Mezhepler niye var

Strike

Yeni Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
28 Ağustos 2023
Mesajlar
1
Tepkime puanı
1
Kur-an'da Allah'ın mezheplerin oluşturulmasının ve aslında tek bir din olan islam'ın farklı farklı mezheplerle bölünmesinin doğru olmadığını söylemesine rağmen neden insanlar 4 farklı mezhep oluşturdu?
 

Beyza1221

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
1 Haziran 2023
Mesajlar
24
Tepkime puanı
9
Yaş
22
Kur-an'da Allah'ın mezheplerin oluşturulmasının ve aslında tek bir din olan islam'ın farklı farklı mezheplerle bölünmesinin doğru olmadığını söylemesine rağmen neden insanlar 4 farklı mezhep oluşturdu?
Dediğiniz gibi mezhep diye bir şey yoktur. Cahillik veya bozguncular yüzünden mezhepler oluşturulmuş olabilir.
 

Intruder

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Haziran 2023
Mesajlar
87
Tepkime puanı
16
Kur-an'da Allah'ın mezheplerin oluşturulmasının ve aslında tek bir din olan islam'ın farklı farklı mezheplerle bölünmesinin doğru olmadığını söylemesine rağmen neden insanlar 4 farklı mezhep oluşturdu?
Mezhepler iki türlüdür.. Biri itikadi mezhepler, bir diğeri de ameli mezhepler.. 4 mezhep itikadi olarak aynıdır.. Farklılıklar sadece amel yönündendir. Bu da insanların yaşayışlarındaki farklılıklardan dolayıdır..

Ameli olarak her mezhep, Peygamber Efendimizin s.a.v farklı yer ve zamanda yaptığı bir fiilini veya sözünü baz almıştır. Yani 4 mezhepten her birinin dediği şeyleri Peygamber Efendimiz s.a.v bizzat kendisi yapmış veya söylemiştir. Bu da insanların farklı yaşayışlarından dolayıdır.

Mesela, Hanefiye göre namazda sağa sola bakmak namazı bozarken, Hanbeli de bozmaz.. Bunun her ikisi de Peygamber Efendimizin bir fiili veya sözüdür. Neden Hanbeli de bozmaz diye sorarsanız, Hanbeli afrika gibi çöl iklimi olan bölgelerdeki müslümanların mezhebidir ve bu bölgelerde namaz esnasında akrep, yılan vb. gibi hayvanlar çok olduğu için namaz esnasında onlardan korunabilmek için sağa ve sola bakmak gerekebilmektedir. Hanefiler için böyle bir tehlike yoktur.. İşte rahmet olan ayrılık budur..

Bölünmeyiniz şeklinde ifade edilen bölünme bu değildir.. İtikadi olarak bölünmedir.. Bir hanefi ile bir hanbeli veya maliki aynı safta namaz kılabilmektedir. Fakat bir şii ile sünni aynı safta namaz kılamamaktadır.. İşte aynı safta namaz kıldırmayan şey, ameli bölünme değil, mezhebi yani itikadi bölünmedir. Ameli mezhepleri, sanki itikadi mezhepler gibi bölünme unsuru olarak görmek yine bilgisizlikten ileri gelir..
 

Ashab

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
7 Nisan 2021
Mesajlar
148
Tepkime puanı
43
Konum
İstanbul
Mezhepler iki türlüdür.. Biri itikadi mezhepler, bir diğeri de ameli mezhepler.. 4 mezhep itikadi olarak aynıdır.. Farklılıklar sadece amel yönündendir. Bu da insanların yaşayışlarındaki farklılıklardan dolayıdır..

Ameli olarak her mezhep, Peygamber Efendimizin s.a.v farklı yer ve zamanda yaptığı bir fiilini veya sözünü baz almıştır. Yani 4 mezhepten her birinin dediği şeyleri Peygamber Efendimiz s.a.v bizzat kendisi yapmış veya söylemiştir. Bu da insanların farklı yaşayışlarından dolayıdır.

Mesela, Hanefiye göre namazda sağa sola bakmak namazı bozarken, Hanbeli de bozmaz.. Bunun her ikisi de Peygamber Efendimizin bir fiili veya sözüdür. Neden Hanbeli de bozmaz diye sorarsanız, Hanbeli afrika gibi çöl iklimi olan bölgelerdeki müslümanların mezhebidir ve bu bölgelerde namaz esnasında akrep, yılan vb. gibi hayvanlar çok olduğu için namaz esnasında onlardan korunabilmek için sağa ve sola bakmak gerekebilmektedir. Hanefiler için böyle bir tehlike yoktur.. İşte rahmet olan ayrılık budur..

