Tefrika İhtilafın Şiddetle Haram Olan Şekli

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,107
Tepkime puanı
81
Tefrika; İhtilâfın Şiddetle Haram Olan Şekli

“Tefrika”, ‘feraka’ fiilinden gelmektedir. Bu fiilin masdarı olan ‘fark’, ayrışmayı anlatan bir kelimedir. Fark, iki şey arasını ayırmak, farklı olmak, ayrılmak, yol çatallı olmak gibi anlamlara gelir. Tefrika ise, eşyayı birbirinden ayırmak, insanlar arasına düşmanlık sokmak, parçalara, bölüklere ayırmak, parçalamak demektir. Aynı kökten gelen ‘fırka’ ise, insanlardan ayrılan bir topluluk demektir. İslâm tarihinde mezheplere ve cumhuriyetin ilk yıllarında siyasî partilere de ‘fırka’ denilmiştir. Tefrika, bölüklere, fırkalara, partilere, parçalara ayrılmayı ve böylece bir bütünü parçalamayı ifade eder ki Tevhid dini olan İslâm’ın izin veremeyeceği bir şeydir.

İslâm’ın Câiz Görmediği Tefrika: Kur’an diyor ki: “Hepiniz toptan Allah’ın ipine sarılın. Dağılıp ayrılmayın…” (3/Âl-i İmrân, 103) Kur’an, mü’minlere bu emri verirken, dinlerini parçalayıp fırka fırka, grup grup olan insanların tutumlarını da gözler önüne seriyor. Esasen insanlar Tevhid dinine inanan bir ümmet idiler. Ancak zamanın akışı içerisinde Tevhid dinini bozdular, parçaladılar, yani dinde ayrılığa düştüler, kendi uydurdukları dinlerin peşine gittiler. “Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, parçalanıp (tefrika olup) anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır.” (3/Âl-i İmrân, 105)

Tefrikanın şirke yol açtığı açıktır. Çünkü ‘fıtrat’ dinini bozmanın sonucu birden fazla ilâha kulluk yapmaktır. Şirk düşüncesine sahip olanlar, Tevhid dininin bütünlüğüne zarar verirler, onu kendi kafa yapılarına uydururlar, sonra da her uydurdukları şeye din diye uyarlar. “Öyleyse sen yüzünü Allah’ı birleyen (bir hanîf) olarak dine, Allah’ın fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerinde yaratmıştır. Allah’ın yaratışı için hiç bir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler. Gönülden katıksız bağlılar’ olarak, O’na yönelin ve O’ndan korkup-sakının, namazı dosdoğru kılın ve müşriklerden olmayın. (O müşrikler ki) kendi dinlerini parçaladılar ve kendileri de grup grup (bölük bölük) oldular; ki her grup kendi elindekiyle övünüp sevinmektedir (en doğru yolda olduğunu sanmaktadır).” (30/Rûm, 30-32).

Görüldüğü gibi, insanlar yüzlerini fıtrat dinine çevirmekle sorumlu iken, bazıları bunu bozmakta, tefrika çıkarmakta, farklı fırkalara ayrılmakta ve sonra yine tefrika olmakta, yeni gruplaşmalar meydana gelmekte, alt tabakalarda bu parçalanma devam edip gitmektedir. İşin ilginç yanı, Tevhid dininden uzağa düşen ve farklı din gruplarına ayrılan bu kimseler kendilerinin doğru yolda olduğunu hayal ederek sevinç duymaktalar. Aslında, dinde tefrika çıkarmanın, dini parçalamanın sebebi insandaki ‘bağy’ duygusudur. Doymayan bir nefsin sahibi azgın kimseler, başkalarının haklarına tecavüz ederler ve kendi görüşlerini din haline getirmeye çalışırlar. Böyleleri elbette Hak dine kulak vermezler. Bunu yalnızca müşrikler değil, kendilerine Kitap verilen insanlar bile yapmışlardır (3/Âl-i İmrân, 19; 98/Beyyine, 4; 42/Şûrâ, 14).

Allah (c.c.) kendi yolunu insanlara bildirdikten sonra “İşte benim yolum budur, buna uyun” (6/En’âm, 153) buyurmaktadır. Tevhid Dinine sımsıkı sarılmak insanları tefrika illetinden kurtarır. Yoksa ‘bağy’ edenlerin peşine gidilirse, onların düzenlerine uyulursa vahdetin (birliğin) olması mümkün değildir.

