Yoklukta varlık gizli olduğunu bazı alimler söyler. Yok olunca hakiki varlık zahir oluyormuş. Bende bunu duyunca bu makaleyi yazdım. Mevlâna gibi bir evliya sanırsam bunu başarabilir gibi geldi bana. Ruh nasıl var oldu? Allah çamura şekil verdi, kendi ruhundan üfürdü ve ilk insan var oldu bu şekilde. Normal insanlar ilk olarak ölecek sonra yeniden diriltilip var olacak tekrar. Ruh tekrar yeni var olan bedeni giyecek ve mahşerde olacak. Burada bahsedilen yok olup hakiki varlığın zahir olması, evliya gibi bazı vasıfı olan insanlar için geçerli olabilir. Nasıl olduğunu ancak Allah bilir. Ben başaran belki olabilir diye yazdım.
Yani diyorsunuz ki; Bal yemedim ama, balın tadı herhalde anlatıldığı gibidir..!
Kendinde olamayan hasletlerden bahsetmek sana ne kazandırıyor.? Kişi, bildiğinin alimi, bilmediğinin cahilidir.
Yokluk, yok olmak anlamında değil. İnsan, Allah 'ı bilecek yetenekte var edilmiştir.
Bu sır, gizli, kapalı değil, Evliyasına verdiği lütuftan, sıradan kullar da nasiplidir. Bu manada Allah 'ı bilen, kendisinde olanı da bilir. Bu biliş, bütün güç, kuvvet, kudret ve iradenin Allah 'a ait olduğunun idraki ile kulun acziyetini, hiçliğini idraki, anlaması, kavramasıdır.
Kulda olan varlık, dünya hayatını idame edebileceği ölçüdedir, fazlası değil. Hadiste, ''
gizli bir hazine idim, bilinmekliğimi murat ettim'' buyruluyor. Hz. Allah 'ın ne olduğunu, ne olmadığını bilmek, insanlığın vazifesidir. Bilmediğin bir Allah 'ı nasıl tefekkür edebilirsin.? Önce Allah 'ı bil, bu, iman sahibi kulların en başta gelen görevidir..
Allah 'ı bilmeden bir yere varılamaz. Dünya hayatının fakirliği olduğu gibi, ahiretin de fakirliği var. Ebedi hayatta bu fakirliğe nasıl tahammül edile bilir.? Zannı bir Yaratıcı inanışı, iman eden bir kul için yeterli değildir.
İbadet ve taatlar araçtır, gereçtir, amaç değildir. İbadetler Allah 'ı bilmek, Allah 'a yakınlaşmak için sadece vesiledir.
Amaç Allah 'ı bilmektir..! Gerçek ilim budur.
Hz. Allah
Mümin suresi 11. ayette buyuruyor ki;
Dediler ki: "Rabbimiz, bizi iki kez öldürdün ve iki kez dirilttin. Günahlarımızı itiraf ettik. Şimdi çıkmak için bir yol var mı.?"
Bu ne demek biliyor musun.? İnsan ruhlar aleminde, ezel'i ervahta yaratıldı. Hz. Allah bütün kullarına sordu; Ben sizin Rabbınız değil miyim.? İblis ve iblise uyanlar hariç, ''evet sen bizim Rabbımızsın'' dediler.
İşte ezeli'i ervahta ''evet'' diyenlerle, demeyenleri ayırt etmek ve bunu biz insanlığa göstermek için dünya hayatı var edildi ki, bizden beklenilen sadakat ve samimiyeti Hz. Allah 'a ispat edelim, gösterelim. Bu
ilk yaratılıştı.
Bizler ezel'i ervahta
öldürülüp, bir anne ve baba vesile kılınarak dünya hayatına gönderildik.. Bu
ikinci yaratılış..
Neticede bu hayat da geçici ve bir gün mutlak
ölüm ile dünya hayatı da son bulacak. Bu sefer kabir hayatı başlayacak.
Sonra kabir hayatı da bitecek ve tekrar
diriltilip, ebedi hayat başlayacak ve ölüm öldürülecek. Artık ölüm diye bir olgu yok.
Ruhlar aleminde ilk kez
yaratıldık, ve
öldürüldük.
Dünya hayatına gönderildik,
yaratıldık ve kaçınılmaz son tekrar
ölüm mutlak..
Ve kıyamette
diriltilip, ebedi hayata başlanacak..
Üç kez yaratılış,
iki kez ölüm var.
Biraz tefekkür edebilirsen, belki bir sonuç alırsın, ama belki.