Bölünmeyiniz şeklinde ifade edilen bölünme bu değildir.. İtikadi olarak bölünmedir.. Bir hanefi ile bir hanbeli veya maliki aynı safta namaz kılabilmektedir. Fakat bir şii ile sünni aynı safta namaz kılamamaktadır.. İşte aynı safta namaz kıldırmayan şey, ameli bölünme değil, mezhebi yani itikadi bölünmedir. Ameli mezhepleri, sanki itikadi mezhepler gibi bölünme unsuru olarak görmek yine bilgisizlikten ileri gelir..

Hanefiler çölde sağa sola bakmakla gerekebilmektedir demişsiniz buda birinci ayrılık ve ortaya atılan bir fitne.

Peygamberimizin bir uygulaması mı bu bir Şafii biri camide namaz kılmış şehadet parmağını kaldırmış yanındaki Hanifi Ekolü olan bir adam namaz sonrası sormuş sen neden parmağını kaldırdın ben Şafii mezhebindenim adam bende seni müslüman zannettim demiş olay bu.
4 hezhep âlimi tabir etmiş olduklarınız bunların her biri bizim görüşlerimizi alın eğer Kur'an ve sünnete uygun değilse duvarın dibine vurun.
Artık bu mezhepçilik insanları bölük parça hâline getirmiş ve büyük sorunlar hâline gelmiştir.
4 âlimi de sever sayar baş üstüne bu alimler olsaydı bu insanların bu derece ileri gitmeleri ne cevaplar verirlerdi..
 

Intruder

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Haziran 2023
Mesajlar
87
Tepkime puanı
16
Hanefiler çölde sağa sola bakmakla gerekebilmektedir demişsiniz buda birinci ayrılık ve ortaya atılan bir fitne.
Hanefiler demedim hanbeliler dedim.. Siz ehli sünnet yolundan ayrılmış olabilirsiniz.. Ama bizler ehli sünnet yolundan ayrılmayız.. 4 mezhep de haktır.. Hak değil diyenler ehli sünnet yolundan sapmışlardır.. Kendiniz saptığınız gibi başkalarını da saptırmak için uğraşıyorsanız..
 

Ashab

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
7 Nisan 2021
Mesajlar
148
Tepkime puanı
43
Konum
İstanbul
Hanefiler demedim hanbeliler dedim.. Siz ehli sünnet yolundan ayrılmış olabilirsiniz.. Ama bizler ehli sünnet yolundan ayrılmayız.. 4 mezhep de haktır.. Hak değil diyenler ehli sünnet yolundan sapmışlardır.. Kendiniz saptığınız gibi başkalarını da saptırmak için uğraşıyorsanız..
Sizin bu kibriniz sizi felakete sürüklemiş haktır dediğiniz şeyi nerde uydurdunuz 4 mezhep hak mı. Bizler 4 imamı sever sayarız onları ümmetin imamları olarak kabul eder red etmeyiz ama onların görüşleri bizim için değerli fakat unutma bunu onun görüşleri de Kur'an ve sünnetin önüne de koymayınız en son alınır bunlar her biri bir içtihatları ve görüşleri var.
Git başka yerde bu murcuye fikrini yay
 

Intruder

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Haziran 2023
Mesajlar
87
Tepkime puanı
16
Sizin bu kibriniz sizi felakete sürüklemiş haktır dediğiniz şeyi nerde uydurdunuz 4 mezhep hak mı. Bizler 4 imamı sever sayarız onları ümmetin imamları olarak kabul eder red etmeyiz ama onların görüşleri bizim için değerli fakat unutma bunu onun görüşleri de Kur'an ve sünnetin önüne de koymayınız en son alınır bunlar her biri bir içtihatları ve görüşleri var.
Git başka yerde bu murcuye fikrini yay
"Ashabım gökteki yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız hidayete erersiniz." Hadisi Şerif

4 mezhep imamı da ya sahabe efendimizden birini görmüştür ya da sahabeyi göreni görmüştür.

İmama uyan bir kimsenin namazının sahih olabilması için ya imamı görmeli, ya imamı göreni görmeli, ya da imamı göreni göreni görmeli.. Bu bulunduğu safa kadar böyle devam eder.