Tefrikanın Boyutları: Tefrika, yani dini bozma, onda ayrılığa düşme, fırka fırka olup dağılma hastalığı yalnızca müşriklere ait bir yanlış değildir. Aynı hataya müslümanların da düşmesi mümkündür. Eğer onlar da Din’i dimdik ayakta tutmazlarsa; Din’i, Allah’ın gönderdiği ve Peygamberin öğrettiği gibi yaşamazlarsa, hatta Din’i kendi akıl ve pozisyonlarına uydurmaya kalkarlarsa aynı sonuç meydana gelir. “O: ‘Din’i dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa (tefrikaya) düşmeyin’ diye dinden Nuh’a vasiyet ettiğini ve sana vahyettiğimizi, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya da vasiyet ettiğimizi sizin için bir şeriat kıldı…” (42/Şûrâ, 13)

Günlük hayatta ve Din’i anlamada farklı görüşlerin, farklı yorumların olması normaldir. Hatta farklı görüşlerin olması bir faydadır, bir kolaylıktır. Burada dikkat edilmesi gereken, Din’i kendi hevâsına göre anlama, sonra da kendi anladığını din haline getirme yanlışlığıdır. Din’in özünü zedeleyecek yanlış yorumlar ve bunların inanç haline getirilmesi bir anlamda ‘bağy’ dir ve tefrikaya yol açar. Müslümanlar arasındaki vahdetin en büyük düşmanı, yanlış din anlayışı, ülke, bölge, etnik grup, siyasi rejimler, mezhep ve tarikat taassubudur. Halbuki bütün bunlar tefrikaya sebep olmaz, aksine müslüman toplumların entegre olmasına yardımcı olurlar.

Müslümanlar farklı mezheplere, meşreplere, düşüncelere, ülkelere, ilkelere sahip olabilirler, farklı coğrafyalarda yaşayabilirler, farklı gruplar içerisinde bulunabilirler. Bunlar normal şeylerdir. Ancak herkes kendi anladığını, kendi meşrebini, kendi mezhebini, kendi tarikat veya partisini din haline getirirse; işte bu Din’de tefrikadır. Yukarıda geçtiği gibi müşriklerin yaptığı da buydu. Unutulmamalıdır ki, Din Allah’ındır ve Kur’an’da anlatılmıştır, Hz. Muhammed (s.a.s.) de bize tebliğ etmiş, hayatıyla ve ahlâkıyla dinden ne anlaşılması gerektiğini göstermiştir. Âlimlerin, mezheplerin, grupların Din’den anladıkları, yalnızca bir yorum veya Din’i daha iyi yaşama noktasında bir çaba gibi görülmelidir. Onların anladıkları hiç bir zaman Din’in kendisi değildir. Bir gruba, bir mezhebe, bir meşrebe bağlı olmak mümkündür ve bazen ihtiyaçtır. Ancak, sadece kendi meşrebini, kendi grubunu hak, diğerlerini bâtıl görme anlayışı ‘tefrika’ mantığıdır. Mezhepli olmak ihtiyaç, mezhepçi olmak yanlıştır. Bir meşrepten olmak doğal, ama meşrepçi olmak doğru değildir. Bir gurupla faydalı çalışma yapmak üzere bir araya gelmek, bu amaçla bir cemaate mensup olmak iyi, ama grupçu olmak sakattır. Bütün bu yanlışlar tefrika sebebidir. (17)

Dinde tefrika çıkarmamanın yolunu Kur’an şöyle gösteriyor: “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin; Peygambere itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah’a ve Rasûlüne döndürün. Şayet Allah’a ve Ahiret gününe iman ediyorsanız…” (4/Nisâ, 59)

“Tefrika girmeden bir millete, düşman giremez.

Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez!”

“İpi kopan tesbihim, / Dağılmış tane tane;

Acı ama, tesbihim / Hani nerde imâme?”


Ahmed Kalkan, Vuslat, Sayı 24, Haziran 2003

Atasoy Müftüoğlu, Ümmet Bilinci, Denge Y.

