakit toplaniyorlar ve namaz vakitlerini birbirlerine soruyorlardi. Namaz icin kimse nida etmiyordu. Bir gun bu hususta konustular. Bazilari:
"Hristiyanlarin cani gibi bir can edinin" dedi. Bazilari da:
"Yahudilerin boynuzu gibi bir boynuz edinerek (onu otturun!)" dedi. Hz. Omer (radiyallahu anh):
''Bir adam cikarsaniz da namazi ilan etse!" dedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Ey BiIaI! Kalk! namazi ilan et!" dedi."
Buhari, Ezan 1; Muslim, Salat 1, (377); Tirmizi, Salat 139, (190); Nesai, Ezan 1, (2, 2-3).

2427 - Ebu Umeyr Ibnu Enes, Ensar'dan olan bir amcasindan naklen anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) halki namaza nasil toplayacagi meselesine egildi. Kendisine:
"Namaz vakti olunca bir bayrak dik, onu gorunce halk birbirine haber verir" dendi. Bu, Aleyhissalatu vesselam'in hosuna gitmedi. Bunun uzerine O'na, boynuz hatirlatildi. Bu, yahudilerin borazani idi. Onu bu da memnun etmedi ve hatta:
"Bu yahudi isidir!" dedi. Bunun uzerine buyuk can hatirlatildi. Efendimiz:
"Bu hristiyanlarin isidir" dedi. Bu (konusmalar)dan snnra Abdullah Ibnu Zeyd el-Ensari, Resulullah'in uzuntusune uzulerek ayrildi. Bunun uzerine ruyasinda ezan ogretildi."
Ebu Davud, Salat 27, (498).

2428 - Bir diger rivayette soyle denmistir: "Ensardan bir adam gelerek: "Ey Allah'in Resulu! Ben sizin uzuntunuzu gorup ayrildigim vakit (ruyamdan) bir adam gordum. Uzerinde yesil renkli iki giysi vardi. Kalkip mescidin uzerinde ezan okudu. Sonra bir miktar oturdu. Tekrar kalkip ayni soylediklerini bir kere daha tekrarladi. Ancak bu sefer bir de kad kameti's-salat (namaz baslamistir) cumlesini ilave etti. Eger halkin (bana yalanci diyeceginden korkum) olmasaydi ben "uykuda degildim, uyaniktim" diyecektim" dedi. Bunun uzerine Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam):
"Allah sana hayir gostermis. Bilal'e soyle (bu kelimeleri soyleyerek) ezan okusun!" dedi. Hz. Omer (radiyallahu anh) de atilarak:
"Onun gordugunu aynen ben de gordum, ancak o, anlatma isinde benden once davraninca, ben utandim (anlatamadim)" dedi.
"Adam anlattiklari arasinda sunlari da soyledi: "(Mescidin uzerine cikan adam) kibleye yoneldi ve dedi ki: "Allahu ekber Allahu akber Allahu ekber Allahu ekber, eshedu en la ilahe illallah, eshedu en la ilahe illallah. Eshedu enne Muhammeden Resulullah eshedu enne Muhammeden Resulullah, hayye ala's-salat -iki defa-, hayye ala'l-felah -iki defa- Allahu ekber Allahu ekber, lailahe illallah."
Sonra bir miktar durduruldu. Sonra adam tekrar kalkti, ayni seyleri yeniden soyledi. Ancak bu sefer Hayye ala'l-felah'tan sonra kad kameti's-salat kad kameti's-salat dedi. Ravi ilave etti: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Bunu Bilal'e ogret!" buyurdu. (Adam emri yerine getirdi) Bilal de onlari soyleyerek ezan okudu."
Ebu Davud, Salat 28, (505-507).