Burada imam olan kişi, Peygamber Efendimizdir s.a.v.. İmamı gören kişi Sahabe Efendilerimizdir r.anhum.. İmamı göreni görenler ise Tabiindir. İmamı göreni göreni gören ise Tebei Tabiinlerdir. Bir kimsenin imanının sahih olabilmesi için de kendisinden önceki saftaki kişilere tabi olması gerekmektedir. Bu imanın en önemli şartıdır. Hubbi fillah buğdi fillah..

İman bir ağaç gibidir. Ağacın çekirdeği Allah c.c, Gövdesi Peygamber Efendimiz s.a.v, Kalın dalları Peygamberler, İnce dalları ise Sahabe Efendilerimiz ve Evliya zatlar, Yaprakları ise Müslümanlardır. Meyvesi ise İslamdır.

Nasıl ki Kuran'ın bir ayetini inkar tüm ayetlerini inkar etmek sayılıyorsa, bu zatlardan birini sevmemek de aynı şekilde tümünü sevmemek olur.

Admin, böyle ehli sünnet olmayan kişilerin yorumlarını onaylaman, seni de o kişinin yazdığı şeylerden dolayı sorumlu kılar bilesin.. Uyup uymamak sana kalmış..
 

Ashab

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
7 Nisan 2021
Mesajlar
148
Tepkime puanı
43
Konum
İstanbul
Sadece
"Ashabım gökteki yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız hidayete erersiniz." Hadisi Şerif

4 mezhep imamı da ya sahabe efendimizden birini görmüştür ya da sahabeyi göreni görmüştür.

İmama uyan bir kimsenin namazının sahih olabilması için ya imamı görmeli, ya imamı göreni görmeli, ya da imamı göreni göreni görmeli.. Bu bulunduğu safa kadar böyle devam eder.

Burada imam olan kişi, Peygamber Efendimizdir s.a.v.. İmamı gören kişi Sahabe Efendilerimizdir r.anhum.. İmamı göreni görenler ise Tabiindir. İmamı göreni göreni gören ise Tebei Tabiinlerdir. Bir kimsenin imanının sahih olabilmesi için de kendisinden önceki saftaki kişilere tabi olması gerekmektedir. Bu imanın en önemli şartıdır. Hubbi fillah buğdi fillah..

İman bir ağaç gibidir. Ağacın çekirdeği Allah c.c, Gövdesi Peygamber Efendimiz s.a.v, Kalın dalları Peygamberler, İnce dalları ise Sahabe Efendilerimiz ve Evliya zatlar, Yaprakları ise Müslümanlardır. Meyvesi ise İslamdır.

Nasıl ki Kuran'ın bir ayetini inkar tüm ayetlerini inkar etmek sayılıyorsa, bu zatlardan birini sevmemek de aynı şekilde tümünü sevmemek olur.

Admin, böyle ehli sünnet olmayan kişilerin yorumlarını onaylaman, seni de o kişinin yazdığı şeylerden dolayı sorumlu kılar bilesin.. Uyup uymamak sana kalmış..
Sadece biraz saçmalamışsın ve hakka da isabet etmemişsin üstelik de birileri yapmadığı da onu sorumlu tutuyorsun. Allah'a verdiğin misale bak Allah'ı ağacın çekirdeğine benzetmen belli başına tezatlik oluyorsun.
Allah svt Allah'a misaller vermeyin demiyor mu. Konuştuğun zaman delil Özer'e konuş bu din Allah'ın dinidir kimsenin babasının dini değildir..
 

hkn/

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
21 Temmuz 2014
Mesajlar
34
Tepkime puanı
1
Kim Allah Teala’nın katıksız /saf dinine yönelmek istiyorsa, Rabbim Allah’tır diyorsa, O’ndan başka ilah yoktur diyorsa hanif olarak yüzünü doğrudan doğruya yeri ve gökleri yaratana, subhan olana, hamdin sahibine dönsün ve hiçbir şeyi O’na ortak koşmasın zira Allah katında tek din islamdır.

İnsanlar “Allah’tan başka ilah yoktur” der. Peki ilah nedir?