Mehmed Alagaş, Vahdete 7 Adım, s. 83-101

Abdurrahman Dilipak, İslâm Cemaatine Doğru, Risale Y. s. 106-117

Ahmed Kalkan, Vuslat, Sayı 23, Mayıs 2003

Ali Ünal, Kur’an’da Temel Kavramlar, s. 361-370

M. Sait Şimşek, Şamil İslâm Ansiklopedisi, Cemaat md.

Hüseyin K. Ece, İslâm’ın Temel Kavramları, s. 101-104

A.g.e. s. 690

Ahmed Kalkan, Vuslat, Sayı 22; Nisan 2003

Mehmed Alagaş, Vahdete 7 Adım, s. 83-101

Abdurrahman Dilipak, İslâm Cemaatine Doğru, s. 106-117

Ahmet Baydar, Haksöz 56, Kasım 95

Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, Azim Y. c. 4, s. 237-238

Fahreddin Râzi, Tefsir-i Kebir, Akçağ Y. 11/328

Seyyid Sâbık, Fıkhu’s-Sünne, Pınar Y. c. 3, s. 345

Hüseyin K. Ece, A.g.e., s. 687-690

**********
YYHPZ.gif
**********
 

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,107
Tepkime puanı
81
Vahdet Konusuyla İlgili Ayet-i Kerimeler

Vahdet Konusuyla İlgili Âyet-i Kerimeler

Toptan Allah'ın İpine Sarılmak: 3/Âl-i İmrân, 103.

Parçalanıp Ayrılmamak: 3/Âl-i İmrân, 103, 105.

Çekişmemek: 8/Enfâl, 46.

Zulme Karşı Birleşmek: 42/Şûrâ, 39

Birlik İçinde Savaşmak: 61/Saff, 4.

Parçalanıp Ayrılarak Anlaşmazlığa Düşmek: 3/Âl-i İmrân, 103, 105; 8/Enfâl, 46.

Fâsıklar Birlik ve Beraberliği İstemez: 2/Bakara, 27.

Yardımlaşmak: 8/Enfâl, 73; 9/Tevbe, 71.

İyilik Etmek ve Kötülükten Sakınmakta Yardımlaşmak: 5/Mâide, 2.

Din Kardeşliği Allah'ın Nimetidir: 3/Âl-i İmrân, 103.

Mü'minler Kardeştir: 11/Hûd, 45-47; 49/Hucurât, 10, 13

Mü'minlerin Dostluğu: 3/Âl-i İmrân, 118; 4/Nisâ, 144; o/Mâide, 55; 9/Tevbe, 16, 71, 119.

İmü'min Kardeşi Kendine Tercih Etmek: 59/Haşr, 9.

İnsanların Arasını Düzeltmek: 4/Nisâ, 114; 8/Enfâl, 1; 49/Hucurât, 9-10.

Sulh (Barış) Daha Hayırlıdır: 4/Nisâ, 128.

Dargınları Barıştırmak: 2/Bakara, 182, 224, 228; 4/Nisâ, 35, 114, 128; 8/Enfâl, 1; 11/Hûd, 88; 49/Hucurât, 9-10.

Savaşan Mü'minleri Barıştırmak: 49/Hucurât, 9.

