Derin üzüntü içindeyim

Selamın Aleyküm;

Az önce foruma üye oldum. Okuduğum konu başlığı "eşlerin birbirini aldatmasıydı." Peki eş olmayan, nikah olmayan birinin aldatmasının İslam Hukuku'ndaki yeri nedir sevgili kardeşlerim, bir söz varsa arada ve biri diğerinin arkasından işler çevirmişse ve halen de hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam ediyorsa nedir bunun manası İslam'da.

Peki ben her sabah nasıl yaptı bunu duygusunda nasıl kurtulurum sevgili kardeşlerim? Hangi duaları etmeliyim? Allah rızası için bir şeyler söyleyin bu konuda bir yol gösterin. Kafamda kötü vesveseler dolaşıyor. Lütfen lütfen Rab'bimin rızası için bana bir yardım.

Yönetim/Edit; Konunuz Gönülden gönüle dertleşelim bölümüne taşınmıştır.

Aleykümselam, Başınızdan geçen olayın ayrıntılarını bilmediğimiz için size ancak şu şekilde bir cevap verebilirim. Gönül sızım hocamız foruma geldiği zaman belki size daha ayrıntılı bir cevap verebilir.

Eş olsun veya olmasın islamda "ALDATMAK" Kul hakkı olarak değerlendirirlir. Tabi aldatmanın çeşitli fiilleri var, maddi olarak aldatmak, manevi olarak veya cinsel bakımdan v.s. Aldakmak ne şekilde olursa olsun, öncelikle bunun gerçekleştiğine kesin olarak emin olmanız lazım. Zan veya varsayımla aldatmaya hüküm veremezsiniz.

Aldatılma gerçekleşmişse. Artık güven bitmiş demektir. Bu gibi olaylara verilen tepkiler kişiden kişiye değişir. Siz aldatılmanın kesinlikle affedilemez olduğunu düşünürken bir başkası daha tölaranslı olabilir. Ne şekilde olusa olsun bu gibi olaylar sizi uzun bir süre etkileyecektir ve bu sıkıntıdan kurtulmanın belli bir çaresi yok! Ancak ibadet ve Allah'a sığınmak, bu travmayı yaşayanlar için büyük bir güç kaynağıdır. Zamanla acılar hafifleyecek ancak uzun zaman sizi rahatsız edecektir.

Yaşananlar, kişiler, aldatılma acısı beyninizi meşgul etmeye uğraşırken, panzehir olarak namaz, dua kısaca islamı yaşamaya çalışmak sizi bir kalkan gibi koruyacaktır. Denemekle bir şey kaybedilmez aksine kazanacaksınız. İslam, namaz, dua hayatınızın neresinde bilmiyoruz tabi, belki tam ortasında belki de çok uzağında! Halen islamı yaşıyorsanız bile bunu bir adım öteye taşımanız, yaşamıyorsanız da bir an evvel hayatınızın içine almanız yapabileceğiniz en faydalı harekettir. Zaten bu gibi olaylarda islamın ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz. İslam toplumun genelinde benimsenip yaşanmış olsa benzeri olaylar minumuma inecek insanlar hayatın zorlukları yanında böyle travmalar yaşamak zorunda kalmayacaklr. İslamı bilen Allh c.c yü kırmaktan, onun nimetlerine nankörlük etmekten haya eden bir kimse ALDATMAK Fiilinin yanından bile geçmeyecektir. Fakat kesinlikle merak etmeyin Sizi aldatan aslında kendini aldatmıştır. Aldatanın ödeyeceği bedel, aldatılan kişinin yaşadığı sıkıntılar yanında hafif kalacak sizin olan haklara tecavüz edenler hesabını bir bir vereceklerdir. Sabır baş tacıdır. Sabrın sonunda selamet kapısına erişilir. Vesselam

Yaşadığım; benimle sözlü iken dört ay boyunca başkası ile görüşmesi, duygusal birşeyler yaşaması ve bunu benden aylarca saklaması. Bazı konularda eminim ve bazılarını üstü kapalı da olsa ikrar etti ama bu yakınlaşmayı nereye kadar taşıdı içeriğini tam olarak hiçbir zaman bilemeyeceğim. Zaten bu da kahreden başka bir durum. Yalanlar, yalanlar... Ben nişan hazırlığı yaparken son demde birşeyler hissetmeye başladım ama nafile kaçtı, tek bir helallik verme isteklerimi bile hakaretle karşıladı dahası da var ama özelime, mahremime girdiği için paylaşamam.