İlah, kendisine ibadet /kulluk edilen; emir ve yasaklarında asla sorgulanamayan, hiçbir tereddüt duyulmadan kendisine boyun eğilen, amasız – lakinsiz – kayıtsız – şartsız kendisine itaat edilen demektir. Allah’tan başka ilah yoktur; sadece O’na bu şekilde boyun eğilir. O’nun dışında hiçbir varlığa, kişiye, kuruma mutlak itaat söz konusu değildir. Eğer bir kişi Allah’tan başka bir varlığın, kişinin yada kurumun söylediklerini hatasız noksansız sorgulamanamaz olarak görüp doğru kabul eder ve mutlak bir itaat içine girerse onu kendine Allah’tan önce ilah edinmiş olur. Bu noktada eğer bir kişi mezheplerin görüşlerine karşı bu şekilde bir tavır içine giriyorsa, subhan olan - hamdin sahibi olan Allah Teala’nın hükümlerini yaratılmış bir beşeri O’na denk tutarak her hangi bir kişinin yada kurumun açıkladığını düşünüyor ve O’nun hükümlerine ortak ediyorsa Allah’tan başka bir ilah edinmiş olur.
 
Son düzenleme:

Kalemsor

Yeni Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
29 Eylül 2023
Mesajlar
2
Tepkime puanı
1
Bütün insanlar ve cinler vahye uymakla mükelleftir, gayrısı değil.
 

kara1926

Yeni Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
6 Eylül 2023
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Yaş
34
Kim Allah Teala’nın katıksız /saf dinine yönelmek istiyorsa, Rabbim Allah’tır diyorsa, O’ndan başka ilah yoktur diyorsa hanif olarak yüzünü doğrudan doğruya yeri ve gökleri yaratana, subhan olana, hamdin sahibine dönsün ve hiçbir şeyi O’na ortak koşmasın zira Allah katında tek din islamdır.

İnsanlar “Allah’tan başka ilah yoktur” der. Peki ilah nedir?

İlah, kendisine ibadet /kulluk edilen; emir ve yasaklarında asla sorgulanamayan, hiçbir tereddüt duyulmadan kendisine boyun eğilen, amasız – lakinsiz – kayıtsız – şartsız kendisine itaat edilen demektir. Allah’tan başka ilah yoktur; sadece O’na bu şekilde boyun eğilir. O’nun dışında hiçbir varlığa, kişiye, kuruma mutlak itaat söz konusu değildir. Eğer bir kişi Allah’tan başka bir varlığın, kişinin yada kurumun söylediklerini hatasız noksansız sorgulamanamaz olarak görüp doğru kabul eder ve mutlak bir itaat içine girerse onu kendine Allah’tan önce ilah edinmiş olur. Bu noktada eğer bir kişi mezheplerin görüşlerine karşı bu şekilde bir tavır içine giriyorsa, subhan olan - hamdin sahibi olan Allah Teala’nın hükümlerini yaratılmış bir beşeri O’na denk tutarak her hangi bir kişinin yada kurumun açıkladığını düşünüyor ve O’nun hükümlerine ortak ediyorsa Allah’tan başka bir ilah edinmiş olur.
çok güzel mükemmel yazıya dökmüşsünüz tebrik ederim enam süresi 159. ayet kısa n
et ve açıklayıcı olduğunu düşünüyorum
 

Intruder

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Haziran 2023
Mesajlar
87
Tepkime puanı
16
Sadece

Sadece biraz saçmalamışsın ve hakka da isabet etmemişsin üstelik de birileri yapmadığı da onu sorumlu tutuyorsun. Allah'a verdiğin misale bak Allah'ı ağacın çekirdeğine benzetmen belli başına tezatlik oluyorsun.
Allah svt Allah'a misaller vermeyin demiyor mu. Konuştuğun zaman delil Özer'e konuş bu din Allah'ın dinidir kimsenin babasının dini değildir..
Allah zahirdir ve batındır sözünü nasıl anlıyorsun ? Bir şey görünürken nasıl görünmezdir veya görünmezken nasıl görünürdür..

Allah c.c, Peygamber Efendimizin s.a.v nuru ile zahir olmuştur.. Zahir olmuştur ama aynı zaman da batınlığından bir şey kaybetmemiştir.. Ağaç örneğinde görünen ağaçtır (Nuru Muhammed).. Ağacın çekirdeği burada batın durumdadır.. Ağacın çekirdeği ise ağaç ile zahir (görünür) olmuştur.. Ayrıca batınlığından da bir şey kaybetmemiştir.. Kimse çekirdeği göremez. Ancak çekirdeğin isim ve sıfatlarını ağaçta görürsünüz.. Gördüğünüz şey çekirdeğin zatı değildir.. Ağaç için bu çekirdeğin kendisidir diyemezsiniz.. Çekirdekten farklı bir şey değildir de diyemezsiniz..