B- İhtilâf Kelimesi ve Türevlerinin Geçtiği Âyet-i Kerimeler
(İhtilâf, 52 yerde, “h-l-f” türevleriyle toplamnToplam, 127 yerde): 2/Bakara, 30, 66, 80, 113, 164, 176, 213, 213, 253, 255,; 3/Âl-i İmrân, 9, 19, 55, 105, 170, 190, 194; 4/Nisâ, 9, 82, 157; 5/Mâide, 33, 48; 6/En’âm, 133, 141, 164, 165; 7/A’râf, 17, 69, 74, 124, 129, 142, 150, 169, 169; 8/Enfâl, 42, 57; 9/Tevbe, 77, 81, 81, 83, 87, 93, 118, 120; 10/Yûnus, 6, 14, 19, 19, 73, 92, 93, 93; 11/Hûd, 57, 88, 110, 118; 13/Ra’d, 11, 31; 14/İbrâhim, 22, 47; 16/Nahl, 13, 39, 64, 69, 92, 124, 124; 17/İsrâ, 76; 19/Meryem, 37, 59, 59, 64; 20/Tâhâ, 58, 71, 86, 87, 97, 110; 21/Enbiyâ, 28; 22/Hacc, 47, 69, 76; 23/Mü’minûn, 80; 24/Nûr, 55, 55, 63; 25/Furkan, 62; 26/Şuarâ, 49; 27/Neml, 62, 76; 30/Rûm, 6, 22; 32/Secde, 25; 34/Sebe’, 9, 39; 35/Fâtır., 27, 27, 28, 39; 36/Yâsin, 9, 45; 38/Sa’d, 26; 39/Zümer, 3, 20, 21, 46; 41/Fussılet, 14, 25, 42, 45; 42/Şûrâ, 10; 43/Zuhruf, 60, 63, 65; 45/Câsiye, 5, 17, 17; 46/Ahkaf, 21; 48/Fetih, 11, 15, 16; 51/Zâriyât, 8; 57/Hadîd, 7; 72/Cinn, 27; 78/Nebe’, 3.

C- İhtilâf, Tefrika ve Fırka Konusuyla İlgili Âyetler

a- Dinde İhtilâfa Düşmek: 6/En’âm, 159; 23/Mü’minûn, 53; 30/Rûm, 32.

b- Dinde Tefrikaya Düşmek: 42/Şûrâ, 13-16.

c- Parçalanıp Ayrılarak İhtilâfa Düşmek: 3/Âl-i İmrân, 103, 105.

d- İhtilâf Edilen Konu Hakkında, Kur’an’a ve Sünnete Başvurmak: 4/Nisâ, 59.

e- İhtilâf Edilen Şey Hakkında, Hükmü Allah Verecektir: 2/Bakara, 113; 3/Âl-i İmrân, 55; 5/Mâide, 48; 16/Nahl, 92; 22/Hacc, 69; 29/Ankebût, 52; 32/Secde, 25; 39/Zümer, 3, 46; 42/Şûrâ, 10.

f- Ehl-i Kitap, Haset ve İhtiraslarından Dolayı İhtilâfa Düştüler: 2/Bakara, 213; 3/Âl-i İmrân, 19.

g- Mü’minler Allah Fırkasındandırlar: 5/Mâide, 56; 58/Mücâdele, 22.

Konuyla İlgili Hadis-i Şerif Kaynakları

Buhârî, Fiten 2; İ’tisâm 10; Menâkıb 1; Ezân 29, 30; Salât 87; 4/117

Müslim, İlim 2, hadis no: 2666, 3-4, hadis no: 2667; Mesâcid 245, 249; Fezâilu’s-Sahâbe 199

Tirmizî, Salât 47; Fiten 7, hadis no: 2166; Humus 1966.

Nesâî, Tahrîm 6.

İbn Mâce, Mesâcid 16, 17; Et’ıme 17.

Ebû Dâvud, Salât 48.

Ahmed bin Hanbel, 4/145, 278; 5/180.

Muvattâ, Cemâat 1, 3.

Konuyla İlgili Geniş Bilgi Alınabilecek Kaynaklar

Vahdete 7 Adım, Mehmed Alagaş, İnsan Dergisi Y.

Vahdet Ama Nasıl? Abdurrahman Dilipak, Risale Y.

İslâm Cemaatine Doğru, Abdurrahman Dilipak, Risale Y.

Sulh Çizgisi, İbrahim Canan, TÖV. Y.

Kardeşlik ve Hoşgörü, Muhammed M. Pickthall, Akabe Y.

İslâm Kardeşliği, Abdullah Ulvan, Uysal Kitabevi Y.

İslâm’da Sevgi ve Kardeşlik, Hüsnü Ethem Cerrar, Dünya Y.

İslâm Tarihinde Mezhep Çatışmaları ve Taklit, Abdülcelil Candan, Denge Y.

İhtilâf Ahlâkı, Mustafa Çelik, Misak Y.

Zâhirî Muhaddislerle Hanefî Fakihleri Arasındaki Münakaşalar ve İhtilâf Sebepl, Z. Güler, T.D.V. Y.

Kelâmcılarla Hadisçiler Arasındaki Münakaşalar, Talât Koçyiğit, T.D.V. Y.