Yani birşeylerden eminim sevgili kardeşim. Allah'a sığınmak boynumuzun borcu, amenna ama özelikle yapabileceğim dualar var ise bu üzüntüden sıyrılmak için benimle paylaşırsanız çok sevineceğim. Bir de her sabah ama her sabah gözümü açtığımda kulağımda aynı ses: "nasıl olur". Bundan rahatsızım çünkü Rab'bime isyan gibi hissediyorum. Selamlarım ve dualarım ile. Teşekkür ederim, saygılar...

Değerli kardeşim, bu konuda daha engin bilgiye sahip Gönül sızım hocamızın cevabını da bekleyin, kendisi Yurt dışında yaşamaktadır. Akşam saatlerinde fırsat bulup foruma geldiğinde size daha teskin edici cevaplar verir diye umuyorum.

Fakat sizin isteğiniz, bazı duaları okuyup bir an önce sıkıntılarınızın ve çektiğiniz acıların sona ermesi. O halde kardeşim sizden ricamız öncelikle bu duayı Lâ Havle Velâ Kuvvete İllâ Billâhil Aliyyül Azîym vird edinin yani alışkanlık haline getirin, bunu sayarak veya saymadan dilediğiniz kadar her sıkıntı hissettiğinizde sabırla söylemeye devam edin.

Şu anda bir imtihan içindesiniz bu dönemdeki davranışlarınız sizin adınıza büyük bir kazanç veya tam tersi bir kayıp olabilir o nedenle çok dikkatli ve yavaş hareket edin fevri ataklardan kaçının. Şu anda Allah c.c sizin sıkıntıda kalmanızı bunun neticesinde ise nasıl davranacağınızı görmek ve size de göstermek istiyor. Sizin tevekkül ve sabırla hareketiniz bu büyük imtahını kazanmanıza ve mükafat olarak da çok mutlu olacağınız bir hayatın size bahşedilmesine sebep olabilir. Bahsettiğimiz duayı okumaya hemen başlayın her an devam edin. Sizin sıkıntınızı paylaşmak isteyen kardeşlerimiz yazınızı gördükçe size cevap verebilirler zamanla size gelecek cevapları takip edin değerlendirin. Lütfen acınızın bir anda bıçak gibi kesilmesini beklemeyin. Zaman acıların en iyi ilacıdır.

Allah sizden ve ilgilenen herkesten razı olsun...

Lâ Havle ve Lâ Kuvvete İllâ Billâhil Aliyyul Azîym...

nehirlergibi' Alıntı:

Allah sizden ve ilgilenen herkesten razı olsun...

Lâ Havle ve Lâ Kuvvete İllâ Billâhil Aliyyul Azîym...

Genişletmek için tıkla ...

Kardeşim sizi umutsuzluğa düşürmemek için, acınızı bir anda kesecek herhangi bir dua yoktur diyemedim. Siz şu anda ki acınızın tesiriyle böyle bir şeyin beklentisi içindesiniz bunu biliyorum. Ancak böyle acıları, sanki bir ağrı kesici misali kökünden yok edecek bir dua yok! Zaten böyle bir dua olsaydı imtihan perdesi kalkardı. Her sıkıntıya düşen o duayı okur. Hemen sıkıntılarından kurtulup mutlu yaşamaya devam ederdi. Siz isteseniz de istemeseniz de bu sıkıntıları yaşayacaksınız. Allah'a teveccüh etmek durumundasınız. Bunu size tuzaklara düşmeyin diye yazdım. Yani denize düşen yılana sarılır misali. Şu anda hassas durumunuz sebebiyle suistimal edilmeye çok müsaitsiniz. Sanal alemde çareler aramaya başladığınızı görüyorum. Önünüze tuzaklar çıkabilir. Büyücü/Üfürükçü/Medyum gibi sizin umutlarınızı sömürecek kişilere dikkat edin kardeşim. Unutmayın, acınızı hemen kesecek bir dua yoktur kardeşim. Fakat sizin bu durumunuzu daha kolay atlatmanız için size güç verecek yardımcı olacak dualar var, onları da arkadaşlarımız paylaştıkca buradan takip edebilir veya forumda arama yapmak suretiyle daha önceden eklenmiş dualardan istifade edebilirsiniz. Hayırla kalın

Öcelikle Allah sizlerden razı olsun. Lütfen inanın sıkıntıma yönelik verdiğiniz cevaplar, ilginiz rahatlattı bir nebze de olsa...