Her benzetme bir yönden doğru iken başka bir yönden de yanlıştır.. Tenzih ederken teşbih etmek, teşbih ederken de tenzih etmek gerekmektedir.. Allah c.c her türlü benzetmelerden münezzehtir. Gördüğünüz gibi siz teşbih yönünden eksiksiniz.

Tevrat, Tenzih üzerine inmiştir.. İncil ise Teşbih.. Kuran ise hem tenzih hem de teşbih.. Eğer bir kimse sadece tenzih ediyorsa, Hz. Musa'ya indirilene inanmış kimse gibi olur.. Sadece teşbih ediyorsa, o kimse de Hz. İsa'ya indirilene inanmış gibi olur. Hem tenzih hem de teşbih ediyorsa Hz. Muhammed'e s.a.v indirilene inanmış gibi olur..

Bu bilgiler ehli içindir.. Sizin için söylediğimi sanmayın.. Çünkü dediğimden hiç bir şey anlamayacağınızı biliyorum.. Siz kendi bildikleriniz ile kendinize set çekmişsiniz.. O settin arkasına asla geçemezsiniz.
 

Intruder

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Haziran 2023
Mesajlar
87
Tepkime puanı
16
Kim Allah Teala’nın katıksız /saf dinine yönelmek istiyorsa, Rabbim Allah’tır diyorsa, O’ndan başka ilah yoktur diyorsa hanif olarak yüzünü doğrudan doğruya yeri ve gökleri yaratana, subhan olana, hamdin sahibine dönsün ve hiçbir şeyi O’na ortak koşmasın zira Allah katında tek din islamdır.

İnsanlar “Allah’tan başka ilah yoktur” der. Peki ilah nedir?

İlah, kendisine ibadet /kulluk edilen; emir ve yasaklarında asla sorgulanamayan, hiçbir tereddüt duyulmadan kendisine boyun eğilen, amasız – lakinsiz – kayıtsız – şartsız kendisine itaat edilen demektir. Allah’tan başka ilah yoktur; sadece O’na bu şekilde boyun eğilir. O’nun dışında hiçbir varlığa, kişiye, kuruma mutlak itaat söz konusu değildir. Eğer bir kişi Allah’tan başka bir varlığın, kişinin yada kurumun söylediklerini hatasız noksansız sorgulamanamaz olarak görüp doğru kabul eder ve mutlak bir itaat içine girerse onu kendine Allah’tan önce ilah edinmiş olur. Bu noktada eğer bir kişi mezheplerin görüşlerine karşı bu şekilde bir tavır içine giriyorsa, subhan olan - hamdin sahibi olan Allah Teala’nın hükümlerini yaratılmış bir beşeri O’na denk tutarak her hangi bir kişinin yada kurumun açıkladığını düşünüyor ve O’nun hükümlerine ortak ediyorsa Allah’tan başka bir ilah edinmiş olur.
çok güzel mükemmel yazıya dökmüşsünüz tebrik ederim enam süresi 159. ayet kısa n
et ve açıklayıcı olduğunu düşünüyorum
Kuran ayetleri bir bütündür.. Bir ayeti diğer ayetlerden bağımsız göremezsiniz. Yani bir ayetin bağını diğerlerinden koparamazsınız.. Bu aynen bir yapboz parçasını alıp resmin tümü hakkında çıkarım da bulunmaya benzer. Ancak resmi tam olarak gördüğünüzde o parçanın neye işaret ettiğini anlayabilirsiniz..

Nisa 59. ayeti okursanız, orada üç şeye itaatten bahseder.. Allah'a, Peygamberine (Hz. Muhammed s.a.v) ve Ulul Emre.. Burada Ulul Emr denilen kimseler kimlerdir ? Ulul Emri sadece yöneticilerden ibaret olduğunu düşünmek ancak ayetin manasını daraltmak olur. Mezhep imamları da Ulul Emr'dendir.. Evliyalar da Ulul Emr'dendir.. Ulul Emr'e uymayan biri, Peygambere de uymaz.. Peygambere uymayan biri de Allah'a uymaz. Çünkü Allah, Peygambere ve Ulul Emre itaat edin dediği halde, ben sadece Allah'a itaat ederim diyen kimse Allah'ın sözüne karşı çıkan kimsedir.
 