2429 - Abdullah Ibnu Zeyd (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), halki namaz icin toplamak maksadiyla calinmak uzere bir can yapilmasini emrettigi zaman, ben uyurken yanima bir adam geldi. Elinde bir can vardi. Ben:
"Ey Allah'in kulu, bu cani bana satar misin?" dedim. Adam:
"Pekala, ama bunu ne yapacaksin?" dedi. Ben:
"Bununla insanlari namaza cagiracagim" dedim. Bana:
"Sana bu is icin daha hayirli bir soz gostereyim mi?" dedi. Ben de ona: "Elbette!" dedim.
"Oyleyse sunu soyle!" diyerek bana ogretti:
"Allahu ekber Allahu ekber Allahu ekber Allahu ekber.
Eshedu enne Muhammeden Resulullah, eshedu enne Muhammeden Resulullah.
Hayye ala's-salat, Hayye ala's-salat.
Hayye ala'l-felah, Hayye ala'l-felah.
Allahu ekber Allahu ekber Lailahe illallah."
Abdullah Ibnu Zeyd (radiyallahu anh) devamli dedi ki: "(Ruyamdaki bu zat) benden biraz uzaklasti sonra tekrar soze baslayip:
"Sonra namazi kilacagin zaman sunu soylersin" dedi ve ogretti:
"Allahu ekber Allahu ekber-Eshedu en la ilahe illallah, Eshedu enne Muhammeden Resulullah, Hayye ala's-salat, Hayye ala'l-felah, Kad kameti's-salat, kad kameti's-salat, Allahu ekber Allahu ekber Lailahe illallah."
Sabah olunca Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a gelerek (ruyamda) gorduklerimi haber verdim. Bana:
"Insallah bu hak bir ruyadir. Kalk ruyada ogrenmis oldugunu Bilal'e ogret. O bunlari soyleyerek ezan okusun. Zira o, sesce senden daha gur!" buyurdu. Ben de Bilal'le birlikte kalktim. Ona teker teker arzediyordum. 0 da bunlari yuksek sesle soyleyerek ezan okumaya basladi.
Bunu evinde olan Omer Ibnu'l-Hattab (radiyallahu anh) isitmisti. Hemen evden cikip ridasini cekerek geldi ve:
"Ey Allah'in Resulu! diyordu, seni hak ile gonderen Zat-i Zulcelal'e yemin olsun, onun gordugunun aynisini ben de gordum!"
Bunu isiten Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Elhamdulillah! Simdi bu daha saglam oldu!" dedi."
Ebu Davud, Salat 28, (499); Tirmizi, Salat 139, (189).
Bir diger rivayette soyle gelmistir: "(Bilal ezani okuyup sira ikamete gelince) Abdullah: "Onu ben gordum, ben okumak isterim!" dedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) da:
"Oyleyse sen de ikamet getir!" buyurdu."
Ebu Davud, Salat 30, (512).
Tirmizi'nin bir rivayetinde soyle gelmistir: "(Abdullah Ibnu Zeyd ezanla ilgili kissayi anlatirken elfazi ikiser ikiser zikretti, ikameti ise birer kere zikretti."
Tirmizi, Salat 139, (189).
Yine Tirmizi'nin bir rivayetinde denmistir ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in ezani(nda elfaz) cift cift idi, ezanda da ikamette de."
Tirmizi, Salat 142, (194).

2430 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Insanlar cogalinca, herkesce bilinecek olan bir seyle namaz vaktinin duyurulmasinin gerektigini aralarinda konustular. (Bu meyanda bir ates yakilmasi veya bir can calinmasi teklif edildi).
Bunun uzerine Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Bilal'e emrederek ikiser kere soyleyerek de ikamet okumasini emretti."
Buhari, Ezan 2, 3, Enbiya 50; Muslim, Salat 3, (378); Ebu Davud, Salat 29, (508); Tirmizi, Salat 141, (193); Nesai, Ezan 2, (2, 3).
 

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,344
Tepkime puanı
25
2431 - Ebu Mahzura (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ey Allah'in Resulu, bana ezanin usulunu ogret" dedim. Bunun uzerine basimin on kismini meshederek:
"Allahu ekber, Allahu -ekber, Allahu ekber, Allahu ekber dersin ve bunlari derken sesini yukseltirsin. Sonra: "Eshedu en la ilahe illallah, eshedu en la ilahe illallah, eshedu enne Muhammeden Resulullah, eshedu enne Muhammeden Resulullah dersin ve bunlari soylerken sesini alcaltirsin, sonra sesini sehadette tekrar yukseltirsin: Eshedu en la ilahe illallah eshedu en la ilahe illallah.
Eshedu enne Muhammeden Resulullah, eshedu enne Muhammeden Resulullah.Hayye ala's-salati hayye ala's-salat.Hayye ala'l-felahi hayye ala'l-felah.
Eger okudugun ezan sabah ezani ise sunu da soylersen:
"es-Salatu hayrun mine'n-nevm, es-salatu hayrun mine'n nevm (Namaz uykudan hayirlidir). Allahu ekber Allahu ekber, Lailahe illallah."
Muslim, Salat 6, (379); Ebu Davud, Salat 28, (500-505); Tirmizi, Salat 140, (191); Nesai, Ezan 3, 4, 5, 6, (2, 4-8).

