Ve Aleykümselam Ahh kardeşim!!
Bu konuda olur olmaz herkese müracaat etmek doğru olmaz. İlmine ve takvasına güvenilen ve hiç bir maddi menfaat beklemeden Allah rızası için isanlara yardım eden
ilim sahibi kişilerin tavsiyelerine göre de hareket edilebilir. Bu durum psikolojik bir rahatsızlıkta olabilir.
Eğer büyü yapıldığıni saniyorsaniz;okunması gereken bazı sure ve dualar vardır.
Kişinin Allah'a sığınması, iman ve ibadet konusundaki titizliği ile, büyünün tesir etmesinde etkili olan şeytanın insana yaptığı telkinlere kulak asmaması,
şeytanın insanlar üzerindeki etkisini azaltır ve büyünün tesirinden de korunmuş olur.
Çünkü şeytanın yaptığı, sadece telkin yoluyla korkutmak, şüpheye düşürmek, vesvese ,sıkıntı ,kuruntu vermekten başka bir şey değildir.
şeytanın, etkisi altına alıp rahatsız ettiği kimseler, onun kendisine sokulmasına zemin hazırlayan ve bu işe meydan veren kimselerdir.
Allah'ın izni olmadan, büyü ile hiç kimseye zarar veremez.
Büyünün hakikat olduğu kabul edilince, herkese tesir etmesi de tartışılmaz. Ancak daha fazla tesir ettiği kimseler de mevcuttur.
Bunlar da şeytanın vesvese ve evhamlarına önem veren ve bu tür şeylere açık olan kimselerdir.
Böyle kimseler, daha çok kendi kendilerini bir saat gibi kurup hasta eder. Çünkü şeytan, insana sadece vesvese verir ve yanlışı doğru olarak göstermek ister.
Aslında hiç de önemli olmayan ses veya görüntüleri kendince değişik şekillere ve seslere benzetenler evhamlı, itikadı zayıf, ibadeti ve zikri olmayan,
Allah'a olan görevleri konusunda gevşek davranan ve ibadetlerini ihmal eden kimselerdir.
Hz. Peygambere sav.yapılan büyü konusunda Cenab-ı Hak (c.c.) "Felâk" ve "Nas" surelerini indirip bunlarla dua edip kendisine sığınmasını istemiştir.
Hz. Peygamberimiz sav de öyle yaparak şifa bulmuştur. Böylece Peygamberimiz, büyücülerin gayretlerini neticesiz bırakmış ve arzularını kursaklarına tıkamıştır.
Malumdur ki, büyünün tesir etmesi, kişinin içinde bulunduğu psikolojik durumlarla, karamsarlık, evham ve şüphelerle de yakından ilgilidir.
Felâk ve Nas Sûresi'nde ise bu noktalara işaretle, normal durumlarda olduğu gibi, insanın başına böyle bir hal geldiğinde de yine sadece Allah'a sığınması gerekir...
Kısacası, günlük hayatımızda dua ve ibadetlerimize dikkat eder, dualarla Allah'a sığınır ve gerektiği gibi yakın olursak, O’nun himayesine girer,
büyüden ve büyüyü uygulayabilecek büyücülerden, habis ruhlardan korunmuş oluruz.
Hz. Peygamber sav.hastaları, tedavi etmek için büyücülere göndermemiştir. Ya tıbba havale edip hekimlere göndermiş, ya da Kur'ân ve Sünnet eczahanesine göndermiştir.
Böylece evrensel şifalardan faydalanmasını istemiştir. Hem zaten Yüce Allah, Kur'ân'ın, müminler için bir —rahmet ve bir şifa olduğunu bildirmiş (İsra Suresi,82),
manevi dertlerimiz için başvuru kaynağı olarak da Kur'ân'ı göstermiştir...selametle..