Mevlam'a sığındım sayın hocam. Mevlam bilir ya o ilk ayrılık gününden sonra birşeyleri biliyordum ama sineye çektim ve birçok arkadaşın, -özür dileyerek söylüyorum- amiyane tabirle "çivi çiviyi söker" telkinine rağmen hiç yola girmedim şükürler olsun. Şubattan haziranın altısına kadar unutmaya çalıştım taki 6 haziran da bana monologlar içeren ve içinde "senle yüzleşmeye korkuyorum" tarzında bir cümle de içeren mail atana kadar ve o gün ızdırapların başladığı gün oldu. Ben o mailine karşılık bana ilişmemesini yazdığım bir maille karşılık verdim.Sorgulamalar, emin olma hisleri, eski mesajlara dönmeler, bloguna girip çıkmalar... Ve en son ilişkimizin devam ettiği günlerde başkasına atıfta bulunulmuş bir yazıya denk geldim ve sonra gerisi.

Çok uzatmayayım, bir türlü bir itiraf gelmedi ve neden bilmiyorum insan bir itiraf istiyor. Şu an yaşadığım duygu sayın hocam, hazmedememek. Ortalıkta hiçbir şey yapmamış gibi cirit atmasına denk geldim birkaç gün önce tamamen tesadüf eseri ve bu içimdeki hazmedememe duygusunu körükledi. Yüce Rab'bimden sabırlar diliyorum.

Bu duyguya hakim olmam lazım, kendime zarar vermekten korkuyorum. Evet hatalarım oldu. Yurt dışında yaşıyordu, gidemedim yanına. Arada zaten mesafe vardı ama bu yaptığını mazur göstermezdi. Hazmetmem lazım biliyorum ama nasıl olacak nasıl her sabah uyandığımda "bana bunu nasıl yapar" duygusundan kurtulacağım sorusu yiyor beynimi. Teşekkür ederim telkinleriniz için. Zaten Rab'bime sığınmasaydım şimdi daha farklı koşullarda olurdum sanırım.
Allah razı olsun sizlerden.

Sayın hocam Allah razı olsun sizlerden. Cevap yazmıştım on dakika önce kadar ama görünmüyor. Biraz bekleyeyim olmaz ise yeniden yazarım.

Sayın Hocam, elimden geldiğince güçlü olmaya çalışıyorum ama keşke dediğiniz gibi 23 yaşlarında toy birinin yaşadığı bir duyguyu yaşıyor olsaydım. O zaman cahillik, hayatını ve insanları tanıyamama derdim ama yaşım 35 ve son dört senem verimsiz bir çalışma hayatıyla geçti ordan oraya. Şimdi bütün işi gücü bıraktım kadroya geçmeye çalışıyorum, sınava hazırlanıyorum. Hayatımın alt üst olması da biraz bundan. O ve ailesine doğru imaj vermek için kendini harap ettim. Şuydu sayın Hocam ilişkimi cazip kılan; biz 3.5 sene boyunca yüzyüze pek görüşemedik ve bunun masumiyeti beni cezbetti. Bazı yaşanmışlıkarın az olması, ilişkinin cinsel temeller nedeniyle güçlü olması değil, masumiyet ya da sandığım masumiyet...

Böyle Hocam, yine sabah kalktım dilimde besmele ve şükür ile Rab'bime hamd olsun diyorum. Tek istediğim artık atanayım da düzenimi kurayım, inşallah. Yaşım geldi geçiyor, ömrümü artık hayırlı işler için tüketeceğim Allah'ın izniyle ama önce dediğiniz gibi kafadan şu takıntıyı, vesveseyi atmam lazım. Teşekkür ederim.