Intruder

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Haziran 2023
Mesajlar
87
Tepkime puanı
16
Vahhabi ve Selefi düşünceli kimseler, sizin Allah'tan başkasına itaat etmenize karşı çıkar.. Hatta Allah bu kimselere itaat edin dediği halde bile, biz Allah'tan başkasına itaat etmeyiz diyerek Allah'ın sözünü bile dinlemek istemezler.
 

Ashab

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
7 Nisan 2021
Mesajlar
148
Tepkime puanı
43
Konum
İstanbul
Allah zahirdir ve batındır sözünü nasıl anlıyorsun ? Bir şey görünürken nasıl görünmezdir veya görünmezken nasıl görünürdür..

Allah c.c, Peygamber Efendimizin s.a.v nuru ile zahir olmuştur.. Zahir olmuştur ama aynı zaman da batınlığından bir şey kaybetmemiştir.. Ağaç örneğinde görünen ağaçtır (Nuru Muhammed).. Ağacın çekirdeği burada batın durumdadır.. Ağacın çekirdeği ise ağaç ile zahir (görünür) olmuştur.. Ayrıca batınlığından da bir şey kaybetmemiştir.. Kimse çekirdeği göremez. Ancak çekirdeğin isim ve sıfatlarını ağaçta görürsünüz.. Gördüğünüz şey çekirdeğin zatı değildir.. Ağaç için bu çekirdeğin kendisidir diyemezsiniz.. Çekirdekten farklı bir şey değildir de diyemezsiniz..

Her benzetme bir yönden doğru iken başka bir yönden de yanlıştır.. Tenzih ederken teşbih etmek, teşbih ederken de tenzih etmek gerekmektedir.. Allah c.c her türlü benzetmelerden münezzehtir. Gördüğünüz gibi siz teşbih yönünden eksiksiniz.

Tevrat, Tenzih üzerine inmiştir.. İncil ise Teşbih.. Kuran ise hem tenzih hem de teşbih.. Eğer bir kimse sadece tenzih ediyorsa, Hz. Musa'ya indirilene inanmış kimse gibi olur.. Sadece teşbih ediyorsa, o kimse de Hz. İsa'ya indirilene inanmış gibi olur. Hem tenzih hem de teşbih ediyorsa Hz. Muhammed'e s.a.v indirilene inanmış gibi olur..

Bu bilgiler ehli içindir.. Sizin için söylediğimi sanmayın.. Çünkü dediğimden hiç bir şey anlamayacağınızı biliyorum.. Siz kendi bildikleriniz ile kendinize set çekmişsiniz.. O settin arkasına asla geçemezsiniz.


İşte mesele tam burda yatmaktadır sizin zihniyetinizde olanlar hep bu toplumu ötekileştirdi sen bilmezsin hocam bilir şeyhim abidim vb vb teşbih tenzihten misal vermişsin.

Sayın abi kendini çok kasma ben medrese okudum senin gibi kibir abidesi de değilim anlatığın dilden de anlıyorum sorun yok.

Ben senin gibi tevile teşbihe gitmiyorum Kur'an ve sünnetin ışığında olaylara bakıyorum. Senin gibi muteşabih konuşmuyorum elhamdülillah sabitelerim var rahat ol kendini kasma. Bu bilgiler ehil için demişsin benim için söylemiyorsan ne diye balık gibi oltaya atliyorsun yazma o zaman söylediklerin de ehil olan için vallahi sadece kafa karıştırıcı bu ayrımı nereden cıkartıyorsun nereye dayandın sahabenin sözü mü
Selefin sözü mü halefin mı yoksa kimin.

Lütfen fazla batmadan git
 

Intruder

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Haziran 2023
Mesajlar
87
Tepkime puanı
16
"Allah'ın saptırdığı yola getirmek mi istiyorsunuz, Allah her kimi saptırırsa artık sen onu yola getiremezsin." Nisa 88

Kimseyi gittiği yoldan geri döndüremediğim gibi (uzun zamandır) öyle bir niyet içerisinde de değilim.. Bu yüzden yazdıklarım ancak Ehline yani Ehli Sünnet olanadır..

