- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185
Tıptaki adı uyku felcidir. İnsanlar rüya gördükleri REM uykusu sırasında, göz ve solunum kasları dışında tamamen fizyolojik bir felç durumundadırlar.
Hiçbir kasları çalışmaz. Böyle olmasaydı, biz rüyalarımızı oynar hale gelirdik. Rüyamızda ne yapıyorsak, yatakta da onu yapmaya başlardık.
Bazen rüyadan uyandığımızda beynimiz uyanık ve etrafın farkında olduğumuz halde, hareket edemez, ses çıkaramaz ve göğsümüzün üzerinde bir ağırlık varmış gibi hissederiz.
Bunu herkes hayatının bir döneminde en az bir kez yaşamıştır. Korku verici bir durumdur. Ama saniyeler içinde kendiliğinden düzelir.
Karabasanın olma nedeni; uykudan uyanmamıza rağmen REM uykusundaki fizyolojik felç halinin, uyanır uyanmaz çözülmemesine bağlıdır.
Ayrıca...
Halk arasında Karabasan yada Al Karısı şeklinde isimlendirilen olay hakkında 2 inanış mevcuttur.
Bazı bilginler bunun cin yada cinlerin eseri olduğunu düşününürler.
Bilim adamları ise bunun uyku ile uyanıklık arası bir durumda olduğunu söyler.
Çoğunlukla uykudan uyandığınızı sanırsınız. Ancak aslında uyku hali devam eder.
Beyin uyandığını düşünür ama vücüt hala uyku halindedir. Bu arada bir çeşit halusunasyon görürsünüz. Herkes de ayrı bir senaryo söz konusudur.
Uyandığınız yada uyandığınızı sandığınız halde yataktan kalkamamanız, bir güç tarafından hareketlerinizin engellenmesi, kıpırdayamamanız yada konuşamamanız, bağırmaya çalıştığınız halde sesinizin tüm çabalamalarınıza rağmen çıkmaması, bu sure zarfında çeşitli sesler ve halusunasyonlar görmeniz karabasan'ın belirtileridir.
2 cesit uyku vardır rem uyku ve rem olmayan uyku...
rem uykuda vucut kendini kas sistemini kilitler bazı durumlarda göz açılır ya da vucut rem den çıkar bilinç yerine gelir fakat kas sistemi hala kilitli kalır bu durum halk içinde karabasan olarak bilinir besmele çekilir ama ne fayda tek çözüm beklemek...ve Allah`a siginmaktir...
REM evresinde rüyalarımızı görürüz ve bu evrede beyin, vücudu geçici olarak felç eder ve bundan dolayı rüya görürken bırakın hareket etmeyi, ufak homurtular haricinde ses bile çıkaramayız. En azından olması gereken budur, aksi takdirde rüyamızda bir adamı kovalarken kendimizi bir duvara çarpıp kafamızı gözümüzü yararken, evden çıkıp sokakta pijamalarla koşarken veya oturduğumuz apartmanın yedinci katından düşerken bulabiliriz.
Uyku felci veya karabasan dediğimiz olay, gördüğümüz kabustan uyanmaya çalışırken beynimizin bilinç durumuna geçmesi fakat vücuda çözülme komutunu vermeyi unutması sonucunda oluşur. Zaten kabus görüyoruz, uyandığımızda ne ses çıkarabildiğimiz, ne de hareket edebildiğimiz bir durumda uyanınca insan ister istemez korkudan ölecek gibi olabiliyor.
Bir de bunun üstüne o korkuların getirdiği sanrılar gelince, hayatın en kötü tecrübelerinden biri gibi gözüken bu olaya herkes farkli anlamlar yüklüyor ve her şekilde korkuyla, ihtiyatla yaklaşıyor.
Hiçbir kasları çalışmaz. Böyle olmasaydı, biz rüyalarımızı oynar hale gelirdik. Rüyamızda ne yapıyorsak, yatakta da onu yapmaya başlardık.
Bazen rüyadan uyandığımızda beynimiz uyanık ve etrafın farkında olduğumuz halde, hareket edemez, ses çıkaramaz ve göğsümüzün üzerinde bir ağırlık varmış gibi hissederiz.
Bunu herkes hayatının bir döneminde en az bir kez yaşamıştır. Korku verici bir durumdur. Ama saniyeler içinde kendiliğinden düzelir.
Karabasanın olma nedeni; uykudan uyanmamıza rağmen REM uykusundaki fizyolojik felç halinin, uyanır uyanmaz çözülmemesine bağlıdır.
Ayrıca...
Halk arasında Karabasan yada Al Karısı şeklinde isimlendirilen olay hakkında 2 inanış mevcuttur.
Bazı bilginler bunun cin yada cinlerin eseri olduğunu düşününürler.
Bilim adamları ise bunun uyku ile uyanıklık arası bir durumda olduğunu söyler.
Çoğunlukla uykudan uyandığınızı sanırsınız. Ancak aslında uyku hali devam eder.
Beyin uyandığını düşünür ama vücüt hala uyku halindedir. Bu arada bir çeşit halusunasyon görürsünüz. Herkes de ayrı bir senaryo söz konusudur.
Uyandığınız yada uyandığınızı sandığınız halde yataktan kalkamamanız, bir güç tarafından hareketlerinizin engellenmesi, kıpırdayamamanız yada konuşamamanız, bağırmaya çalıştığınız halde sesinizin tüm çabalamalarınıza rağmen çıkmaması, bu sure zarfında çeşitli sesler ve halusunasyonlar görmeniz karabasan'ın belirtileridir.
2 cesit uyku vardır rem uyku ve rem olmayan uyku...
rem uykuda vucut kendini kas sistemini kilitler bazı durumlarda göz açılır ya da vucut rem den çıkar bilinç yerine gelir fakat kas sistemi hala kilitli kalır bu durum halk içinde karabasan olarak bilinir besmele çekilir ama ne fayda tek çözüm beklemek...ve Allah`a siginmaktir...
REM evresinde rüyalarımızı görürüz ve bu evrede beyin, vücudu geçici olarak felç eder ve bundan dolayı rüya görürken bırakın hareket etmeyi, ufak homurtular haricinde ses bile çıkaramayız. En azından olması gereken budur, aksi takdirde rüyamızda bir adamı kovalarken kendimizi bir duvara çarpıp kafamızı gözümüzü yararken, evden çıkıp sokakta pijamalarla koşarken veya oturduğumuz apartmanın yedinci katından düşerken bulabiliriz.
Uyku felci veya karabasan dediğimiz olay, gördüğümüz kabustan uyanmaya çalışırken beynimizin bilinç durumuna geçmesi fakat vücuda çözülme komutunu vermeyi unutması sonucunda oluşur. Zaten kabus görüyoruz, uyandığımızda ne ses çıkarabildiğimiz, ne de hareket edebildiğimiz bir durumda uyanınca insan ister istemez korkudan ölecek gibi olabiliyor.
Bir de bunun üstüne o korkuların getirdiği sanrılar gelince, hayatın en kötü tecrübelerinden biri gibi gözüken bu olaya herkes farkli anlamlar yüklüyor ve her şekilde korkuyla, ihtiyatla yaklaşıyor.