Flood oluyor ama her seferinde sizin vaktinizi almak istemiyorum, vaktiniz az biliyorum. Bu Allah'a sığınma ve namaz olayında içimdeki bir sıkıntı var. Onca sene geldi geçti, evet hep inançlı biriydim ama bu yaşa kadar Cuma'ları bile çoğunlukla ihmal ettim. Şimdi ruhsal sıkıntı yaşıyorum diye yöneldiğim için çokça mahçubiyet hissediyorum ve menfaatçilik gibi geliyor.

Bu arada serdar hocama da teşekkür ederim. Söyledikleri doğrudur, kısa vadede sanki bir çare bulmaya çalışan bir ruh hali içindeyim, olmayacağını bilesem de tutunacak bir dal arıyorum ama bu dal karşı cinse değil onu biliyorum bu gür ağaçlarla kaplı bir ormandaki en güçlü ağacın dalı olmalı o da namaz olmalı. Yaşımdan ve yaşadığım tecrübelerden dolayı başka mecralara kayma gibi bir duygu içinde değilim. Rab'bim de yoldan saptırmasın. Teşekkür ederim.

Allah sizi de, yolunda yürümeye çalışan tüm erkek ve kadınları da, dostlarıyla karşılatırsın ve temiz nesiller versin inşallah...Yolun başında dönmüssünüz,evlenip boşanmak gibi daha büyük bir sınavla da karşılaşabilirsiz.Bol bol hamd edin Allah'a...Allah yar ve yardımcınız olsun...

Hep iyi bir kul olmaya çalıstım ...Ve hepimiz calısıyoruzdur bundan eminim...
ve zaman zaman haddimi aşıyorum ve aşıyoruz!!
ama bunu gördüm ki ilahi adalet adaletlerin en adili,guzeli ve hayirlisi imis..
Benim hayır bildiklerimde şer ve şer bildiklerimde hayır varmış.....
İlahi adalete sığınıyorum..
Sizde SIGININ kardesim..Sizi Selamete, huzura davet ediyorum...Gönül hocam selamün aleyküm yazdığınız başka bir başlıktan bu başlığa vardım ve yazdıklarınızı okudumda Allahım nelere kadirmiş hak edende şer gibi görünen de hayır hayır gibi görünen de şer olabiliyormuş sizin yaşamınızdan verdiğiniz örnek tamda bunu söyleten türden ve yine yaşadıklarınızı okudukça vay be ne sıkıntılar ne hayatlar varmışta biz neye oflayıp sıkıntı çekiyoruz dedirtti,bu forum gerçekten de değerli benim için üniversitenin bile veremediği birçok dersi ben burada okuduklarımla aldım ve hayatıma aktarmaya çalışıyorum hayat okulunu okuyanların hikayeleriyle dolu Allah hepinizden gani gani razı olsun.Gerçekten ama gerçekten tüm samimiyetimle söylüyorum ki Yüce Yaradan iyi ki buraya yolumu düşürmüş her sıkıldığımda daraldığımda kendimi artık burada buluyorum ve burada benden çok daha kötü durumda olanları okudukça kendimden utanıyorum sen neleri kendine dert ediyorsun diye.Allah kimseye taşıyamayacağı yükü vermesin Rabbim herkesin yar ve yardımcısı olsun.

Sayın gönül sızım hocam siz nasıl birisiniz Rabbim sizi nasıl yaratmış böyle ...şükür şükür ne kadar doğru şeyler konuşuyorsunuz ...insanları rahatlatıp aynı zamanda doğruya yöneltiyorsunuz bende ağır şeyler yaşadım zinaya düştüm Rabbim'in tövbe kapısına gidiyorum her namazımda her anımda inşallah o kapıyı açar bana yalnız dilime sahip olamıyorum kimseyle paylaşmayayım diyorum yaşadıklarımı kötü olduğumda bana kendimi iyi hissettirecek insanları arayıp ağlıyorum bana neler yaptığını anlatıyorum ama yaptığımız zinayı anlatmıyorum,yanlış yapıyorum değil mi?Güzel vakitler de geçirdik sıkıntılı anlarım da yanımda oldu bu konu da Allah razı olsun diyorum...Ümitsizliğe düşüyorum bazen ben haksızım suçluyum diyorum...İkilemde kaldığım zamanlar oluyor ama siz ne kadar muhteşem konuşuyorsunuz Rahman tarafından...Bende diyorum Rabbim bana şefkat tokadı attı inşallah öyledir,ben hep hayallerimle sevgimle gittim çünkü ona...saf sevgi dolu...o ise yeri geldiğinde sinir anında ,eş olacak insanların sevgi, saygı çerçevesini koruması gerekirken ,aşağılamalar hakaretler etti ...Şükür halime ben ailemden hep saygı gördüm biz hep saygı çerçevesinde olduk..Rabbim bana da aileme de yakıştırmadı onu ama kendime kızıyorum ben bu hatayı nasıl yaptım Rabbim beni Islah etsin...ve Rabbim Sizden Razı olsun İnşallah bu duayı gönülden yapıyorum .Rabbim her daim Yanınızda yamacınızda olsun hep iyiye hep doğruya yöneltsin İnşallah...Ben zina yaptım pişmanım yarın bir gün biri çıksa evlenebilir miyim?Bu yaptığımı ona anlatamam,ama bu sefer de onun hakkına girmiş olmaz mıyım?