İmamların Fıkhî İhtilâflarında Hadislerin Rolü, M. Avvâme, Terc. M. Hayri Kırbaşoğlu, Kayıhan Y.

İhtilâfların Çemberinde Kadın, Serpil Bahtiyar, Esra Y.

Hak-Bâtıl Mücadelesi ve İhtilâflar, Beşir İslâmoğlu, Bengisu Y.

Münakaşalar ve İhtilaf Sebepleri, Zekeriya Güler, TDV. Y.

İslâm’da İhtilâf Usûlü, Cabir Alevâni, Risale Y.

İhtilâftan Rahmete, Ebû ’l Feth el-Beyânûnî, Risale Y.

İhtilâflar Karşısında İslâmî Tavır, Yusuf el-Kardavî, İlke Y.

Tevhidin Düşmanı Tefrika, Ramazan Yılmaz, Mücahede Y.

Müslümanlar Arasında Görüş Ayrılığı ve İslâm'da İhtilâf Usûlü, Abdülhalim Ural

Dört Hak Mezhep ve İhtilâf Sebepleri, Osman Küçükahmet

Hadislerde Görülen İhtilâflar ve Çözüm Yolları, İsmail Lütfi Çakan

Sınıfsız Dünya, Saadettin Elibol, DergâhY.

İslâm Düşünce Tarihinde Mezhepler, Zübeyir Yetik, Beyan Y.

Kur'an'da Tartışma Metotları, Zahir B.Awad el-Elmaî, Pınar Y.

Mezhep Meselesi ve İhtilâflar, Ebû ’l Feth el-Beyânûnî, Risâle Y.

Mezhepler Arasındaki Farklar (el-Fark Beyne’l-Fırak), Ebû Mansur A. El-Bağdâdî, TDV. Y.

İnsanları Tefrikaya Düşüren Faktörler, Mahmut Balcı, İhtar Y.

İslâmî Harekette Fikrî Hastalıklar, Fethi Yeken, Ravza Y.

Fikrî Tevhide Doğru, Halil Atalay, Ribat Neşriyat, s. 83-106

İslâm Siyasî Düşüncesinde Muhalefet, Nevin A. Mustafa, İz Y. s. 41-104

Kelimeler Kavramlar, Yusuf Kerimoğlu, İnkılab Y. s. 142-146

33. Kur’an’da Temel Kavramlar, Ali Ünal, Kırkambar Y. s. 361-370

34. İlâhî Kanunların Hikmetleri, Abdülkerim Zeydan, İhtar Y. s. 175-212

35. İslâm’ın Temel Kavramları, Hüseyin K. Ece, Beyan Y. s. 687-690

36. Nur’dan Cümleler, Alâaddin Başar, Zafer Y. s. 1/183-184

37. TDV. İslâm Ansiklopedisi (Şükrü Özen), TDV Y. c. 21, s. 565-568

38. İslâm’ın Temel Kavramları, Hüseyin K. Ece, Beyan Y. s. 101-104, 687-690

39. İslâmî Kimlik İlkeler ve Hareket, Toplu Çalışma, Ekin Y. s.140-143

40. Sevdalı Yüreklere Çağrı, Erol Uslu, Güldeste Y. s. 211-245

41. İslâm’da İnsan Hakları, Hayreddin Karaman, İz Y. s. 171-228

42. Kur’an’ı Anlamada Yöntem, Muhammed Gazâli, Şûle Y. s. 139-145

43. İslâm’ın Anlaşılmasının Önündeki Engeller, Abdurrahman Çobanoğlu, İhtar Y. s. 162-173, 128-161

44. Yeryüzünün Vârisleri, Kul Sadi Yüksel, Madve Y. s. 34-40

46. Medine Düşünceleri, Hüseyin Hatemi, Yeni Asya Neşriyat, s. 261-265

47. İnanmak ve Yaşamak, Ercümend Özkan, 2/265-276; 1/301-306

48. Sünnî-Şîî Yakınlaşması, Dâru't-Takrîb Tecrübesi, İslâm Araştırmaları Dergisi, sayı 2

49. Kur’an’ın Işığında İhtilâfları Çözüm Tarzı, Ahmet Baydar, Haksöz, sayı 56, Kasım 95
 
Üst Alt