Ah be güzel kardeşim ben psikiyatri desteği alması gerektiğini kızımız olduğu günden beri biliyorum ve söylüyorum. Ama ne dedimse ikna olmadı psikiyatriye deliler gider gibi düşünüyor bende gittim diyorum istemiyor zaten en başında sözümü dinlese psikiyatriye gitseydi zaten biz bu hale gelmezdik. Kızıma hiç birşey söylemiyorum çünkü yeterince yıprandı daha çok yıpranır ben zaten yıpranıyorum o bari yıpranmasın.
Karara bağlamaya gelince yaşından ötürü cahillik ediyor hayatı toz pembe sanıyor ve ciddi psikolojik sorunları var neredeyse engellilik derecesinde ve daha da kötüye gidiyor kendisi farkedemiyor bana da zaten inanmıyor en başından beri sözlerimi ciddiye alıp bana inansaydı ne ailesi yuvamızın yıkılmasına sebep olabilirlerdi nede bunca yanlışa hataya düşmüş olurdu. Namazlarını kıl kuran öğren babanın başında kimse yasin okumuyor sen bari bilen okuyan ol dedim aşırı dinci oldum. Ben ailesinin sahip çıkacak insanlar olmadığını biliyordum çok uyardım ama amca abla kötülüğünü hiç ister mi mantığı bu oldu kaybeden de kendisi oldu yani bedelini akıl verenler değil kendisi kızım ve ben ödedik. Şimdi hiç biriyle görüşmediğini söylüyor annesine ablasına abisine adıyla hitap ediyor bir tek kişi hariç şimdi yazarken farkettim bunca şeyi yapan bu hale getiren amcası hariç demek ki amcası ile hala görüşüyorlar akıl hocalığına devam ediyor demek ki. Neyse velhasıl ben bu yüzden çok fazla değer verdim ki anlasın o yüzden çok fazla sahip çıktım ki neyin ne olduğunu bilsin yani onu korumak istedim ama sonuç ben ailesini kötülemeye çalışan insan oldum gözünde ben kötü oldum. Ben yanımdan çekip giderse bu hale geleceğini biliyordum bu yüzden kaç kez gitti hatam olmadığı halde gittim geri gelmesini sağladım. Kızımız olduktan sonra bunu uzunca bir süre yapmadı ta ki ablasının gelişine kadar ablası kaçmasına amcası yuvasını yıkmasına sebep oldu. Hal böyle oluncada ben her ne kadar net olsamda o mantıklı düşünemiyor bu yüzden bir karara bağlamak imkansız oluyor kardeşim.
Bu yüzden öldü demek tamamen mantıksız çünkü o bana inanmasada ama çok ileride ama yakında yaptıklarına öyle çok pişman olacak ki geri dönmeyi bile isteyecek yüzü tutmayıp bunu istemese bile kızımı görmek isteyecek o zamanda ben öldü dediğim için kızım beni ondan yalan söyleyerek ayırdığımı görüştürmediğimi düşünecek sonrada kızım onunla çıkıp gitmek isteyecek bu yüzden öldü desem ben kaybederim. Görüşmelerine gelince görüşsünler ama gelip görmeyen insanın ayağına ben mi götürüp görüştürüyüm görmek isteyen gelsin görsün. Senin anlayacağın durumlar oldukça karışık ve böyle devam ederse daha da çok karışmaya devam edecek kardeşim. Hakkımızda en doğrusunu en hayırlısını Rabbim bilir hakkımızda hayırlısını nasip eylesin. Kimsenin eziyet etme hakkı yok kardeşim kimsenin eziyet etmesine de Allah'ın izniyle ben müsade etmem.
Abi senin durum aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık durumu. İşin en acı kısmı, ortada bir çocuk olması. Çocuk olmasa belki bizim tavsiyelere bile ihtiyacın olmayacak ama, daha baba olmadığım için anlayamam o duyguyu. Ama nasıl ağır bir sorumluluk olduğunu tahmin edebiliyorım...
Eşinizle oturun konuşun bir şekilde. Anlamazsa, bir kez daha anlatın sonra bir kez daha. Kızınız için en doğru olanın kararını verin ve o kararı uygulayın. Sizler belirli bir yaşa gelmişsiniz, en azından kendi başınızın çaresine bakıp sorunlarınızı çözebiliyorsunuz...
Ama o küçük kız öyle değil. Anlattığının iki katı kadar anlatmadığı şeyler vardır kalbinde. Yarın okula başladığı zaman çok daha büyük sıkıntılar yaşayacak.
Kızınızı en iyi siz tanırsınız. Koyun kendinizi onun yerine, aynı durumda olsanız neyi isterdiniz?
Olaya bir de başka birisinin gözünden, dışarıdan bakın. Eksileri artıları değerlendirin ve kararınızı verin. Bu arada çocuk psikolojisinden de çok anlamadığımız için, daha tecrübe sahibi kişilerden tavsiye de alın...
ALLAH yardımcınız olsun..!