"Yüce Yaradan iyi ki buraya yolumu düşürmüş her sıkıldığımda daraldığımda kendimi artık burada buluyorum ve burada benden çok daha kötü durumda olanları okudukça kendimden utanıyorum sen neleri kendine dert ediyorsun diye.Allah kimseye taşıyamayacağı yükü vermesin Rabbim herkesin yar ve yardımcısı olsun."
gülcem kardeşim aynen senin duyguların da benim gibi biz neleri dert ediyoruz değil mi? koca bir "hiç" miş meğerse yaşadığımız sıkıntılar....inşallah bundan böyle daha çok tevekkül eden daha sabırlı insanlar oluruz selametle.....

Sayın gönül sızım hocam yazdıgıma karşılık bir şey yazar mısınız diye kaç gündür bekliyorum. Yanıyorum çünkü çok zor zamanlar geciriyırym. Evlilik tek hayalimdi çocuklarım mutlu bir yuva sahibi olmak ondan çok şey istemedim. Sonra nefsimize yenik düştük. Zaman geçtikten sonra evlenmek istesem ben nasıl açıklama yaparım gelecek insana. Söyleyemem ki. Çok zor durumdayım ama yinede isyan etmiyorum sadece ben nasıl böyle aşagılaşa bildim kendime kızıyorum. Gitmek bu kadar basit miydi diyorum?

Hayırlı günler Geçmişi değiştiremezsiniz. Ama gelecek, işte o başka bir hikayedir. Ve bir yerden de başlaması gerekir...
Haydi başlayalım BİSMİLLAH
nefsimize yenik düştün bunu kabul ediyorsunuz demek ki samimi olarak estağfurullah !Allah'tan affı mağfireti dileyin.

Kul bir günah işler, sonra da günahını itirafla tövbe ederse, Allah Teâlâ tövbesini kabul ve affeder.” buyurarak ,bir başka hadisinde. Ne büyük bir müjdedir bu, günaha batmış olana!
Ne büyük bir çıkıştır bu, günaha dalmış olana!
Ne büyük bir haberdir bu, günaha boğuldum diyene!
Ne güzel bir dindir bu!
Ne güzel bir kapıdır tövbe!
Ne güzel bir arınma vadisidir tövbe! Günah vadisinden, hata dağından, tövbe kapısından geçerek bizlere arınma imkanı sunan Rabb’imize şükrederiz ..

Bu yaşadıklarınız Sizi Allah'tan uzaklaştırmak yerine Allah'a daha da yaklaştırmalı. ...
Siz kendinizi doğruya, iyiye, güzele doğru değiştirin ileride ne olur ne olmaz deki Allah Kerim!!Rabbim önünüze çareler çıkaracaktir.
..........

https://www.islamiforumlar.net/gonu...972-evlenecegim-kisi-beni-ortada-birakti.html

Lâ tahzen...

Üzülme!
Üzülebiliyorsan bir kalbin var demektir. Kalpsizler üzül(e)mezler ki. Ne mutlu sana ki, üzülebiliyorsun. Dokunan var demek ki kalbine. Ya dokunulmasaydı kalbine. Ya hüznün gönül toprağını karmasına izin verilmeseydi. Demek ki gözden çıkarılmadın. Demek ki sen hâlâ bir umut tarlasısın.