Kibir abidesi sözüne gelince; "Ben" kelimesini kimin kullandığına bakarsanız, kimin kibir abidesi olduğu ortaya çıkar. Medrese okuduğunu söyleyerek bununla övünmen de ayrı bir tezat.. Çünkü medrese okuyan kimseler, mezheplere bağlılığı herkesten çok daha iyi bilen kimselerdir..

Sabitelerin olduğunu şu sözümle zaten dile getirmiştim. Tekrara gerek yoktu..

Siz kendi bildikleriniz ile kendinize set çekmişsiniz.. O settin arkasına asla geçemezsiniz.

Balık gibi atlayan da sanırım sizsiniz.. Yorum yazma sıralamasına dikkat edin.. İlk kim kime cevap vermiş ? Bu demek oluyor ki yazınızda tamamen kendinizden söz etmişsiniz..

Gelelim ilk cümlene..

"Her bilen üzerinde bir bilen vardır." Yusuf 76

Herkesin aynı düzeyde bir bilgiye sahip olduğunu düşünmek bu ayeti kerime ile çelişmektedir. Alimlerin yani kendini alim zanneden kimselerin en çok inkar ettiği ayet bu ayettir. Çünkü biri kendi bildiklerinden üstünde bir şey söylediğinde onu kabul edemezler.

Herkesin bir Sidretül Müntehası vardır.. Sidretül Münteha demek aklın erişebildiği son noktadır. Miraçtaki Sidretül Münteha sadece Peygamber Efendimiz s.a.v içindir. Cebrail a.s aklı temsil eder.. O yüzden öteye geçemem buyurmuştur.. Yani bir kimsenin sidretül müntehası neredeyse, aklı oradan öteye geçemez. O kimsenin oradan öteye geçememesi başka kimselerin oradan öteye geçemeyeceğini gösteremez..

Bu yüzden sizin anlamakta zorlandığınız bir şey, bir başkası için anlaşılması en kolay şeydir.

Mezheplere uymak aynen soru kitapçığındaki kitap türünü işaretlemek gibidir. Sorgu melekleri size ameli bir soru sormadan önce ilk sizin hangi mezhebe tabi olduğunuzu sorar. Çünkü sordukları sorunun cevapları sizin işaretlediğiniz kitap türüne yani mezhebinize göre değişiklik gösterecektir.

Bir örnek verelim.. Bir kimse abdestliyken bir yeri kanasa ve akabinde namaza dursa, eğer kişi ben Şafiyim demişse melekler sen neden abdestsiz namaz kıldın diye bir soru sormayacaktır. Ama kişi ben Hanefiyim demişse o zaman neden abdestsiz namaz kıldın diye bir soru yönelteceklerdir. Yani soru kitapçığınızı ancak mezhebinize göre cevaplayabilirsiniz..

Peki ya bir kimse soru kitapçığındaki kitap türünü boş bırakırsa, yani mezhepsizim derse ne olur.. İşte asıl can alıcı nokta burası.. Dünyada ne olursa orada da aynı şey olur.. Soru kitapçığınız değerlendirilmez.. İsterse hepsini düzgün bir şekilde işaretlemiş olun.. Yani sınavınızı kaybetmiş olursunuz..
 

Intruder

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Haziran 2023
Mesajlar
87
Tepkime puanı
16
Mezheplere uymak itikadi bir şey olduğu için bir mezhebe uymayan kişi de sapık 72 fırkadan birine tabi olmuş olur..

"Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak, kurtuluşa eren fırka (Fırka-ı Naciye) dışında kalan yetmiş iki fırka cehenneme gidecektir." Hadisi Şerif

Sınavı kaybetmiş olursunuz sözünü bu hadise göre çok daha iyi anlarsınız umarım.

"Kim bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur." Maide 32

Burada öldürmek sadece onu bedenen öldürmek değildir. Bir kimseyi Ehli Sünnet dışı inançlara sevk ederseniz de bu ayetin kapsama alanına girmiş olursunuz.. Hatta bu tür öldürmek, bedenen öldürmekten çok daha kötüdür. Çünkü bedenen öldürülen kişinin sadece bu dünyası gider. Ama manevi olarak öldürülen kişinin ise sonsuz bir hayatı mahvolur. Sözlerim burada bitmiştir. Cevabınız tartışma için ise artık cevap vermeyeceğim.