2432 - Bir diger rivayette soyle gelmistir: "(Ebu Mahzura dedi ki): "Bana Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ikameti ikiser ikiser ogretti:
"Allahu ekber, Allahu ekber,
Eshedu en la ilahe illallah, Eshedu en la ilahe illallah.
Eshedu enne Muhammeden Resulullah, Eshedu enne Muhammeden Resulullah.
Hayye ala's-salat, Hayye ala's-salat.
Hayye ala'l-felah, Hayye ala'l-felah.
Allahu ekber, Allahu ekber.
Lailahe illallah.
Ebu Davud der ki: "Abdurrezzak rivayetinde de iki: "(Resulullah devamla): "Ikamet getirince iki sefer de sunu soyle: Kad kameti's-salat, kad kameti's-salat!" (Aleyhissalatu vesselam ayrica sordu):
"Duydun mu?" (Ebu Mahzura):
"Evet!" dedi. (Hadisi rivayet eden ravi Saib) der ki: "Ebu Mahzura alnindaki saci ne kestirir ne de ayirirdi. cunku oraya Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in elleri degmis idi."
Ebu Davud, Salat 28, (501).

2433 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Ezan Resulullah devrinde ikiser ikiser idi. Ikamet de birer birer. Ancak (muezzin), ayrica ikiser sefer olmak uzere kad kameti'-salat, kad kameti's-salat da derdi."
Ibnu Omer devam eder: "Biz, ikameti isittik mi abdest alir, namaza giderdik."
Ebu Davud, Salat 29, (510); Nesai, Ezan 2, (2, 3).

2434 - Imam Malik'e ulastigina gore: "Muezzin, sabah namazini haber vermek icin Hz. Omer (radiyallahu anh)'in yanina gider. Onu uyuyor bulunca:
"Essalatu hayrun mine'n-nevm (namaz uykudan hayirlidir)" der. Bunun uzerine Hz. Omer, o ibareyi sabah ezanina ilave etmesini emreder."
Muvatta, Salat 8, (1, 72).

2435 - Mucahid (rahimehullah) anlatiyor: "Abdullah Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'le bir mescide girdim. Ezan coktan okunmustu. Biz namaz kilmak istiyorduk. Muezzin tesvibte bulundu (ikamet okudu). Abdullah mescidi terketti ve:
"Haydi bizi bu bid'atcinin yanindan cikar!" dedi ve orada namaz kilmadi."
Ebu Davud, Salat 45, (538); Tirmizi, Salat 145, (198).
Tirmizi der ki: "Ibnu Omer'den rivayet edildigine gore, sabah ezaninda es-salatu hayrun mine'n nevm derdi."

2436 - Ebu Davud'un bir rivayetinde soyle gelmistir: "Ben Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'le beraber idim, bir adam ogle veya ikindi namazinda tesvibte bulundu. Bunun uzerine (Ibnu Omer): "Bizi (buradan) cikar, zira su (yapilan tesvib) bid'attir" dedi."
Ebu Davud, Salat 45, (538).

2437 - Hz. Bilal (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bana: "Sabah haric, sakin hicbir namazda tesvibte bulunma!" tembihini yapti."
Tirmizi, Salat 145, (198).

2438 - Yine Hz. Bilal (radiyallahu anh) der ki: "Ezanin sonu soyledir: "Allahu ekber, Allahu ekber, Lailahe illallah."
Nesai, Ezan 16, (2,14).

EZAN VE IKAMETLE ILGILI HUKUMLER

2439 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Hz. Omer (radiyallahu anh)'in bir muezzini geceleyin ezan okumustu. Ezani iade etmisini emretti."
Ebu Davud, Salat 41, (532, 533); Tirmizi, Salat 149, (203).

2440 - Tirmizi'nin yine Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'dan kaydettigi bir diger rivayet soyledir: "Hz. Bilal gunes dogmazdan once ezan okumustu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ona: "Haberiniz olsun kul uyudu" diye nida etmesini emretti."
Tirmizi, Salat 149, (203).
 
Üst Alt