Üzülme!
Üzülüyorsan, Biri var ki cılız varlığını düştüğü çamurdan kaldırmak istiyor. Onun için dokunuyor kalbine. Kıymetini bil ki, üzmeye değer görüyor seni. Hüzünlerin kalbinin toprağını allak bullak ediyorsa, sen ekilmeye layık bir topraksın demektir. Kaygıların vuruşuyla tuz buz oluyorsa taş katılığında büyüttüğün güvencelerin, yarılan göğsüne umut fidanları dikiliyor demektir.

Üzülme!
Yüzün yerde geziyorsan, ellerin boynuna sarılı ise, içini ısıtacak haberlerin mürekkebi damlıyor olmalı ömrünün defterine. Kar yağıyorsa güvendiğin dağlara, yarının ovalarında rengârenk çiçeklerin olacak demektir. Hırçın fırtınalar sarsıyorsa sevinçlerinin zirvesini, rüzgârlar dövüyorsa umudunun yamaçlarını, bir yüce dağsın sen demek ki, az bekle, eteğinden serin pınarlar akmaya başlayacak demek ki...

Üzülme!
Üzülüyorsan, şımaramazsın. Kibrin kirli tuzağına düşemezsin. Kendini beğenmişliğin çamuruna dolaşmaz ayakların. Uzak geçersin isyanlı yollardan. Heveslerinin ardı sıra düşüp nisyan uçurumlarının başına sürüklenmezsin. Seni Biri yakınlığına çağırıyor demek ki... Gözden çıkarmamış olmalı seni.

Üzülme!
Üzülüyorsan, bir kutlu teselli kapısının önünde bekletiliyorsun demektir. Gözlerini kaldır vefasız dünyanın eşiğinden. Gönlünün elinden çıkar sebeplerin boş avuntularını. Umudunu kes sahte doymalardan. Yüreğini küstür coşkulardan. Kapı açıldı açılıyor demektir.

Üzülme!
Üzülüyorsan, kaybedeceğin bir şeyler var demek ki... Kaybedeceği bir şeyi olanlar çoktan kazanmışlardır. Eline geçmeyenleri saymakla tüketme nefesini, elindekileri saymaya başla. Hepsini saysan bile, nefesini saymaya nefesin yetmeyecek demektir. Bak işte zenginsin.

Üzülme!
Seni bir "İşiten" var. Seni senin kendini bile sevmenden önce O sevdi seni. Senin kendini bile bilmediğin unutuş kuyularından çekip çıkardı seni. Çektiğin acılara habire meşgul çalan telefonlar gibi kör ve sağır değil O. Yüreğinin her yangınına O yetişiyor. Ayrılıklarına ve sıkıntılarına metal soğukluğundaki plazalar gibi umursamaz değil O. Yitirdiklerinin hepsini sana iade edeceğine söz veriyor. Sevdalarına ve özlemlerine çok seçenekli sınav kâğıtları gibi tatsız ve tuzsuz formüller sunmuyor. Seni herkesten çok anlıyor, seni senin kendini düşündüğünden çok düşünüyor. Gözyaşlarınla imzalayasın istiyor yakarışlarını. Bir ebedî çerçevenin içinde, gösterişsiz bir kullukla fotoğraflamak istiyor seni. Dağılıp giden ömür kırıntılarının arasından sıcacık bir kardelen ümidi devşiresin istiyor. Keyfinin çatlak kabuklarının arasından sonsuz teselli pınarları akıtmak istiyor.

Üzülme!
Varlığının tenine çiziktir her hüzün. Varlığından haber verir üzüntün. Hatırlar mısın, bir zamanlar hatırlanmaya değer bir şey bile değildin? Hiç umursanmadan çöpe atılabilecek kirli bir su iken sen, yüzüne bir tek O baktı. Kimselerin arayıp sormadığı, önemseyip adını bir kenara yazmadığı o günlerde, senin adını ilk O andı. Hatırını bildi. Seni yanına aldı. Hep yanında oldu. Sen seni unutup da başını yastığa koyduğunda bile, seni her defasında sabaha çıkardı. Sen Onu defalarca unuttun ama O seni asla unutmadı.