"Ben, haklıyken bile çekişmeye girmekten kaçınan kimse için cennetin kenarından, şakadan da olsa yalan söylemeye yanaşmayan kimse için cennetin ortasından, huyunu güzelleştiren kimse için de cennetin en yükseğinden bir köşk (verilmesin)e kefilim." (Ebu Davud, Edeb 7; Tirmizî, Birr 158; Nesâî, Cihad 19; İbn Mâce, Mukaddime 7)

Ve's-Selam..
 

hkn/

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
21 Temmuz 2014
Mesajlar
34
Tepkime puanı
1
çok güzel mükemmel yazıya dökmüşsünüz tebrik ederim enam süresi 159. ayet kısa n
et ve açıklayıcı olduğunu düşünüyorum
Selam, foruma bi süredir girmediğimden mesajı yeni okudum. En güzel nitelikler ve tüm mükemmelikler sadece O’na aittir. Sizin de belirttiğiniz gibi En’am 159.ayet ve daha bir çok ayet durumu açık ve net ortaya koymaktadır. Aslında alıntı yaptığınız yazı, içinde En’am 159.ayeti de ve diğer ayetleri de kapsayan uzun bir yazıydı. Sebebini elbette Allah bilir, ayetlerin olduğu kısım yayınlanmamış sadece yazının baştaki yani bu kısım yayınlanmış.

Kuran ayetleri bir bütündür.. Bir ayeti diğer ayetlerden bağımsız göremezsiniz. Yani bir ayetin bağını diğerlerinden koparamazsınız.. Bu aynen bir yapboz parçasını alıp resmin tümü hakkında çıkarım da bulunmaya benzer. Ancak resmi tam olarak gördüğünüzde o parçanın neye işaret ettiğini anlayabilirsiniz..

Nisa 59. ayeti okursanız, orada üç şeye itaatten bahseder.. Allah'a, Peygamberine (Hz. Muhammed s.a.v) ve Ulul Emre.. Burada Ulul Emr denilen kimseler kimlerdir ? Ulul Emri sadece yöneticilerden ibaret olduğunu düşünmek ancak ayetin manasını daraltmak olur. Mezhep imamları da Ulul Emr'dendir.. Evliyalar da Ulul Emr'dendir.. Ulul Emr'e uymayan biri, Peygambere de uymaz.. Peygambere uymayan biri de Allah'a uymaz. Çünkü Allah, Peygambere ve Ulul Emre itaat edin dediği halde, ben sadece Allah'a itaat ederim diyen kimse Allah'ın sözüne karşı çıkan kimsedir.
İlk paragrafın çok güzel, doğru. Ancak ikinci paragrafın ne yazık ki ilk paragrafın ile çelişiyor. Nisa 59.ayette; Allah’a itaatten, resule itaatten ve ülü'l-emre itaatten bahseder. Nisa 59.ayetin devamında da; “Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz onu Allah’a ve resulune götürün.” der. Bir müslümanın Allah ile anlaşmazlığa düşmesi olacak iş değildir, aynı şekilde Allah’tan geleni kendinden hiçbir şey katmadan olduğu gibi tebliğ eden Allah’ın resulü ile anlaşmazlığa düşmesi de olacak iş değildir. Zira Ahzab 36.ayette bunun olamayacağı açıkça ortaya konmuştur. Peki bir müslümanın anlaşmazlık içine girdiği ve girildiğinde de ne yapılacağının Nisa 59.ayette belirtildiği kişi yada kişiler kimlerdir; bu çok açıktır ki ülü'l-emr olan kişi yada kişilerdir. Eğer ülü'l-emre (haşa) mutlak bir itaat söz konusu olsa “anlaşmazlığa düşmek” gibi bir tabir kullanılır mı? Bir müslüman sadece Allah’a karşı mutlak bir itaat içine girer. Müslüman demek Allah’a tam bir teslimiyet gösteren kişi demektir. İslam, Allah’a tam bir teslimeyetin olduğu dinin adıdır. Yerde ve göklerde her ne varsa Allah’a hamdi sebebiyle (tam bir teslimiyetle) boyun eğer. Yerde ve göklerde her ne varsa bütün yaratılmışlar fıtratları gereği İslam üzeredir. Mutlak itaat /tam bir teslimeyet sadece Allah’a dır. Zira yerde de ilah (sadece) O’dur, göklerde de ilah (sadece) O’dur; subhan olan (sadece) O’dur, o hamd de (sadece) ‘O’na aittir.
 
Üst Alt