Üzülme!
O'nun en sevdiği kulu da yalnız kaldı. Taşlandı. Sürüldü. Yaralandı. Aç susuz kaldı. Yuvasına uzaktan gözleri yaşlar içinde baktı. Mağarada yapayalnız ve korunmasızdı. Senin gibi üzülen yol arkadaşına sonsuz müjdeler veren tebessümüyle fısıldadı: "Lâ tahzen, innAllahe meânâ."

Üzülme!
Kaldır yüzünü yerden. Omuzlarından sarsıp kendine getirmek istiyor seni Sevgili. "Rabbin sana küsmedi ki..." Gözlerinin içine içine bak sevdiklerinin. "Rabbin seni unutup yalnız bırakmadı ki..."

SENAİ DEMİRCİ

Allah razı olsun yazdıklarınız çok güzel. Rabbim sizlerin yanında olsun inşallah hep dün öğrendim aradan 1 ay geçti geçmedi ilişkimiz biteli... Nişanlanmış bana senin yerini kimse dolduramaz diyen adam... Biz beraberken önerdikleri kızla nişanlanmış... Yaktı beni umutlarımı hayallerimi çaldı bir insan nasıl bunu yapabilir,nasıl böyle mutlu olabilir. Ben utanıyorum,'' yarın bir gün evlenmek istesem'' diye düşündüğümde utanıyorum kendimden Rabbimden.. Ben bu aptalca işi yaptım ama gidipte bir operasyon geçiremem başımdaki baş örtümden utanırım. Sonra belki İslâm'a laf söyleyecekler, Rabbimi gücendireceğim!.. Ne aşağılık bir insanım ki ben bunları yaptım ona güvendim. Şimdi yaptığı bu ise, benimle yaşadıkları neydi? Rabbinden de mi utanmadı birde cemaat insanı.. Çok agır yaralandım umudum hayalim herşeyim gitti. İsyanın yok sen verdin sen aldın Allah'ım diyorum. Yeter ki beni affetsin Rabbim hiç birşey istemiyorum evlilik de çoluk da çoçuk da yeter ki ''kulum seni affettim'' desin kalbimin yükünü alsın inşallah...

Selamün aleyküm sevgili gönülyaram ;bak kendi ağzınla o insanın yanlış insan olduğunu itiraf ediyorsun farkında değilsin ve Allah cc seni onun elinden kurtarıp bu dert ile kendine yaklaştırmak istediğini de daha idrak edemiyorsun belki acın taze ondan inşallah acının içindeki tatlıyı, hayırı ,hikmeti görürsün...Ben şimdi öyle bir karakterde insanın karşısına ilahi adaletin sahibi nasıl birini çıkardı onu meraktayım,ektiğini belki bu nişanlandığı insanla biçeçek bilemeyiz inşallah sizin gibi onunda canını yakmaz,yakamaz...
Sonra operasyondan bahsetmişsin benim tüylerimi sinirden diken diken eden konucddvb.. böyle bir hileyi bir müslümana yakıştıramıyorum Allah cc kulunu affederken biz aciz kullara bu iki yüzlülük yakışıyormu?Karşına çıkacak insan seni yaptığın hatan ile merhametle bağrına basamayacaksa saygı duyup yoluna devam edersin operasyonla niye kandırıyorsunuz ki...Bu sözlerim size değil bunu yapamaya kalkışanlara kardeşim kandıran insan kandırılır ben bunu bilir bunu söylerim ve yine tekrarlıyorum herkes ektiğini biçer ,kötü niyetler bumerang gibi insana geri döner.Ayağına dolaşır.
Ve bir şey daha yazmışsın kardeşim ''çoluk çoçuk istemem''diye bu düşüncende yanlış Allah cc senin her istediğini vermeye kadir, her şeyi iste ondan rızasını da yeni bir yuva hayırlı eş ,hayırlı cennet ehli evlatlar da ''ÜMİTSİZLİK KAFİRLİKTİR''o yüzden kula imkansız görünen yaradana bir ''kün fe yekün'' emridir,o ister her şey oluverir.
Gönül sızımın dediği gibi senin halinde görünen o ki''kaybettiğini sandığın aslında kurtulduğundur''inşallah anlatabilmişimdir güzel kardeşim Allah cc emanet ol gönlünü sadece tövbe istiğfar ile meşgul et yaradanla meşgul et,sonra kapılar birbir açılacaktır.Selametle...duaa..